Devlet işleri bizde böyle yürür Sözcü Gazetesi
Sozcu sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com haber yayımlıyor.
Sevgili okurlarım, Diyanet İşleri Başkanı olarak görev yapmakta olan Ali Erbaş isimli şahsın marifetleri her gün medyaya yansıyor ama bu adam, öteki bürokratlardan çok farklı...
Karışanı görüşeni yok.
Devlet içinde devlet...
Hangisini saymalı, siyasetin tam da göbeğinde yer alıyor. AKP iktidarının din tüccarlığı ve din sömürüsü adına vazgeçilmez elemanı.
Dinimizi siyasi amaçla kullanan bir şahıs.
Diyanet tarafından hazırlanan ve her Cuma günü memleketteki yüz bin’e yakın camide okunan hutbelerde (ulusal bayram günleri dahil) Atatürk’ün adından asla söz edilmez..
Dün gazeteler yine onun ismiyle doluydu ama bu kez karşımızda eşi Seher Erbaş da vardı. Bu hanım geçtiğimiz günlerde Suudi Arabistan’a VIP kontenjanından gidip 6. kez hacı olmuş.
VIP kontenjanının Türkçe karşılığı torpilli demektir.
Eşi, Ali Erbaş’la birlikte Mekke’nin en lüks otelinin süper lüks dairesinde kalmış, emrine yine süper lüks bir araç verilmiş, kendilerine geniş ve özel bir aşçı kadrosu ayrılmış.
Diyanet İşleri Başkanı Ali yurt dışında gezmeyi seven bir devlet görevlisi. Gittiği her ülkede inanılmaz bir biçimde ağırlanıyor, devletten aldığı harcırahlar böylece cebinde kalıyor...
Ve Diyanet çalışanları ona isim takmış...
Ziyaret İşleri Başkanı!
Bu beyefendiye hayırlı işler dilerim, kolay gelsin!
★★★
Ankara’da Mehmet Nuri Ersoy isimli biri var...
Tayyipgillerin Turizm Bakanı!
O aslında bir iş adamı. Türkiye’nin çeşitli yerlerinde, özellikle turizm bölgelerinde, örneğin Kemer’de süper lüks otelleri var.
Bir yanda kendi tesislerini yönetiyor, öbür yanda ise devlet işlerini!
Dün basın yine bu Bakan Bey’le doluydu...
Meğer bunun muhteşem bir teknesi de varmış...
50 metre uzunluğunda görkemli bir yat...
Fotoğraflarını gördüm, gerçekten imrendim...
Ve bu adam yaz mevsimlerinde teknesine atlayıp özellikle Yunan adalarında gezermiş.
Bu kez yanına birtakım yandaş gazetecileri de alıp aynı rotada tura çıkmışlar.
Şimdi bir düşünün, Yunanistan turizm alanında Türkiye’nin tartışmasız en büyük rakibi... Ve Türkiye’nin Turizm Bakanı o süper lüks teknesiyle Yunan adalarını geziyor, önemli konuklarını ağırlıyor. Yunanistan için bundan daha önemli bir propaganda malzemesi olabilir mi!
Özgür Özel bu konuyu önceki gün Meclis kürsüsünde dile getirdi, “Rakiplerimizin bu alanda ne yaptığını inceliyorum” diyen Mehmet Nuri Ersoy’a bir öneride bulundu:
“Yunanistan’da bir tren kazası oldu, ilgili Yunanlı bakan hemen istifasını verdi. Sen önce git, Yunan bakanların gerektiğinde nasıl istifa ettiğini öğren!”
Öğrenir, mutlaka öğrenir!
★★★
Şimdi değineceğim konu dünkü Korkusuz gazetesinde Mustafa Mutlu’nun köşesinde (fotoğrafıyla birlikte) yer aldı.
Başlığı “İşte Parti Devleti.”
Ankara’da ulusal güvenlik toplantısı yapılıyor. Katılanlar Recep Tayyip, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve MİT Başkanı İbrahim Kalın.
Ama devleti ilgilendiren bu önemli toplantıda biri daha var.
AKP sözcüsü Ömer Çelik.
Parti sözcüsünün o toplantıda ne işi var?
Var çünkü bugünkü anormal sistemde Türkiye’yi devlet değil AKP, başka bir deyişle parti yönetiyor.
Aynen Hitler döneminde Almanya’da, Stalin döneminde Sovyetler Birliği’nde, günümüzde Kuzey Kore’de olduğu gibi.
Cumhurbaşkanı bile partili...
Ve her fırsatta kamuoyunun önüne çıkıp nutuk atmaktan pek hoşlanan, iktidar propagandası yapan Ömer Çelik işte o nedenle böylesine kritik, önemli ve gizli tutulması gereken devlet toplantılarında bile kendisine yer buluyor.
Çıkışta ise iktidar ağzıyla durum değerlendirmesi yapıyor, iç ve dış siyasi konular hakkında ahkâm kesiyor.
Devletin yeni düzeni işte bu!
★★★
Sevgili okurlarım, başımızdaki iktidarın en önemli amaçlarından biri de, Atatürk’ün adını şu veya bu nedenle silmek ve unutturmak.
Bu oyunu tam 23 yıldan bu yana oynuyorlar ama göle attıkları maya henüz tutmadı.
Kendi kendilerini kandırıyorlar.
Bunun son örneğini Eskişehir Atatürk stadı olayında yaşadık.
Adı Atatürk Stadı olan eskisi yıkıldı, yerine yenisi yapıldı...
Ve alınan karar açıklandı:
Yeni stadın adından Atatürk çıkarılmıştır!
Ancak bu çirkin uygulama ne ilk, ne de son olacak. Şimdi yine AKP döneminde tanık olduğumuz diğer uygulamalara bakalım.
İstanbul, Kocaeli ve Malatya’daki statlardan “İnönü” adı çıkarıldı.
Antalya, Afyon, Konya, Bursa, Sakarya, Antakya, Kayseri, Rize, Giresun ve Elazığ statlarından “Atatürk” çıkarıldı.
Şimdi karşımızdaki son örnek Eskişehir.
Anlaşıldığı kadarıyla bunlar Atatürk’e duydukları kin ve nefreti statlardan almaya çalışıyor.
Ama yetmez ki, biraz az gelir arkadaşlar!


