Didem Arslanoğlu ile Para ve Ötesi Habertürk TV de
SonTurkHaber.com, Haberturk kaynağından alınan verilere dayanarak haber yayımlıyor.
Habertürk TV Ekonomi Müdürü Didem Arslanoğlu tarafından hazırlanan ve sunulan Para ve Ötesi, ekonomiye dair tüm merak edilenleri anlaşılır ve tarafsız bir dille ele alıyor. Hafta içi her gün saat 10'da Habertürk TV'de izleyicilerle buluşan program, yalnızca gündemdeki finansal gelişmeleri değil; hayatın içinden ekonomiyi, piyasalara yön veren trendleri ve paranın günlük yaşamla ilişkisini de masaya yatırıyor.
Politika yapıcılardan iş dünyasına, akademisyenlerden piyasa uzmanlarına kadar geniş bir yelpazede konukları ağırlayan Para ve Ötesi, ekonomiyi, piyasaları ve sonuçta cebimizi ilgilendiren her konuyu gündeme taşıyor. Ekonomi ile ilgili önyargıları yıkarken finansal okuryazarlığı da yaygınlaştırmayı hedefliyor.
Didem Arslanoğlu, yeni yayın döneminde Habertürk’e verdiği röportajda duygu ve düşüncelerini dile getirdi.
Ekonomi ve sermaye piyasalarına olan ilginiz nasıl başladı?Aslında benim ilk hevesim ve işim televizyonculuktu. Marmara Üniversitesi İngilizce İşletme Bölümü mezunuyum. Okul biter bitmez Show TV’de işe başladım ve bir yandan işin mutfağında çalışırken bir yandan da radyo ve TV programlarında görev aldım. Böylece canlı yayın tecrübem henüz yirmili yaşların başında başlamış oldu.
Ardından, eğitime çok önem veren bir ailenin ve akademisyen bir babanın kızı olarak eğitimimi bir adım daha ileriye taşımak için Marmara Üniversitesi’nde yüksek lisans (MBA) yaptım. Burada değerli hocalarım sayesinde ekonomi ve finansa biraz daha fazla yakınlaştığımı hissettim. O dönem, borsanın Türkiye’de yeni yeni ilgi çekmeye başladığı yıllardı. Çevremde ya borsada çalışan ya da borsa yatırımcısı olan çok sayıda yakınım vardı; bunlardan biri de sevgili eşimdi. Onların desteğiyle bu alanda başarılı olacağıma ikna oldum. Hikâye böyle başladı.
2003’e kadar çeşitli önde gelen aracı kurumlarda Uluslararası Sermaye Piyasaları profesyoneli olarak çalıştım. Hem Türkiye’yi yabancı yatırımcılara anlattım hem de onlar adına borsada işlem yaptım.

Kariyerimdeki en önemli dönüm noktası, 2003 yılında CNBC-e’den gelen teklif oldu. Bu sayede ilk göz ağrım televizyonculuğu sermaye piyasaları tecrübemle buluşturma fırsatı yakaladım. Böylece ekonomi yayıncılığına adım attım.
2010’da Bloomberg HT’nin kurulmasıyla birlikte sektörden eski dostlarla tam bir aile hissi içinde uzun yıllar burada çalıştım. Tam da yavaş yavaş yerimi gençlere bırakmayı düşünürken, bu defa grup içinden Habertürk TV’de ekonomi kuşağının geliştirilmesi yönünde bir karar alındı ve göreve davet edildim. Bugün de burada, yeniden izleyiciyle buluşuyorum.
"TANIDIK BİR ORTAMDA VE SAMİMİYETLE ÇALIŞMAK BANA BÜYÜK BİR MOTİVASYON VERİYOR"
Habertürk’te yeni yayın dönemi hakkında neler hissediyorsunuz?
Yeni yayın dönemine çok büyük bir heyecanla başladık. Benimle aynı dönemde programa dahil olan sevgili editörüm Remzi Akkök ile yoğun bir çalışma sonrası 1 Eylül’de ilk yayınımızı gerçekleştirdik. Kendi adıma o ilk hafta, hayal ettiğimiz kurguyu büyük ölçüde hayata geçirdiğimizi düşünüyorum. Habertürk’te çalışan ve haber tarafında bizi destekleyen çok profesyonel bir ekiple beraber, tanıdık bir ortamda ve samimiyetle çalışmak bana büyük bir motivasyon veriyor.
Piyasaların gündemi iç ve dış ekonomik, siyasi ve jeopolitik gelişmelerin tamamından etkileniyor. Gündem de özellikle hızlı ve değişken. Bu yüzden hem haber akışını yakalamaya hem de insanların hayatına dokunan başlıkları seçmeye gayret ediyoruz.
Benim için en önemli şey tarafsızlık, samimiyet ve dili sadeleştirmek. İzleyiciye gerçekten göz göze konuşuyormuş gibi hitap etmeye çalışıyorum ve onların da yayının akışına soru ve yorumlarıyla katılımını destekliyorum.
Yapay zekânın ekonomi yayıncılığına etkisini nasıl değerlendiriyorsunuz?Yapay zekâ, büyük verileri hızlı analiz etme ve içerik üretiminde hız sağlama açısından çok önemli ve verimlilik artıran bir araç. Ancak günümüzde dezenformasyonun olumsuz etkilerini de dikkate alarak temkinli olmakta fayda var.
Yoğun yapay zekâ destekli bir yayıncılık; habercilik ve yorumculukta güvenilirlik, tarafsızlık ve önyargı sorunu doğurabilir. Her coğrafyanın kendi hassasiyetleri ve olaylara tarihsel bakış açısı farklı olduğundan, insan muhakemesinin önemi bugün her zamankinden daha fazla. Benim bakışım, yapay zekâyı verimliliği artıran bir yardımcı olarak görmek.

En temel önerim, bütçe yapmayı öğrenmeleri olur. Gelir-gider dengesini görmek, borç ve birikimi planlamak çok önemli. Küçük adımlarla da olsa tasarruf alışkanlığı kazanmak, yatırım araçlarını tanımak ve güvenilir kaynaklardan bilgi edinmek finansal okuryazarlığın temeli.
Kimse bir günde finans uzmanı olmaz; önemli olan bilinçli adımlar atmak ve öğrenmeye açık olmak. Aracı kurumların strateji ve hisse raporlarını incelemek, gündemi ve piyasa dinamiklerini güvenilir kaynaklardan takip etmek faydalı olacaktır.
Peki bu alanda kariyer yapmak isteyen genç gazetecilere tavsiyeleriniz neler?Kariyer yolculuğu da hayat yolculuğu gibi aslında kişiye özel bir durum. Yine de formasyonu gazetecilik olan gençler ekonomiye ve piyasalara ayrıca ilgi duyuyorlarsa ve bu alanda uzmanlaşmak istiyorlarsa mutlaka çok okumalı, merak etmeli ve kaynaklarını çeşitlendirmek için çok faal olmalılar.
Dünyadaki gelişmeleri izlemek, içeride sahayı gözlemlemek, iş dünyasını, girişimcileri ve hatta sokağın nabzını takip etmek önemli. Bir de sabır gerekiyor. Çünkü bu meslek, yıllar içinde biriktirdiğiniz bilgi, tarafsızlık ve güvenle sizi daha güçlü kılıyor.
"PARA VE ÖTESİ İZLEYİCİYE DENGELİ BAKIŞ SUNMAYI AMAÇLIYOR"
Son olarak Para ve Ötesi izleyicilerine mesajınız nedir?
Ekonomi karmaşık görünebilir ama aslında hayatımızın tam merkezinde. Biz de bu programda tarafsız ve sade bir dille ekonomi ve piyasalarda öne çıkan fırsatları da sorunları da konuklarımızla birlikte ele alıyoruz. Hiçbir şey yalnızca siyah ya da beyaz değildir; önemli olan dengeyi görmek. Para ve Ötesi de izleyiciye bu dengeli bakışı sunmayı amaçlıyor.


