Deprem davasında sanıklar birbirine girdi, herkes başkasını suçladı! 14 kişi can vermişti
Halktv sayfasından alınan bilgilere göre, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
Hatay’ın İskenderun ilçesinde, 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerde yıkılan MCG Tower’da 14 kişi hayatını kaybetti. Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı, binanın müteahhidi Muhammet Coşkun Gökkan, statik proje müellifi ve kaba inşaatı yapan Mehmet Yılmazlar, şantiye şefi Şule Genç Özbay, mimari proje müellifi Meltem Yılanoğlu, jeolojik etüt müellifi Sefa Apak, jeofizik etüt müellifi Mehmet İnce, jeoteknik etüt müellifi Yıldıray Şengül, projelendirme ve yapım sürecinde denetim görevini üstlenen yapı denetim şirketi yetkilisi Sakin Karaömer, yapı denetim şirketi bünyesinde statik sorumlusu ve şirket yetkilisi Hikmet Nural, yapı denetim şirketinin mimari sorumlusu Hatice Sezer, ustabaşılar Abdulhamit Bostancı, Ali Cemil Arıcan ve firma sahibi Ferhat Sönmez hakkında "bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" suçundan 22 yıl 6’şar aya kadar hapis istemiyle dava açtı. Dosya kapsamında toplamda 13 sanık tutuksuz olarak yargılanıyor.
İskenderun 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 5. duruşmaya başka bir suçtan tutuklu bulunan müteahhit Mehmet Coşkun Gökkan ile tutuksuz sanıklardan ustabaşı Abdülhamit Bostancı ve firma sahibi Ferhat Sönmez Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı.
Tutuksuz sanıklar proje mühendisi Yıldıray Şengül, proje mimarı Meltem Yılanoğlu, mimar Hatice Sezer, statik proje mühendisi Mehmet Yılmazlar, jeoloji mühendisi Mehmet İnce ile tanık Tevfik Yıldız da salonda bulunurken duruşmaya avukatlar ve depremde yakınlarını kaybeden aileler katıldı. Sanıklardan bazıları ise duruşmaya katılmadı.

Geçtiğimiz günlerde mahkemeye sunulan bilirkişi raporunda bütün sanıklar “asli kusurlu” kabul edilirken söz konusu rapordan sonraki ilk duruşmada müşteki avukatları söz konusu raporu aktararak sanıkların tutuklanmasını talep etti. Sanıklar ise rapora itiraz etti.
Sanıklar, duruşmada suçu birbirlerine atarken binanın altını yapanlar üst kısmı, üst kısmı yapanlar ise alt kısmı yapanları suçladı. Statik proje mühendisi Mehmet Yılmazlar, "Zemin altına jeoground çakılıyor. 4,5 metre kazıldı, bu kazmalar jeogroundı kırdı. ‘Bu bina buradan yıkıldı’ 1100 metrekare büyüme yapıldı. Bu binada çok sorun var. Ben proje çizdim. Bu bina benim projeme göre yapılsaydı, yıkılmazdı. Benim anlım açık" sözlerini sarf etti.
Mahkemenin ardından aileler adına açıklama yapan Avukat Eren Can, "Bu davada görüyoruz ki kimse işini yapmamış. Şantiye şefi Şule Genç Özbay, ‘Ben çaycıydım, ofis işi için işe alındım. Şantiye şefi olduğumdan haberim bile yoktu.” dedi. Herkes görevini ihmal etmiş'' ifadelerini kullandı.

Uzun süredir beklenen bilirkişi raporunun sonunda dosyaya ulaştığına dikkat çeken Can, "Bilirkişi raporunda tüm sanıkların asli kusurlu olduğu açıkça tespit edildi. Ancak buna rağmen, bugünkü duruşmada tutuklama taleplerimiz reddedildi. Duruşmada tüm sanıklar birbirini suçladı, aslında birbirlerinin sorumluluğunu ve ihmallerini itiraf ettiler. Buna rağmen mahkeme dosyayı yeni bir bilirkişi heyetinden yeniden rapor alınmak üzere erteledi. Bu karar bizleri derinden yaraladı ve vicdanları sızlattı. Bir kez daha görüyoruz ki adalet geciktikçe, toplumun adalete olan inancı da zedeleniyor. Biz hayatını kaybeden yakınlarımız için geride kalanlarımız için ve başka canlar yanmasın diye adalet mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz." açıklamasında bulundu.
Mahkeme heyeti, üçüncü yeni bir rapor alınmasına karar verirken söz konusu raporun alınacağı heyette mühendis ve mimarın yanı sıra bir hukukçu da yer alacak. Bir sonraki duruşma 6 Kasım’a ertelenirken aileler, bütün kamuoyu, meslek odaları ve dayanışma gösteren herkesi dava sürecini takip etmeye çağırdı.



