Dünyanın tek yürek olduğu gün...
Hurriyet sayfasından alınan verilere göre, SonTurkHaber.com bilgi veriyor.
Yıl 2005. Londra’da yaşayan arkadaşım arıyor. “Hadi gel, Live 8’e gideceğiz” diyor. Londra, Hyde Park’ta gerçekleşecek etkinlik ücretsiz ama 66 bin 500 çift biletin çekilişle dağıtılacağı, kazananlara cep telefonundan mesaj gönderileceği açıklanmış. Arkadaşıma “Sana bilet mi çıktı” diye soruyorum, “Yok. Ama çıkar, gel sen” diyor. Bu söze güvenip Londra’ya uçak biletimi alıyorum; hayatımın en özel ve en uzun (10 saat sürüyor) konser deneyimlerinden birini yaşıyorum. O gün Pink Floyd (1981 yılından sonra ilk kez), The Who, U2, Coldplay, Paul McCartney ve daha birçok müzisyen ‘Tek Gün, Tek Konser, Tek Dünya’ için sahneye çıkıyor. Live 8, Afrika’daki yoksullukla mücadeleye dikkat çekmek ve G8 ülkelerine dünyanın fakir ülkelerine yardım için baskı uygulamak amacıyla harekete geçen müzisyenlerin 10 şehirde eşzamanlı düzenlediği bir etkinlikti. Ama bir ilk değildi. Aynı ideallerle müzisyenler 1985’te hareket geçmiş ve tarihe geçecek Live Aid yapılmıştı.
Live Aid’in fikir babası müzisyen Bob Geldof’tu. İrlandalı müzisyen, 23 Ekim 1984 akşamı Londra, Mayfair’deki bir evde gerçekleşen bir kitap lansmanına katılmıştı. Tam evden ayrılmaya hazırlanırken televizyonda BBC’nin Etiyopya’da yaşananlarla ilgili haberine denk geldi. O görkemli partinin ortasında televizyonda gördükleri onu sersemletmişti. Hemen harekete geçti. Bir ay sonra Ultravox grubundan Midge Ure ile yardım amaçlı yazdığı ‘Do They Know It’s Christmas?’ şarkısını, çağrısına olumlu yanıt veren pop yıldızlarıyla birlikte stüdyoya girerek seslendirdi. Duran Duran, Phil Collins, Spandau Ballet, Sting, George Michael... Bu süper grubun seslendirdiği şarkı büyük ilgi gördü, Geldof da artık sadece bir müzisyen değil, aynı zamanda aktivistti. Ve bu kimliği onun 13 Temmuz 1985’te 10 hafta süren hazırlık sürecinin ardından tarihin en büyük rock konserini düzenlemesini sağladı.
40 yıl önce, 13 Temmuz günü Live Aid, Londra’da Wembley Stadyumu’nda ve Philadelphia’da John. F. Kennedy Stadyumu’nda eşzamanlı gerçekleşti.
Bir milyardan fazla kişi izledi
İç savaşın sürdüğü Etiyopya’daki yoksullara yardım için düzenlenen konsere 162 bin kişi katıldı, etkinlikte 127 milyon dolar toplandı. Yayını 100 ülkede bir milyardan fazla kişi izledi. 16 saatte sahneye 75’ten fazla sanatçı çıktı. Küresel bir fenomene dönüşen konser bir amaç için tek yürek olmanın gücünü tüm dünyaya gösterdi. Hayırseverlik ve insani yardım çabalarına ilişkin algıyı da değiştirdi. Amerikalı müzisyen ve söz yazarı Joan Baez’in o günkü sözleri Live Aid’in de özeti gibiydi: “Onların acılarını anlamak için hayatlarımızın konforundan biraz uzaklaşacağız.”
NELER YAŞANDI?
Queen sahneye çıkmadan önce Bob Geldof “Sadece hitleri çalın. 17 dakikanız var” demişti. Grup 21 dakika sahnede kaldı, Freddie Mercury’nin müthiş vokaliyle grup tarihe geçen bir performans sergiledi. Müzik eleştirmenlerine göre grubun ‘hayatının setiydi’. Live Aid denince akla ilk gelen performans onlarınki oldu.
U2 ‘Bad’i söylerken solisti Bono sahaya inip bir kadın izleyiciyle dans etmeye başladı. Bu sırada diğer grup üyeleri şaşkındı, Bono’nun nerede olduğu bilmiyorlardı ya da sahneden düşüp düşmediğini. Çalmaya devam ettiler.
1980’de davulcu John Bonham’ın ölümünden sonra dağılan Led Zeppelin Live Aid için tek seferlik bir araya geldi. Wembley’de çalan The Who da aynı şekilde.
Elton John 25 dakikayla konserin en uzun setini yaptı.
İddiaya göre Wembley’de kulis arkasında duvara asılı bir yazıda “Egolarınızı kapıda bırakın” yazıyordu.
Phil Collins önce Londra’da sahneye çıktı, ardından Concorde’a binip Philadelphia’ya gitti ve aynı gün orada da sahneye çıktı.
O dönem Madonna’dan yükselen yıldız olarak bahsediliyordu.
Yine iddialara göre Bob Geldof konser sonrası taksi bulamadığı için evine otostop yaparak dönmek zorunda kalmıştı.

