Donald Trump açıkladı, tıp camiasında tepkiler çığ gibi büyüyor! Parasetamol otizme mi neden oluyor? İşte uzman isimlerden önemli uyarılar...
Hurriyet sayfasından alınan verilere göre, SonTurkHaber.com bilgi veriyor.
PARASETAMOL OTİZME NEDEN OLUR MU?
Otizmde genetiğin büyük bir rolü vardır ancak bilim insanları ebeveyn yaşı, erken doğum ve gebelik öncesi ilaçlara, çevresel kimyasallara veya enfeksiyonlara maruz kalma gibi potansiyel çevresel faktörlerin de rolünü araştırıyor.
İsveç'teki Karolinska Enstitüsü'nden epidemiyoloji doçenti Renee Gardner, "Hamilelik sırasında meydana gelen bir şeyin nörogelişimi etkileyebileceği fikri, özellikle yeni, çılgın veya tuhaf bir fikir değil. Büyük bir kalıtsal veya ailesel etkinin olduğunu biliyoruz ancak çevre genetik eğilimlerle etkileşime giriyor” dedi.
Parasetamol, 1950'lerden beri ağrı kesici olarak yaygın bir şekilde kullanılıyor ve hamileyseniz dünya genelinde doktorlar tarafından ilk tercih edilen ağrı kesici olarak tavsiye ediliyor. Son yıllarda bir dizi çalışma, hamilelik sırasında parasetamol alan kadınların, otizm tanısı konan bir çocuğa sahip olma olasılıklarının çok az daha yüksek olduğunu öne sürdü.
Ancak bu, bağlantının nedensel olduğunu kanıtlamıyor. Birleşik Krallık İlaç ve Sağlık Ürünleri Düzenleme Kurumu (MHRA) gibi kurumlar, hamilelik sırasında parasetamol almanın çocuklarda otizme neden olduğuna dair hiçbir kanıt olmadığını belirtiyor.
‘BU İLAÇ OTİZME SEBEP OLSAYDI BİR PATLAMA İLE KARŞILAŞIRDIK’
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Kağan Kocatepe de tüm bu bilgilere ek olarak, “Araştırmaları bir kenara bırakalım, bir mantık yürütelim: Dünyada uzun yıllardan beri parasetamol ağrı kesici olarak hamileler arasında yaygın olarak kullanılıyor. Eğer gerçekten otizme neden olsaydı dünya üzerinde otizm olgularının çok daha fazla olması gerekirdi” dedi ve şunları söyledi:
-- Halbuki şunu biliyoruz ki zannedilen aksine otizm olguları son yıllarda artmış durumda değil, ağır otizm olguları her zamanki gibi toplumda oldukça düşük seviyede ortaya çıkıyor.
-- Lakin otizmi bir spektrum olarak değerlendirecek olursak, spektrumun daha normale yakın olan belirtilerle seyreden alt grupları tanı yöntemlerinin kolaylaşmasına ve sık yapılmasına bağlı olarak artmış görünüyor.
-- Ancak ağır otizm olgularında bir artış olduğunu kesinlikle söyleyen bir çalışma yok, varsa bile bunlar çok ufak gruplarda yapılmış çalışmalar olabilir.
-- Epidemiyolojik bağlamda otizm dünyada eğer parasetamol kullanımı ile alakalı olarak artmış olsaydı, o zaman patlama şeklinde bir artışla karşılaşmak durumunda kalırdık.
Parasetamol, diğer adıyla asetaminofen, ağrı kesici ve ateş düşürücü özelliği olan bir etken maddedir ve hamilelik döneminde olsun, bebeklik döneminde olsun, güvenle kullanılabilen ilaçlar arasında yer alır. Hamilelikte ağrı kesici, ateş düşürücü deyince dünyadaki kadın doğum uzmanlarının hemen tümünün ilk aklına gelen istisnasız bir şekilde parasetemol olur. Elbette ki, çok daha şiddetli ağrı durumlarında içinde antiinflamatuar etki de olan bazı ağrı kesiciler de kullanılabilmektedir, ancak birinci seçenek her zaman parasetemoldür.
Kağan KocatepeBAZI ARAŞTIRMALAR NEDEN PARASETAMOL İLE OTİZM ARASINDA BİR BAĞLANTI OLDUĞUNU ÖNE SÜRÜYOR?
İnsanlar üzerinde yapılan çalışmalarda en büyük zorluklardan biri, otizme gerçekten neyin katkıda bulunduğunu ve neyin sadece bu durumla ilişkili olduğunu anlamaktır.
Klinik epidemiyoloji profesörü Laurie Tomlinson, "Otizm için birçok potansiyel risk faktörü araştırıldı ve bu tür bir araştırma yaparken, gerçek bir nedeni neyin oluşturduğunu çözmek çok zor olabilir. Hamilelikte parasetamol kullanan veya kullanmayan insanlar, birçok yönden farklı olabilir” diye konuştu.
Örneğin, ileri yaştaki kadınların otizmli çocuklara sahip olma olasılığı daha yüksektir ancak aynı zamanda ağrı kesici gerektiren tıbbi durumları da daha fazladır. Benzer şekilde, bazı tıbbi durumlar otizmle biyolojik olarak bağlantılıdır.
Mesela hipermobiliteye sahip kadınların eklemlerine olağandışı geniş bir hareket aralığı sağlayan gevşek ve esnek bağları vardır. Bu kadınların otizmli çocuklara sahip olma olasılığı da daha yüksektir.
Hamilelik, hipermobiliteye sahip kadınlarda eklem ağrısını kötüleştirebilir ve bu da onların ağrı kesici alma olasılığını artırır. Çalışmalar bu faktörleri tam olarak hesaba katmazsa, ağrı kesiciler yanlışlıkla bir risk faktörü gibi görünebilir.
2,4 MİLYON ÇOCUĞUN KAYITLARI İNCELENDİ
Renee Gardner ve meslektaşları, hamilelikte otizm ve parasetamol kullanımı üzerine bugüne kadarki en büyük çalışmayı yönetti. Bu çalışma, 1995-2019 yılları arasında İsveç'te doğan 2,4 milyon çocuğun sağlık kayıtlarını kullandı. Anneleri hamilelik sırasında parasetamol reçetesi alan çocukların yaklaşık %1,5'inin otizmli olduğunu, anneleri bu ilacı almayan çocuklarda ise bu oranın %1,3 olduğunu buldular.
Ancak, araştırmacılar sonuçları kardeşler arasında karşılaştırdığında (genetiği denklemden çıkararak), otizm ve parasetamol kullanımı arasındaki ilişki tamamen kayboldu. Gardner, "İnsanların otizm riskini artıran bazı genetik eğilimler, bağışıklık tepkisini ve ağrı algısını etkileyen genlerle örtüşüyor ve bunlar da parasetamol kullanımını artırabilecek şeyler" dedi.
Araştırmacılar, nedensel bir bağlantıyı destekleyecek bir kanıt olmadığı sonucuna vardılar ve bu yılın başlarında yayımlanan başka bir çalışma da benzer bir karara vardı.
OTİZM ORANLARI NEDEN ARTIYOR?
40 yıl önce, her 10.000 kişiden yaklaşık dördü ila altısı otizm tanısı alıyordu. Bugün, ülkeye bağlı olarak bu oran %1 ila %3 arasında değişiyor. Tanı hem yetişkinlerde hem de küçük çocuklarda artış gösterdi.
ABD Sağlık Bakanı Robert F. Kennedy Jr., bu artışı bir ‘salgın’ olarak tanımladı ancak bu kelime, bulaşıcı hastalık salgınları için daha uygun bir ifade.
Birçok araştırmacı, artışın otizmin kendisindeki bir artıştan ziyade, doktorların tanı koyarken daha geniş bir ağı kullanması, farkındalığın artması ve kliniklerin tanı yöntemlerini iyileştirmesi nedeniyle olduğuna inanıyor. Ancak, henüz keşfedilmemiş çevresel faktörlerin de katkıda bulunması mümkün.
Aston Üniversitesi'nden bilişsel nörogörüntüleme profesörü Gina Rippon, "Çok daha geniş bir davranış yelpazesi otizm terimi çatısı altına alındı. Vakalarda dramatik bir artış gibi görünen şey, aslında tanıda dramatik bir artıştı” dedi.
BİR DÖNEM DE FOLİK ASİT İÇİN AYNI ŞEY SÖYLENİYORDU
Kağan Kocatepe de anne adaylarının kafasını karıştırmak için sürekli olarak ortaya atılan temelsiz iddiaların var olduğundan bahsetti, “Örneğin folik asit kullanımı ile otizm arasında bağlantı olduğunu iddia eden bilimdışı söylemler henüz birkaç ay önce sosyal medyada sıklıkla karşımıza sık sık çıkıyordu. Şimdi parasetamol çıktı, bir ara hamilelikte yapılan ultrason suçlanmıştı. Şunu biliyoruz ki şu anda genetik nedenler dışında net olarak bilinen bir etken yok” ifadelerine yer verdi.
TRUMP'IN YORUMLARI KADINLAR İÇİN GERÇEKTEN TEHLİKELİ
Kanıtlar, parasetamolün otizme katkıda bulunduğu iddiasını desteklemiyor ancak Trump'ın yorumlarının geniş bir etkisi olacak. Birincil etkisi, hamilelikte gereksiz ağrı ve sıkıntıya yol açması ve potansiyel sağlık riskleri taşıması olacak gibi görünüyor.
Gardner, "Trump'ın hamilelikte parasetamol almamada hiçbir sakınca olmadığını öne sürmesi doğru değil. Hamilelik sırasında ateşin uzun süre tedavi edilmemesi durumunda ciddi sağlık riskleri olabileceğini gösteren oldukça fazla kanıt var” diye konuştu.
Ayrıca, bilime ve tıp kurumlarına olan güvenin daha geniş bir şekilde sarsılması da söz konusu. Profesör Sarah Hawkes, "Hamile kadınlar zaten bir dizi doğrulanmamış bilgi bombardımanına tutuluyor. Bu, özellikle hamilelikte kadınların sağlığı için gerçekten tehlikeli olan bir güvensizlik anlatısını besliyor” dedi.
Kadınların akıl sağlığı için de bir risk var. Liverpool Üniversitesi'nden kadın sağlığı profesörü Profesör Shakila Thangaratinam, bu tavsiyenin kadınları hamilelik sırasında ve doğumdan sonra daha endişeli hale getireceğini söyledi.
‘ÖNE SÜRÜLEN HER ŞEYİN ANNELERDE RUHSAL BİR KARŞILIĞI OLUYOR’
“Bu dünyada anne adaylarını ve özellikle yeni anneleri etkilemekten daha kolay bir şey yok. Herhangi bir şey öne sürdüğünüz zaman bu olumlu olsun olumsuz olsun, anne adaylarında bunun mutlaka ruhsal bir karşılığı oluyor ve bazen etkisini uzun süre devam ettirebiliyor” diyen Kağan Kocatepe ekledi:
“O yüzden hamilelik ve bebek bakımı konusunda gerek sosyal medyada olsun gerek birebir ilişkilerde olsun ağzımızdan çıkan her kelimenin anne adayında olumsuz bir etki yaratabileceğini göz önünde bulundurarak konuşmamız gerekiyor.”


