Dezenflasyon sürecinde enflasyon ve ekonomik büyüme Erdal Tanas Karagöl
SonTurkHaber.com, Yenisafak kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
Dezenflasyon sürecinde
uygulanan daraltıcı maliye ve sıkı para politikaları ile enflasyon oranı, yani fiyat artış hızının zamanla yavaşlayacağı ve fiyat istikrarının sağlanacağı öngörülmektedir.
Türkiye ekonomisinde 2024 yılı Mayıs ayında en yüzde 75.45 seviyesine ulaşan enflasyonun bu süreçte uygulanan dezenflasyonist politikalar ile düşme eğilimine girdiği görülmektedir.
Uygulanan sıkı para politikası ile talepte meydana gelen daralmayla birlikte yıllık enflasyon oranı Mayıs 2025'te yüzde 35.41 seviyesinde gerçekleşmiştir.
Enflasyonda meydana gelen bu düşüş dezenflasyon sürecinin devam ettiğini ve
yıl sonu yüzde 24 olan enflasyon hedefine ulaşılacağı
konusundaki beklentileri de güçlendirmektedir.
Bununla beraber, Türkiye ekonomisi 2024 yılını %3,2'lik bir büyüme oranıyla tamamlarken, ekonomik büyüme ivmesi 2025 yılının ilk çeyreğinde de devam etti.
2025'in ilk çeyreğinde kaydedilen %2,0 oranında ekonomik büyüme ile Türkiye ekonomisi kesintisiz büyüme performansını 19 çeyreğe çıkardı.
Bu da Türkiye’nin neredeyse beş yıldır aralıksız bir şekilde büyümeye devam ettiğini göstermektedir.
Özellikle de bu dönemde ekonomik büyümenin devam etmesi bir çok açıdan önemlidir.
ENFLASYONUN DÜŞMESİ FAİZ KARARI İÇİN ÖNEMLİ
Her ne kadar uygulanan tedbirler başta da yüksek faiz oranları nedeniyle ekonomik büyüme oranları düşse de enflasyonun düşme eğilimine girmesi yeni dönemde faiz kararları için önemli hale gelmektedir.
Enflasyon ( yüzde 35.41) ile merkez bankası politika faizi (yüzde 46) arasındaki farkın atması nedeniyle
Haziran ayında toplanacak Para Politikası Kurulu toplantısında faiz oranının düşürülmesi için de önemli bir gerekçe
olacaktır.
Yüksek faiz oranlarının bu süreçte ekonomik büyümeyi tehdit etmemesi arz ve talep dengesi açısından önemlidir. Çünkü, bu dönemde bir yandan para politikaları ile talep düşürülürken diğer yandan arzın yani üretimin artırılması önemli hale gelmektedir.
Üretimde meydana gelen artış olası fiyat artışlarını engelleyeceği gibi ekonomik aktivitenin canlanmasına da önemli katkılar yapacaktır.
Bu nedenle,
dezenflasyon döneminde, ekonomide durgunluk oluşmasını engellemek ve kalıcı büyüme yakalamak
kritik öneme sahiptir.
Özellikle de
Türkiye’nin 2024 yılında ulaştığı kişi başı geliri ile yeni girdiği yüksek gelirli ülkeler grubunda kalıcı olması
ve kişi başı gelirini daha da arttırmak için ekonomik büyüme oranlarına daha çok ihtiyacı bulunmaktadır.
Şu da bir gerçek ki
fiyat istikrarı, sürdürülebilir ekonomik büyümenin, refah artışının ve ortaya çıkan gelirin adil paylaşımı için gerekli en önemli göstergedir.


