Direksiyon başında katledildi
SonTurkHaber.com, Hurriyet kaynağından alınan verilere dayanarak açıklama yapıyor.
İSTANBUL Beyoğlu Avşar Sokak’ta dün gece saat 00.00 sıralarında edinilen bilgiye göre, İstanbul’da 30 senedir taksi şoförlüğü yapan evli ve 2 çocuk babası Ali Sancar (53), taksisine yolcu olarak aldığı kişinin silahlı saldırısına uğradı. Ara sokakta taksisine binen kimliği belirsiz kişi tarafından kasık ve bacaklarından silahla vurulduktan sonra ağır yaralı olarak Taksim Acıbadem Hastanesi’ne kaldırılan Ali Sancar, yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Polisin yaptığı incelemeler sonucunda olay sırasında silahı kullanan kişi ile birlikte 3 şüpheli yakalandı.
30 yıllık taksi şoförü Sancar’ın katledilmesine tepki gösteren taksi şoförleri, olay yerine taksileriyle gelip kornalara basarak taksici cinayetlerine tepki gösterdi. Dakikalarca kornaya basıp olay yerinde yolu kapatan taksiciler, taksilerinin tepe lambasında ‘imdat işareti’ anlamına gelen ‘SOS’ yazısını yakıp söndürerek olayı protesto etti.
TAKSİCİLER ‘GÜVENLİ KABİN’ İSTİYOR
Ali Sancar’ın cenazesini teslim almak için Sancar ailesiyle Adli Tıp Kurumu’na gelen İstanbul Taksiciler Esnaf Odası Yazı İşleri Müdürü Adem Coşkunyürek, “Bu son olsun diyoruz ama sonu gelmiyor. Bu işlerin sonunun gelebilmesi için mutlaka araçların kabininin olması gerekiyor. Emniyet kemeri trafik kuralları için evet şart ama taksici arkadaşımız oraya oturduğu zaman eli kolu bağlı, bedenini de bağlamanın anlamı yok. Kabinli araçların gündeme getirilip taksilerle ilgili yasa gündeme getirilmesini istiyoruz” dedi.
‘MESLEKTAŞLARIMIZI KAYBETMEKTEN BIKTIK’
- İSTANBUL Taksi Şoförleri Derneği Başkanvekili Eyüp Berk cinayete tepki göstererek şunları söyledi: “Çok üzgünüz, yine bir meslektaşımızı kaybettik. Zor durumdayız, meslek gün geçtikçe içinden çıkılmaz bir hal almaya başladı. Bizler birer birer meslektaşlarımızı toprağa vermekten bıktık. Gün geçtikçe korkmaya başladık çünkü arabaya aldığımız kişilerin neci olduğunu bilmiyoruz. Aklımızda tek bir soru var; kapı açıldığı zaman ‘Acaba bu adam bana saldırır mı, saldırmaz mı?’ diye düşünüyoruz.”


