Dünya markası The North Face Türkiye den kaçıyor! Sözcü Gazetesi
Sozcu sayfasından alınan bilgilere göre, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
Türkiye hazır giyim sektörü artan maliyetler ve Uzakdoğu ile bazı segmentlerde yüzde 100’e ulaşan fiyat farkı, dünya üretiminde söz sahibi olduğumuz markaları kaçırmaya devam ediyor. Son örnek, ABD merkezli VF Corporation’ın ikonik markası The North Face oldu. Şirket, uzun yıllardır tedarikçisi olan Gelişim Tekstil’den alımlarını büyük ölçüde azaltma kararı aldı. The North Face’in dünyada ikinci, AB’de ise en büyük üreticisi konumundaki Gelişim Tekstil, artık markadan yalnızca 4-5 milyon Euro’luk sipariş alabilecek.
Ekonomim'den Yener Karadeniz'e konuşan Gelişim Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Akçay, “En büyük müşterimiz VF Corparation idi. The North Face, Vans, Timberland, Dickies, Supreme, Eastpak, JanSport, Napapijri, Smartwool, Icebreaker, Kipling ve Altra gibi küresel ölçekte tanınan markalarına üretim yapıyoruz. The North Face’in ise dünyada ikinci, AB’de ise en büyük üreticisi idik. Geçen seneden itibaren aldığı karar ile Bangladeş’e ve Vietnam’a gidiyor. Yüzde 10-20 civarında üretim kalacak. 30 milyon Euro üretim yapıyorduk yaklaşık 25 milyon Euro’luk kısmı gidecek. Başka bir ifade ile 4 milyon adet ürünün 400-500 bin adedi bizde kalacak gerisi maliyetlerin yüksekliği nedeni ile gidiyor” dedi.
ÇORLU'YA YAPILAN 800 BİN DOLARLIK İLKOKUL MEB'E BAĞIŞLANDIGelişim Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Akçay ve Başkan Yardımcısı Vedat Yavuz, şirketin geçmiş dönem performansı, gelecek dönem hedefleri ve sektörün içinden geçtiği durum ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
TÜRKİYE'DE ARTAN MAALİYETLER MARKALARI KAÇIRDIŞirket, İstanbul, Adıyaman ve Çorlu’da bulunan tesisleri ile iplikten başlayıp kumaşa, tekstil terbiye ve hazır giyim üretimine kadar entegre bir yapıya sahip modern üretim tesislerinde bin 200 çalışanı ile başta VF olmak üzere dünyanın önemli markalarına üretim yapan bir grup. Gelişim, tekstil ve hazır giyimin yanı sıra enerji ve eğitim sektörlerinde de faaliyet gösteriyor ancak amiral gemisi hazır giyim… Mustafa Akçay, şirketin 2022’de 90 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdiğini, ancak ilerleyen yıllarda hazır giyim sektörünün içinden geçtiği negatif durumun kendilerini de etkilediğini anlattı. 2023 ve 2024’te cironun 50-60 milyon dolar seviyesine gerilediğini, bu yıl da benzer seviyelerde bir rakam ile kapanmasını beklediklerini belirten Akçay, önümüzdeki yıl ise yüzde 50 küçülme beklediklerini anlattı. Bunun ana nedenlerini Türkiye’de artan maliyetler, kur ile enflasyon arasındaki fark ve buna bağlı olarak fiyat rekabetçiliğinin negatif etkilenmesi olduğunu dile getiren Akçay, “Maliyetlerin yükselmesi ile birlikte ciddi iş kayıpları oldu. Bu yıl da 50-60 milyon dolar ihracat ile kapanması, önümüzdeki yıl ise bu rakamın ekstra bir iş ortaklığı gerçekleşmemesi halinde yüzde 50 oranında küçülme bekliyoruz. Müşterilerimiz alımlarını önemli oranda azalttı.
ŞİRKET YÜZDE 50 KÜÇÜLMEYE GİDEBİLİRBunun önümüzdeki dönem küçülmeyi de beraberinde getirebileceğine dikkat çeken Akçay, şöyle devam etti:
“Şu an bin 200 çalışanımız var. İşler umduğumuz gibi gitmezse belki de yollarımızı ayıracağımız çalışanlarımız olacak. Küçülmeye gideceğiz. Önümüzdeki yıl mayıstan itibaren yarı yarıya düşer çalışan sayısı.”
Şirketin 2023’te 35 milyon Euro yatırım ile hayata geçen Çorlu fabrikasında 300, yine aynı yıl Adıyaman’da 5 milyon Euro yatırım ile hayata geçen Adıyaman fabrikasında 350 ve İstanbul fabrikasında ise 500 çalışanı bulunuyor. Okul ve enerjide 60 kişi istihdam ediliyor. Grubun aylık 1 milyon adet kapasitesi varken ve 2022’de bunun yüzde 100’ü kullanılırken şu anda ayda ayakta kalabilmesi için gerekli olan 400-500 bin adet üretimle yoluna devam ediyor. ,
Mustafa Akçay, son dönemde sadece Uzakdoğu değil Afrika’nın da önemli bir rakip olarak sahaya çıktığını anlattı. Akçay, “Bizim 5,10 Euro fiyat verdiğimiz bir ürün Kenya’da 2,8 dolara yapılıyor. Bu tarz markalar sosyal sorumluluk kapsamında o bölgelerde de üretim yaptırıyor. Çin konuşulytor hep ama Bangladeş, Srilanka, Kamboçya ve Vietnam bunlar çok daha ciddi rakipler” dedi.
ÜRETİMDEN ÇEKİLMELER ARTACAK: SEBEBİ DOLAR/TL KURUNUN SABİT KALMASIMustafa Akçay, son üç yılda maliyet makasının hızla açıldığını belirtti. “Asgari ücret yüzde 302, enflasyon yüzde 290 artarken döviz sadece yüzde 132 yükseldi. Döviz bazında maliyetimiz 2,5 kat arttı. 2023’te işçilik yüzde 110 artarken kur yüzde 50 yükseldi, aradaki farkı iplik fiyatlarıyla tolere ettik. Ancak sonraki yıllarda işçilik artışı kurun çok üzerinde kaldı, AB’den bile pahalı hale geldik” dedi. Çalışanların reel gelirinin düştüğüne dikkat çeken Akçay, “Ücretler döviz bazında yüksek görünse de alım gücü üç yıl öncesinin yarısına indi” diye konuştu. Çözüm için kur ve enflasyonun dengelenmesi gerektiğini vurgulayan Akçay, “Kurun yükselmesini istemiyoruz ama enflasyonun altında kalınca üretim sürdürülemez. Dolar/TL 80 seviyesinde olsa üç yıl önceki işlerimizi yapabiliriz. Aksi halde üretimden çekilmeler artacak” uyarısında bulundu.
TRUMP'IN GÜMRÜK TARİFELERİ 5 MİLYON DOLAR ZARARDAN KURTARDITüm bu gelişmelere bağlı olarak bu yıl için 5 milyon dolar zarar bütçesi yaptıklarını anlatan Akçay, şöyle devam etti: “Önümüzdeki yılı da dengeleyecek şekilde bu zararı karşılarız diye hesapladık. Sonrasına sonra bakarız. Konjonktür neyi gerektirirse onu yaparız diye düşündük. Marttan sonra Trump’ın ek vergi çıkışı ile Euro’nun paritede pozitif ayrışması bizi zarar etmekten kurtardı. Biz geçen yıl karlılığı kaybettik. Bu yıl zarar etmekten kurtulduk. Aynı şartlar 2 yıl daha devam edecek. 2027’nin ikinci yarısında anca ekonomik iyileşme olur. Kar eder hale gelmemiz için de kurun enflasyondan daha fazla artması lazım.”
YERLİ MARKALARDA VADELER 1 SENEGelişim Tekstil Başkan Yardımcısı Vedat Yavuz, The North Face’in en büyük tedarikçilerinden biri olduklarını ve 10-12 yıldır da beraber çalıştıklarını anlattı. Yavuz sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Üretici, kalite ve termin olarak dünyada ikinci, AB’de ise ilk sıradaydık o grup için. Tamamen fiyat nedeni ile gitme kararı aldılar. Bizim üretim yaptığımız markalar Mısır gibi bir ülkede üretim istemiyor. Başka ülkede açarsanız o zamanki durumu görüp ona göre değerlendiririz diyorlar. Garanti veren yok. Türkiye’de çalışan hiçbir marka aslında böyle bir alım garantisi vermiyor. Farklı markalara bakıyoruz ama şu an gelen de yok. Ancak Türkiye’den almak zorunda olanlar var. Biz bu süreçte onlara bakıyoruz. Onların da adetleri çok yüksek olmadığı gibi, terminleri de çok kısa. Öyle görünüyor ki artık hiçbir zaman bu kadar büyük adetlere ulaşamayacağız. Türkiye’de birkaç markaya üretim yapmaya başladık. Ancak burada da vadeler 180 gün. E ürünün hazırlanması da 180 gün dediğinizde vadeler bir seneyi buluyor.”


