Dolar milyoneri en çok artan ülke Türkiye
SonTurkHaber.com, Hurriyet kaynağından alınan bilgilere dayanarak haber veriyor.
Dünyanın en büyük menkul kıymet yöneticilerinden olarak kabul edilen İsviçre merkezli UBS Group AG, 2024 yılının Küresel Servet Raporu’nu yayınladı. Buna göre dolar milyonerlerinin sayısı dünya genelinde yüzde 1.2 oranında (684 bin kişi) artış gösterdi. Böylece 2024’te küresel çapta her gün neredeyse 2 bin yeni dolar milyoneri ortaya çıktı. 56 ülkenin incelendiği raporda Türkiye ise dolar milyoneri sayısının en fazla arttığı ülke oldu.
68 BİN KİŞİYE ULAŞTI
Rapora göre geçen yıl Türkiye’de kişi başına servet yüzde 35’ten fazla arttı. Ancak reel olarak bakıldığında, yani enflasyondan arındırıldığında kişi başı servetin yüzde 14.6 gerilediği görüldü. Dünyada milyoner sayısının artış hızı ortalama yüzde 1.2 iken Türkiye’de yüzde 8.4 olması dikkat çekti. Geçen yıl dolar milyoneri sayısı 7 bin kişi artarak 68 bine yaklaştı. Buna karşılık raporda Türkiye’de medyan servetin geçen yıl yüzde 21’e yakın düştüğüne ve gelir dağılımında eşitsizliğin arttığına dikkat çekildi.
EN ÇOK DOLAR MİLYONERİ ABD’DE
Dolar milyonerlerinin artış hızına göre ülkelerin değerlendirildiği listede Türkiye’yi yüzde 5.8’lik artışla Birleşik Arap Emirlikleri izledi. Ardından da Rusya geldi. UBS’in Küresel Servet Raporu 2024 verilerinden öne çıkan başlıklar şunlar:
Dünyada dolar milyonerlerinin sayısı artıyor. 2024’te dolar milyoneri sayısı yüzde 1.2 oranında arttı, 684 bin kişi dolar milyoneri listesine eklendi.
2029’a kadar 5 milyondan fazla kişinin daha dolar milyoneri olması bekleniyor.
ABD, 24 milyona yakın dolar milyoneriyle dünyada ilk sırada yer aldı. İkinci sırada gelen Çin’de 6.3 milyon, üçüncü olan Fransa’da da yaklaşık 3 milyon dolar milyoneri bulunuyor.
Gelir eşitsizliğini ölçen Gini katsayısında ise en kötü ülke Brezilya olurken, onu Rusya ve Güney Afrika izledi. Türkiye listede 9’uncu ülke olarak yer aldı.
DAHA ÇOK GAYRİMENKUL ZENGİNİYİZ
UBS’in raporuna göre Türkiye’de toplam brüt servet içinde finansal varlıkların payı yüzde 30 ile oldukça düşük kaldı. Buna karşılık gayrimenkul gibi finansal olmayan varlıkların daha ön planda olduğu görüldü. Bir başka ilginç veri de Türkiye’de borç oranının düşük seviyelerde kalmasıydı.


