Dünya çapında 100 milyondan fazla bina tehlikede! Sözcü Gazetesi
SonTurkHaber.com, Sozcu kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
Bilim dünyasından gelen yeni bir uyarı, iklim değişikliğinin en yavaş ama en yıkıcı sonuçlarından birini gözler önüne serdi: Deniz seviyesindeki yükseliş.
İki farklı bilimsel araştırma, fosil yakıt emisyonları hızla durdurulmazsa, en iyi senaryoda bile dünya çapında milyonlarca binanın sular altında kalma riskiyle karşı karşıya olduğunu ortaya koydu. Avrupa için öngörülen ekonomik fatura ise yaklaşık 1 trilyon avroyu buluyor.
Kanada'daki McGill Üniversitesi'nden araştırmacılar, Afrika, Güneydoğu Asya ve Latin Amerika'daki kıyı bölgeleri için şimdiye kadarki en detaylı analizi gerçekleştirdi.
Yüksek çözünürlüklü uydu haritalarını kullanan ekip, deniz seviyesindeki farklı yükselme senaryolarına göre kaç binanın sular altında kalacağını tek tek hesapladı.
Sonuçlar endişe verici: En iyi senaryoda bile, yaklaşık üç milyon bina düzenli sel baskınlarından etkilenecek.
Deniz seviyesinin beş metre veya daha fazla yükselmesi durumunda ise dünya çapında 100 milyondan fazla bina doğrudan tehlike altına girecek.
Avrupa da tehlike altındaAraştırmacılardan Natalya Gomez, "İnsanlar genellikle deniz seviyesinin onlarca santimetre, belki bir metre yükseleceğinden bahsediyor. Ancak gerçek şu ki, fosil yakıt tüketimini hemen durdurmazsak, metrelerce bir yükselişle karşı karşıya kalabiliriz" diyerek durumun ciddiyetinin altını çizdi.
Tehdit sadece gelişmekte olan ülkelerle sınırlı değil. "Scientific Reports" dergisinde yayımlanan bir başka araştırma, Avrupa için de alarm zillerinin çaldığını gösteriyor. Araştırmaya göre, deniz seviyesindeki yükselişin 2100 yılına kadar bazı AB ülkeleri ve Birleşik Krallık'a toplamda 872 milyar avroya varan bir ekonomik zarar vermesi bekleniyor. Özellikle İtalya'nın Veneto ve Emilia-Romagna bölgeleri, Polonya'nın Batı Pomeranya bölgesi, Batı Fransa, Yunanistan ve Baltık Denizi kıyıları en yüksek risk altındaki yerler olarak sıralanıyor.
Bilim insanlarının uyardığı bu gelecek, aslında çoktan kapımızı çalmış durumda. Yükselen denizlerin somut etkileri Avrupa'nın dört bir yanında şimdiden gözlemleniyor:
Barselona'da yapay olarak oluşturulan ünlü plajlar, dalgalar tarafından yutularak yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.
Venedik, tarihi boyunca mücadele ettiği sellerle artık çok daha sık ve şiddetli bir şekilde boğuşuyor.
Yunanistan'ın Delos Adası'nda ise yükselen sular, binlerce yıllık antik kalıntılara geri dönülmez zararlar veriyor.
Her iki araştırma da aynı sonuca işaret ediyor: Deniz seviyesindeki yükseliş, tüm dünya kıyılarındaki kentler ve altyapı için yavaş ama durdurulamaz bir tehdittir ve en kötü senaryolardan kaçınmanın tek yolu, fosil yakıt emisyonlarına karşı acil ve kararlı bir şekilde harekete geçmektir.


