DSP lideri Erdoğan la görüştü: Numan Kurtulmuş a desteğini iletip yine görüşmek istedi
SonTurkHaber.com, Halktv kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın daveti üzerine dün Saray'a giderek yaklaşık 45 dakika görüşme yaptı.
Erdoğan ile yaptığı görüşmede, “Terörsüz Türkiye” süreci, dış politika ve yeni anayasa ile ilgili partisinin görüşlerini ifade ettiğini söyleyen Önder Aksakal, detayları anlattı.
DSP LİDERİ ERDOĞAN'LA GÖRÜŞTÜÖnder Aksakal, Erdoğan ile dün yaptığı görüşmede, “Terörsüz Türkiye” süreci, dış politika ve yeni anayasa ile ilgili partisinin görüşlerini aktardığını ifade ederek şunları söyledi:
"Yeni anayasa ile ilgili 42’nci ve 66’ıncı maddelere yönelik DEM Partililerin talepleri olduğunu, bizim de buna karşı duruş sergileyeceğimizi, bu konuda tavizimizin olmadığını söyledik. Bunu da her zaman söylüyoruz zaten. Yeni anayasada buna dair bir değişiklik önerisi gelirse DSP olarak bizim onda yer almayacağımızı belirttik.”

PKK’nın fesih kararının ardından tartışılmaya başlanan TBMM’de komisyon oluşturulması konusunun gündeme gelip gelmediği sorusu üzerine Aksakal, şu yanıtı verdi:
“Onu gündeme getirmedim çünkü öyle bir konu bizim gündemimize gelmedi henüz daha. Bu sadece konuşuluyor. Kurulur ya da kurulmaz, onu bilmiyoruz. Bayramdan sonra göreceğiz.
Meclis Başkanlığı seçimlerini görüştük genel itibarıyla. Bizim düşüncemiz zaten, Numan Kurtulmuş 2 senedir görev yapıyor, ikinci dönemde de daha tecrübeli bir şekilde yürütecektir diye desteğimizi de belirttik.”
“Cumhurbaşkanı’nın bir değerlendirmesi oldu mu” sorusuna da yanıt veren Aksakal, “Elbette kendine dair oldu ama onları benim paylaşma mezuniyetim yok. Sayın Cumhurbaşkanı zaten düşüncelerini açıklıyor” karşılığını verdi.
Aksakal, Cumhurbaşkanı ile periyodik olarak görüşmek istediklerini belirterek, şu şekilde devam etti:
“Senede en az 3-4 defa görüşme olsun ki konular birikmesin, tavsamasın, unutulmasın. Doğru olanı da bu. Sonuçta biz parlamentoda temsil edilen bir siyasi partiyiz. Devleti üç kere yönetmiş bir partiyiz. Buna dair tecrübelerimiz de var. Bunları paylaşmak isteriz. İtibar edilir edilmez, dikkate alınır alınmaz, o ayrı bir konu. Önemli olan bizim bunları oraya aktarabilme zeminini yaratmış olmamız.”
“TRUMP’IN ÖVGÜ DOLU SÖZLERİ SAMİMİ DEĞİL"Görüşmede, Türkiye’nin dış politikası ve özellikle “Terörsüz Türkiye” süreci ile ilgili görüşlerini dile getirdiklerini aktaran Aksakal, şöyle devam etti:
“Terörsüz Türkiye konusunda DSP’nin görüş ve düşünceleri, öngörüleri nelerdir birinci ağızdan kendilerine aktarma fırsatımız oldu. Bizim görüşlerimizi zaten kamuya açık alanlarda her platformda paylaşıyoruz. Özellikle bizi tedirgin eden ve bugüne kadar söylemiş olduğumuz stratejilerimizle örtüştüğünü düşündüğümüz olayları da aktarma imkanı bulduk. O da nedir; PKK iflas etmiş bir örgüttü. Konkordato ilanı yaptı, yani göstermelik bir fesih süreci yaşandı. Esasen kendilerini feshetmediler, Suriye’deki kollarıyla birlikte çalışmalarına devam edeceklerini öngörüyorduk ve bunun da 1 Haziran günü Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Bölgesi Yönetimi adını verdikleri bir yapıyla Şam hükümeti arasında görüşmeler sürdürdükleri ve bazı anlaşmalar yaptıklarına dair haberler vardı, bunları da kendilerine sunduk, ola ki haberi yoksa düşüncesiyle…
Bunun dışında Gazze’de yaşanan olaylar, İsrail ile ABD ilişkilerinin Türkiye’deki yansımaları, Netanyahu’nun Trump’ı ziyaret ettikten sonra, o dönemdeki Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik övgü dolu sözlerinin bizim açımızdan bir samimiyet ifadesi olmadığını, başka hesaplarının olduğunu da kendileriyle paylaştık. Onun dışında yine Türkiye’deki iç siyasette yaşanan gelişmeleri konuştuk.”
"TEK DEVLET, TEK MİLLET, TEK BAYRAK, TEK DİL"“Yeni anayasa konusundaki görüşlerinizi dile getirdiniz mi” sorusuna Aksakal, şu karşılığını verdi:
“Bu konuda sadece bizim standart görüşümüz olan Anayasa’daki tek devlet, tek millet, tek bayrak, tek dil anlayışımızın tartışmasız olduğunu, özellikle mevcut Anayasa'daki 42’nci ve 66’ncı maddeler üzerindeki DEM Parti’nin beklentilerinin devam ettiğini, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Bölgesi Yönetimi adı altında yürütülen çalışmaların ya da Suriye, Şam yönetimi ile ilişkilerin özü itibarıyla DEM Parti tarafından da Türkiye için istendiğini özellikle vurguladım. Sayın Pervin Buldan ve Sayın Meral Danış Beştaş’ın da söylediği gibi, ‘Biz Suriye’deki statünün aynısını istiyoruz’ diyorlar, onlar. Bu ne demek? ‘Biz özerk bir bölgesel yönetim istiyoruz.’ Belki münhasıran bir 'Kürt devleti kuracağız' çıkışında değiller ama oluşacak kendilerinin isimlendirdiği statü kavramlarının tamamlanmasıyla birlikte bağımsız bir Kürt devleti arayışı ondan sonra başlayacak. Bu tabii bugünden yarına olacak hadiseler değil ama siyaset bir ‘uz görü’ meselesidir. Bütün bunları bugünden tespit edip ona göre stratejiler geliştirmek gerekir.
Yeni anayasa ile ilgili sadece bu bahsettiğim 42’nci ve 66’ncı maddelere yönelik onların talepleri olduğunu, bizim de buna karşı duruş sergileyeceğimizi, bu konuda tavizimizin olmadığını söyledik. Bunu da her zaman söylüyoruz zaten. Yeni anayasada buna dair bir değişiklik önerisi gelirse DSP olarak bizim onda yer almayacağımızı belirttik.”


