Dünyanın dertleri filmlerle anlatıldı Kültür Sanat Haberleri

Bu yıl ikincisi düzenlenen Uluslararası Öğrenciler Kısa Film Festivali’nin ödül töreni yapıldı. YTB’nin destekleriyle uluslararası öğrenciler tarafından hazırlanan festivale bu yıl yurt dışından da başvurular kabul edildi. 77 ülkeden 455 öğrencinin katıldığı festivalin filmleri, dünyanın ortak dertlerini anlattı.

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığının (YTB) destekleriyle uluslararası öğrenciler tarafından hazırlanan 2. Uluslararası Öğrenciler Kısa Film Festivali’nin gala ve ödül töreni gerçekleştirildi. Beyoğlu’ndaki Tarihi Atlas Sineması’nda yapılan etkinliğe, İstanbul Valisi Davut Gül, YTB Başkanı Abdullah Eren, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven, jüri üyeleri ve uluslararası öğrenciler katıldı.

Geçtiğimiz yıl YTB İstanbul Ofisi bünyesinde kurulan Sinema Atölyesi’nin bir çıktısı olarak gerçekleştirilen festival, bu yıl yurt dışındaki uluslararası öğrencilerin de filmlerini kabul etti. 77 ülkeden 455 öğrencinin katıldığı festivalin filmleri, dünyanın ortak derdini anlatması bakımından anlamlı bulundu. 13 Mart–17 Nisan 2025 tarihleri arasında başvuruları alınan bu yılki festivale jüri tarafından seçilen 29 film yarışma programına alınırken, Sinema Atölyesi bünyesinde çekilen 4 kısa film de özel gösterimle izleyiciyle buluşturuldu.

Abdullah Eren

Törende konuşan Vali Gül, “Üçüncü bir gözle çektiğiniz kısa filmler hem bizim açımızdan hem de ülkeler açısından bir kazanç. Türk halkı çok kültürlü ve farklılıkları zenginlik gören bir millet” diyerek, öğrencilerin burada yaşadıklarını, buradaki tecrübelerini hem kendi ülkeleri hem de Türkiye adına hayra, barışa ve kardeşliğe yönelik kullanacaklarını söyledi.

Birol Güven

TANIŞMAYA VESİLE OLUYOR

Yeni Şafak’a konuşan YTB Başkanı Abdullah Eren ise bu sene büyük bir coşkuyla ve kaliteli filmlerle festivali gerçekleştirdiklerini dile getirerek, “İstanbul ofisimizin başlattığı sinema akademisinden festivale uzanan bir yolculuk oldu. Bu sene biraz daha büyüttük ve yurtdışındaki uluslararası öğrencilerin de filmlerini aldık. Çok farklı ülkelerden çok güzel filmler var. Birbirimizin sorunlarına bigâne kaldıkça ortak çözüm üretemeyiz. Dünyanın gerçek sorunlarıyla yüzleşmeye çalışan filmler var. YTB bünyesinde dünyanın 185 ülkesinden öğrencimiz var ve onlar birbirini iyi tanısın istiyoruz. Eminim ki bu festival de öğrencilerin birbirini tanımalarına katkı sağlayacaktır” dedi.

FESTİVALLER SİNEMACILARIN BAYRAM YERİ

Jüri Başkanlığı yapan Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven de festivalin başına uluslararası kelimesini hak eden bir festival olduğunu belirterek, “Festivaller sinemacıların bayram yeridir. Sinemacılar dertli insanlardır. Festivaller de aynı zamanda dertleşme yeridir. Dünyanın birçok ülkesinden genç sinemasever gelmiş, çok güzel bir ortam oluşmuş burada. Dertli insanlar, yükleri var, acıları var onları beyaz perdeye yansıtmak istiyorlar. YTB de buna vesile oldu” dedi.

Hadil Alramli

FİLİSTİNLİ MÜLTECİLERİN ZORLUKLARINI ANLATTIM

Festivalde En İyi Film Ödülü, Suriyeli Balqees Altala’nın yönettiği Romantic Date adlı kurmaca filme verildi. Tunus’tan Beya Chikhi’nin Mirror isimli çalışması ikincilik kazanırken, Almanya’dan Hanna Kortus’un animasyon ve belgesel türündeki filmi Trul-La, üçüncülük ödülüne layık görüldü. Kırgızistan’dan Aizada Alymbek Kyzy, Kopuş filmiyle en iyi yönetmen ödülünün sahibi olurken, Belçikalı Achille Balthazar’ın Strange Bird adlı filmi en iyi senaryo ödülünü aldı. Jüri Özel Ödülü ise Filistinli Hadil Alramli’nin Three Nights in Haifa (Hayfa’da Üç Gece) adlı filmine verildi. Lübnan’daki bir Filistin mülteci kampında geçen bu drama, genç bir Filistinli hemşire stajyerin filtresiz ve çarpıcı günlük yaşamını mercek altına alıyor.

Belçika’da doktora öğrencisi olan Filistinli Yönetmen Alramli, Yeni Şafak’a konuşarak filminde mülteci olarak yaşayanların nasıl hissettiklerini anlatmaya çalıştığını söyledi. Duygularını dile getirirken gözyaşlarına hakim olamayan Alramli, “Başrol oyuncum, tüm ailesini kaybetmiş ve hayatı mahvolmuş. Beyrut’ta’ki mülteci kampında bulunan Hayfa Hastanesi’nde geçirdiği üç günle birlikte onun yaşamındaki zorlukları anlattım” ifadelerini kullandı.