Dünya futbolunda adaletsiz iklim! Mustafa Göksel

İngiliz kulüpleri elde ettikleri gelirlerle dünya futbolunda rakip tanımıyorlar. UEFA’nın hemen hemen tüm organizasyonlarına damga vuran İngilizler, UEFA Avrupa Ligi’ndeki finale iki takımlarını taşırken Konferans Ligi’nde de bir takımla temsil edilecekler. Peki bu durum dünya futbolunda büyük bir adaletsizliğe sebep olmuyor mu? Bu sorunun cevabı çok net. İngiliz kulüplerinin ekonomik gücü öyle bir seviyeye geldi ki makas artık çok açıldı. Beş büyük lig dışındaki takımların bu anlamda İngilizlere

İngiliz kulüpleri elde ettikleri gelirlerle dünya futbolunda rakip tanımıyorlar. UEFA’nın hemen hemen tüm organizasyonlarına damga vuran İngilizler, UEFA Avrupa Ligi’ndeki finale iki takımlarını taşırken Konferans Ligi’nde de bir takımla temsil edilecekler.

Peki bu durum dünya futbolunda büyük bir adaletsizliğe sebep olmuyor mu?

Bu sorunun cevabı çok net. İngiliz kulüplerinin ekonomik gücü öyle bir seviyeye geldi ki makas artık çok açıldı. Beş büyük lig dışındaki takımların bu anlamda İngilizlere kafa tutması oldukça zor. Oyuncu transfer edebilme ve bütçeyi kontrol edebilme gibi konularda İngilizlerin çok büyük avantajları mevcut.

Tüm bu sebeplerden dolayı dünya uzun zamandır Avrupa Süper Ligi projesini konuşuyor. Sadece yüksek bütçeli takımların bir arada olacağı bir organizasyondan bahsediliyor. Bu durum futbolseverlerin çoğu tarafından reddedilse de ekonomik farklılıklar uzun vadede bu projeyi yeniden devreye sokabilir.

Hal böyle olunca futbolun eski günleri daha çok özlenir hale geldi. Ekonomik yapıların bu kadar futbola etki etmediği dönemde Galatasaray, UEFA kupasını kazanabiliyor , Porto, Şampiyonlar Ligi’nde zafere uzanabiliyordu.

İşte futbolun kaybettiği en önemli şey de bu oldu. Beklenmedik zaferler ya da hikayeler azaldı…