Dünya Müslüman Alimler Birliği nden açık mektup: Tehlike doruk noktasına ulaştı Politika Haberleri
Yenisafak sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuruda bulunuyor.
Dünya Müslüman Alimler Birliği'nin açık mektubunda şunlar yer alıyor;
14–15 Eylül 2025 tarihlerinde Doha’da toplanan Arap ve İslam ülkeleri liderlerine
Saygıdeğer Krallar, Cumhurbaşkanları ve Emirler,
Selâmün aleyküm ve rahmetullahi ve berekâtuh.
Müslüman Âlimler Dünya Birliği, zat-ı âlilerinize en derin saygı ve takdirlerini sunar. Din ve dünya işlerinde hayır ve afiyet üzere olmanızı temenni eder, bu zirvenizin ümmetimize fayda sağlayacak sonuçlara vesile olmasını diler.
Biz Müslümanların âlimleri olarak, Allah’a, Resûlü’ne, Müslümanların yöneticilerine ve genel halkına karşı “nasihat” görevimizin gereği olarak huzurunuza hitap ediyoruz.
Ümmetin Maruz Kaldığı Tehdit
Ümmetimizin karşı karşıya bulunduğu varoluşsal tehdit, zat-ı âlilerinizden gizli değildir. Bu tehdit, Gazze’de siyonist işgalin işlediği soykırım ve büyük felaketle somutlaşmıştır.
İşgalci rejim, bazı Arap ve İslam ülkelerini işgal etme stratejisini açıkça ilan etmiş; Suriye, Lübnan ve İran’da işlediği ihlalleri katlayarak sürdürmüş, hatta Katar’ın egemenliğine kadar uzanmıştır.
İşte bu yüzden Müslüman Âlimler Dünya Birliği, ümmetin emanetini ve mazlumların feryadını zat-ı âlilerinize acil bir çağrı olarak iletmektedir.
Artık tehlike doruk noktasına ulaşmıştır. Mesele sınırlar ya da tali konular değil, doğrudan varlık ve bekâ meselesidir. Bugün tereddüt etmek, yarın pişman olmaktır.
Acil ve Pratik Çağrılar
1. İlişkilerin Kesilmesi
Siyonist düşmanla siyasi, ekonomik ve diplomatik ilişkiler derhâl kesilmelidir. Çünkü onların ne ahde ne de sözleşmelere riayetleri vardır. Nitekim Kur’an’da şöyle buyrulmaktadır: “Allah katında müşriklerden ahitlerini bozanların dışında ahde riayet eden yoktur.” (Tevbe, 7)
2. Tevbe ve Tevekkül
Ümmetin topyekûn bir samimiyetle Allah’a yönelmesi, gerçek tevekkül ile kalplerde “Allahu Ekber” şuurunun yerleşmesi ve maddi-manevi tüm güç vesilelerine sarılması gerekmektedir. Yüce Allah buyurmuştur: “Onlara karşı gücünüzün yettiği kadar kuvvet ve bağlanıp beslenen atlar hazırlayın…” (Enfâl, 60)
3. Birlik ve Kardeşlik
İhlas, fedakârlık ve samimiyet üzerine kurulu birliğin gerçekleşmesi için ciddi gayret sarf edilmelidir. Çünkü tefrika yalnızca başarısızlık ve zilleti doğurur. Kur’an’da şöyle buyrulmaktadır: “Allah’a ve Resûlüne itaat edin, birbirinizle çekişmeyin; sonra korkuya kapılırsınız ve gücünüz gider.” (Enfâl, 46)
4. Stratejik Kalkınma
Ümmetin siyasi, askerî, ilmî ve ekonomik bakımdan kalkınması için kapsamlı bir stratejik plan hazırlanmalıdır. Elimizde etkili imkânlar, zengin kaynaklar ve parlak beyinler vardır; eksik olan sadece samimi bir irade ve ortak bir karardır. Yüce Allah’ın emri açıktır: “Onlara karşı gücünüzün yettiği kadar kuvvet hazırlayın…” (Enfâl, 60)
5. Siyonist Tehdidin Gerçekliği
İşgalci rejimin, Filistin halkının hiçbir hakkını — hatta kendi otoritelerinin varlığını dahi — tanımadığı unutulmamalıdır. Bu rejim “Büyük İsrail” projesinde ısrarcıdır; ilan ettikleri stratejiler propaganda değil, fiilen uygulanan planlardır. Dolayısıyla bununla bilinç ve sorumlulukla mücadele zorunludur.
6. Meşru Direnişe Destek
Gazze’deki kardeşlerimizin, meşru silahlı direniş dâhil, yanında olduğumuzu açıkça ortaya koymak şer‘î bir yükümlülük ve fiilî bir zorunluluktur. Bu direniş, siyonist projenin yayılmasına karşı en sağlam siper ve en güçlü kalkandır. Düşünsel farklılıklar, Filistin halkına verilen desteğin önünde engel olmamalıdır.
7. Ablukanın Kaldırılması
Gazze’ye yönelik abluka derhâl kırılmalı, sınır kapıları açılmalı ve katliamların durdurulması için tüm imkânlarla baskı yapılmalıdır. Bu, şer‘î bir görevdir; gücü yetip de görevini yerine getirmeyen herkes sorumluluk altındadır.
8. Küresel Dayanışma
Dünyadaki tüm özgür insanlara, uluslararası kurumlara ve insani kuruluşlara çağrımız şudur: Siyonist zulmün karşısında saf tutun, işlenen insanlık suçlarını ifşa edin ve medya, siyaset, hukuk alanında her türlü desteği sağlayın.
Netice ve Çağrı
Ey Değerli Liderler,
Bugün izzetimiz ve bağımsızlığımız için bir imtihanla, kritik bir yol ayrımıyla karşı karşıyayız. Ya özgür ve onurlu bir ümmet olacağız, ya da — Allah korusun — zulüm ve işgal üzerine kurulu siyonist projeye boyun eğeceğiz.
Bu zirve, iradenizin gücünü ve ümmetinizin kararlılığını ortaya koyacak bir dönemeçtir. Bilesiniz ki bütün İslam halkları ve dünya üzerindeki özgür insanlar sizlerin yanındadır.
Unutmayınız ki siyonist proje çökmeye başlamıştır. Yüce Allah’ın vaadi yakındır: “Onların yüzlerini kara edecek, mescide ilk girdikleri gibi girmenizi sağlayacak ve ele geçirdiklerinizi yerle bir edeceksiniz.” (İsrâ, 7)
“Allah emrinde galiptir, fakat insanların çoğu bunu bilmez.” (Şuarâ, 227)
Ve’s-selâmü aleyküm ve rahmetullahi ve berekâtuh.
Prof. Dr. Ali Muhyiddin el-Karadâğî
Müslüman Âlimler Dünya Birliği Başkanı


