Diyarbakır daki yangında anne ve çocukları can vermişti! Apartman sakinleri konuştu
SonTurkHaber.com, Hurriyet kaynağından alınan verilere dayanarak haber yayımlıyor.
Fırat Mahallesi 564’üncü Sokak’ta bulunan bir sitedeki 13 katlı apartmanda 5 Haziran’da akşam saatlerinde yangın çıktı. Elektrik şaft boşluğundan çıktığı belirtilen yangın sırasında merdiven boşlukları dumanla kaplandı. İtfaiyenin sepetli vinci ve yakındaki bir nakliye şirketinin eşya taşıma asansörü ile binada oturanlar tahliye edildi. Dumandan etkilenenlere ambulanslarda ilk müdahaleleri yapıldı, 17 kişi hastaneye kaldırıldı.
Tedaviye alınan yaralılardan Bircan Çavdar ile çocukları Yunus Emre (12), Zeynep (4) ve Elif Çavdar (10) doktorların tüm çabasına karşın kurtarılamadı. Anne ve çocuklarının cenazeleri, Adli Tıp Kurumu’ndaki işlemlerinin ardından Yeniköy Asri Mezarlığı’nda yan yana toprağa verildi.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatılarak, bir başsavcı vekili koordinesinde 2 Cumhuriyet savcısı görevlendirildi. Soruşturma kapsamında dün binanın müteahhidi, şantiye şefi ve yöneticisi ile yapı denetim sorumlusu olmak üzere 4 şüpheli gözaltına alındı. Bugün 1 şüpheli daha gözaltına alındı. Şüphelilerin emniyetteki işlemleri devam ediyor.
‘HER KATINDA YANGIN VARDI’
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Serra Bucak dün yaptığı açıklamada, yangının elektrik şaft boşluğundan kaynaklı komple bina yangını olduğunu belirterek, “13 katlı binanın her katında bina yangını olduğu görülmüştür. Hem ara koridorlarda hem de yangın merdivenlerinde herhangi bir havalandırma boşluğu ve pencerenin bulunmaması duman, ısı tahliyesini ne yazık ki engellemiştir. Yangın merdiveni kapılarının otomatik kapanma sisteminin olmayışı, çatı katında havalandırma boşluğu bulunmayışı, yangının çıkış sebebi olan elektrik şaft boşluğunda elektrik kablolarının yığın halinde üst üste bırakılarak çatıya kadar çekildiği gözlemlenmiştir. Yine elektrik şaft boşluğunun her katta tamamen açık olması gerekirken mevzuata göre açık olması gereken boşluk beton ile kısmen kapatılmıştır. Her katta beton ile kapatma mevcuttur. Köşelerden kırılarak kablolar çekilmiştir. Kabloların yanmaz halojen free kablolar olması gerekirken yanıcı özellikte PVC kablolar kullanıldığı ve bu kabloların elektrik taşıma kapasitesi olarak yetersiz kaldığı gözlemlenmiştir. Ne yazık ki elektrik şaft boşluğunun depo olarak kullanılıp çeşitli eşyaların bırakıldığı tespit edilmiştir dedi.
‘8’İNCİ KATA MÜDAHALE EDİLSEYDİ, BUGÜN 4 VATANDAŞIMIZ YAŞIYOR OLACAKTI’
Binada yangına neden olan kablolar görüntülenirken, apartmanın giriş katından oturan Halil Örek (32), olay gününü anlatarak, “Kapımızı çalarak bina yanıyor dediler. Çocuklarımı evden çıkardıktan sonra yangın tüpü ile yangına müdahale etmeye çalıştık. Bir kata çıktım ama lakin o dumanlara müdahale etmek imkansızdı. Zaten o esnada itfaiyeyi aramışlardı. İtfaiye yarım saat sonra buraya yetişti. Belediye itfaiye 4 dakikada yetişti açıklaması yaptı ama bu kesinlikle mümkün değil. Biz buna kesinlikle katılmıyoruz. İtfaiyenin buraya gönderdiği ilk araç park edildiği gibi o operatör o vinci çalıştıramadı. O araç burada 4 saat boşuna durdu. Olay esnasında itfaiye ekipleri, ‘Dumanların tahliye edilmesini bekliyoruz’ dedikten sonra binanın çatısı yanmaya başladı. İtfaiye biz bunu söndürdük diyor ama kayıtlarda çatı tutuşması sonradan oluyor. Evden eve taşıma asansörü işi yapan 3 arkadaş geldi. Onların balkonda kurtardığı millet sayısı itfaiye ekiplerinin kurtardığından daha fazlaydı. İtfaiye ekiplerinin bayağı bir eksiklikleri vardı, biz hepimiz bunları şahidiz. 8’inci katta vefat eden 4 tane vatandaşımız oldu. Biz itfaiye ekiplerine ve amirine defalarca söyledik. 8’inci kata bakın anne ve 3 çocuğu balkona çıkmamış, muhtemelen arada mahsur kalmışlar dedik. Buradaki yüzlerce insanın söylemesine rağmen 8’inci kata müdahale edilemedi. Eğer müdahale edilmiş olsaydı belki bugün o 4 vatandaşımız yaşıyor olacaktı. İlk başta ‘balkonlar’ dedi. Balkonlardaki insanlar zaten hayattaydı. Sağlık durumları iyiydi ama 8’inci kattaki aile komple merdiven boşluğuna kaçmıştı ve burada dumanlar arasında mahsur kalmıştı. Babası burada kendisini perişan etmesine rağmen 8’inci kata çok geç bir şekilde müdahale edildi. D blokta bulunan 52 dairede yaşayanlar bu olaydan sonra hepsi mağdur oldular. Biz burada yetkililere sesleniyoruz. Bu konuda destek çıkmalarını istiyoruz" diye konuştu.
‘BURADA ÇALIŞAN 44 DEĞİL 3 İTFAİYE ERİ VARDI’
Yangının çıktığı bloğun 5’inci katında oturan Cumalı Durmuş da (44), “Yangın esnasında ben dışarıdaydım, çocuklarım içerideydi. Geldikten kısa bir süre sonra itfaiye geldi. İtfaiye aracı hiçbir şey yapamadı. Ev taşıma araçlarıyla herkesi indirdik. Yangını söndürdük dedikten 5 dakika sonra çatı alev aldı. Onlar borularını toplamaya başladılar, daha bitirmeden çatı alev aldı. Belediyenin yaptığı açıklamada ‘44 itfaiye eri’ olduğu söyleniyor. Ancak burada o kadar sayıda bir personel yoktu. Sadece çalışan 3 kişi vardı, onların dışında kimse yoktu. Onlarda içeri girdiğinde teçhizatları doğru dürüst yoktu, o yüzden fazla müdahale edemiyordu. Belediye, kendi suçunu örtbas etmek için böyle yapıyor ifadelerini kullandı.
‘YUKARI ÇEKİLEN HORTUM, 2 KEZ AŞAĞI DÜŞTÜ’
Aynı sitede E Blokta yaşayan Naim Bingöl ise (46), “Sepetli itfaiye vinci bina önündeydi, maalesef işlev görmüyordu. Ekiplerin hepsi tek yönde müdahale ediyordu. Ne yan bölümde ne de arka tarafta müdahale yoktu. Hanımı ve çocukları vefat eden adam kendini paralıyordu. ‘Çocuklarımdan haber’ alamıyorum demesine rağmen 8’inci kata nedense gidilemiyordu. 2,5 saat sonra vefat edenleri çıkardılar. Bazıları oksijen maskesi ve tüplerinin yeterli olmadığını söylediler. Yukarı çekilen hortum 2 kez yere düştü. Şans eseri insanların başına düşmedi ifadelerini kullandı.
Yangının çıktığını itfaiyeye ilk haber veren kişinin kendisi olduğunu belirten Baver Aras (35), “Küçük kızımı alıp aşağı indim ve markete gidecektim. Sitenin dışına çıktım. Siteden biraz uzaklaştıktan sonra eşim beni arayıp sitede koku olduğunu ve çabuk gelmemi söylemesi üzerine bende eve doğru koştum. Güvenliğe haber verdikten sonra site dışından ‘yangın var’ diye bağırıp sitedekileri uyarmaya çalıştım. Ben binaya geldikten sonra dumanlar asansöre kadar kaplamıştı. Ben kendim yukarı çıkmaya çalıştım ama ancak 2’nci kata kadar çıktım ve geri döndüm. İtfaiye ekipleri 4-5 dakikada orada olduklarını söylüyorlar. Öyle bir şey yok. İlk haber veren de benim. Milleti uyaran da benim. Ben de ifade verdim ve itfaiye ekiplerinden şikayetçi oldum. Benim çocuğum şu an hastanede ve gözlem altındadır. 2 yaşındaki bebeğim 24 saat boyunca gözlem altında kaldı. İtfaiye ekipleri bize yangını söndürdüklerini söyledikten 10-15 dakika sonra çatı alev almaya başladı. Büyükşehir Belediyesinin açıklamalarına katılmıyoruz. Biz mağduruz diye konuştu.


