Depremde 43 kişiye mezar olmuştu! Savcı mütalaada bulunmadı, salondan çıktı
SonTurkHaber.com, Halktv kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi yayımlıyor.
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde Hatay’da yıkılarak 43 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan Selim Köse Apartmanı'nın ikinci duruşması görüldü. Apartmanın yıkılması sonucunda, en küçüğü 6 aylık bebek olmak üzere 43 kişi yaşamını yitirdi, 5 kişi ise yaralandı. Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı, müteahhit Hasan Köse, yapı denetim firması yetkilisi ve statik uygulama denetçisi Heysem Ezer, şantiye şefi Mehmet Ezer ile kontrol elemanı Gülseren Altundağ Tatlı hakkında "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" suçundan dava açtı.

Selim Köse Apartmanı'nda annesi, yeğeni, kuzenini kaybeden bir depremzede, "Acımdan konuşamayacak durumdayım. Enkazda kaldım, yaralandım. Bir daha yürüyememe ihtimalim vardı. Mucize oldu, yürüyorum. Suçluların cezalandırılmasını istiyorum" ifadelerini kullandı. Başka bir depremzede ise dört gün enkaz başında cenazelerinin çıkmasını beklediğini anlatarak "Kimse yanımızda yoktu. AFAD'dan kurtarma için gelenler çok kalitesiz malzeme kullanıldığını söylediler. Herkes kendini savunuyor. Bu binaya ilk gelenlerdenim. Binada hiçbir değişiklik yapılmadı" dedi.
“TUTUKLANMALARINI TALEP EDİYORUZ”Müşteki avukatı, "Soruşturma aşamasında tutukluluğun olmaması bir hataydı delillere rağmen hala tutuklama yok. Yakınlarını kaybeden insanlar adalet duygusunu tatmak istiyor. Sanıkların kusurlu olduğuna dair bilirkişi raporu var. Tutuklanmalarını talep ediyoruz" sözlerini iletirken bir başka depremzede ise "Sadece 43 can gitmedi. Annem üzüntüden dolayı felç oldu. Böyle bir tablo varken kimsenin tutuklu olmaması canımı yakıyor, sanıklar tutuklamalı" ifadelerini kullandı.

Müşteki avukatı Seda Mutaf, yalnızca dosyada adı olanlar değil, kamu görevlilerinin de yargılanması gerektiğine dikkat çekerek "Odabaşı’nda binaların çoğu hasarlıydı ama ayaktaydı. Bilirkişi raporu eksik olsa da sanıklar kusurlu. Sanık Heysem Ezer, iki defa adli kontrole uymadı. Çocuğu hastaymış. Çocuğu için tutuklanma tehlikesini göze alıyor. Biz iki buçuk senedir mezara gidiyoruz, sevdiklerimize sarılamıyoruz. Bina yapıldığı yıldan yıkıldığı zamana dek havadan fotoğraflarını talep ediyorum. Sanıklar mesleklerine devam ediyor mu araştırılsın istiyorum." açıklamasında bulundu.
Mahkemede, arsa sahibi, müteahhit Hasan Köse’nin akrabası Selim Köse mahkemede tanık olarak dinlendi. Selim Köse, kat karşılığı parselini verdiğini, o binada 12 dairesi olduğunu birini sattığını anlatarak "Ben bir şey bilmiyorum, kat karşılığı Hasan Köse’ye verdim. Bina yapım aşamasında takip etmedim. Almanya’ya gidip geliyordum" ifadelerini kullandı.
Sanıkların söz almadığı duruşmada, avukatları önceki beyanlarını tekrarladı ve mahkeme heyeti, sanıkların duruşmalardan vareste tutulmasına hükmetti. Yeni bilirkişi raporunun beklenmesine karar verilerek duruşma 2 Ekim’e ertelendi.
Son dakika | Bingöl'de peş peşe ikinci deprem
Duruşmanın ardından açıklamalarda bulunan müşteki avukatı Seda Mutaf, bu celsede sanıkların da sanık müdafilerinin çok rahat olduğuna dair bir gözlemi olduğuna işaret ederek "Ben müşteki vekili olarak kendimi adeta sanık müdafii gibi parçalıyorum. Maalesef onlar artık bu savunmaları yapmaya bile gerek duymuyor. Bağışık tutulma talepleri de kabul edildi. Açıkçası söyleyecek bir şey yok. Neredeyse mahkeme bunları ellerinde bir zaferle yolluyor ceza vereceğine. Gülerek çıktılar duruşma salonundan. Ceza almayacaklarına çok eminler. Hayatlarına devam edebilecekleri beş ay daha kazandılar. Dosya bilirkişiye gönderildi. Bilirkişi raporu sonucunda ne olacak bakacağız. Çok nadir karşılaştığımız bir şey oldu. Savcı tutuklama talepleri ya da adli kontrolün devamıyla ilgili bir mütalaada bile bulunmadı, duruşma salonundan çıktı. Biz hakime 'Savcı mütalaada bulunmadı, tutuklama taleplerimiz var' dediğimizde hakim 'Bulunmadı, ne yapabilirim' değerlendirmesinde bulundu.


