Dolandırıcılıkta yeni yöntem: Dublörle tapu

Film sektöründe tehlikeli sahnelerde zorluk ve başrole benzerliğiyle yer alan dublörler artık dolandırıcıların da kullandıkları yöntem haline geldi. Şebeke üyeleri, önce arsa ve ev sahibi kişileri buluyor, ardından bu kişilere fiziksel olarak benzeyen dublörleri belirleyerek planı adım adım devreye sokuyor. Ev ve arsa sahiplerine benzerlik için makyaj ve kıyafet detayıyla birebir çalışma yapılırken, mağdura ait kimlik bilgileri yasadışı yollarla temin ediliyor. Bu bilgilerle hazırlanan sahte pasaport ya da kimlikle noterden vekâlet alınıyor ya da e-devlet üzerinden tapu randevusu oluşturuluyor. Sonraki adımda ise mağdur adına banka hesabı açılıyor ve dublörlü dolandırıcılık sistemi başlatılıyor.

ÇALIŞANIN DİKKATİ ÖNLEDİ

Benzer bir yöntem bu yılın şubat ayında da Beylikdüzü’nde gündeme gelmişti. Tapu müdürlüğü çalışanlarının dikkati sayesinde son anda önlenen olayda, doktor Fatma E.’ye ait arsanın sahte kimlik ve randevu sistemi üzerinden satışa çıkarıldığı ortaya çıkmıştı. Kendini arsa sahibi gibi tanıtan Bilge Özer adlı şüpheli, emlakçılar aracılığıyla alıcılarla buluşacağı sırada suçüstü yakalanmıştı. Özer hakkında ‘nitelikli dolandırıcılık’ ile ‘resmî belgede sahtecilik’ suçlarından işlem başlatılmıştı.

SAHTE PASAPORTLA VEKALET ÇIKARDILAR

Dublörlü dolandırıcılıkta son olay ise Esenyurt’ta yaşandı. Dolandırıcılar, yabancı uyruklu A.A.A.A.G.’nin (31) sahibi olduğu tapulu daireyi, sahte pasaportla dublörü notere götürerek vekâletname çıkarıp mağdurun adına hesap açarak satışa çıkardı. Alıcılarla temasa geçen şüpheliler, Y.Y.’den 100 bin, O.A.’dan ise 16 bin 500 lira aldı. Ancak resmi işlemler bir türlü tamamlanmayınca alıcılar dolandırıldıklarını anlayıp polise başvurdu. Yapılan çalışmalarda şüphelilerden 1978 doğumlu A.H.’nin 21 suç kaydı bulunduğu ve parada sahtecilikten arandığı, 1969 doğumlu M.C.E.’nin ise 3 ayrı sabıkasının olduğu belirlendi. İki zanlı 8 Temmuz’da Esenyurt’ta yakalanarak tutuklandı.