Eğitim Bir Sen Genel Başkanı Yalçın dan 4+4+4 eğitim sistemi açıklaması: Ankara Haberleri
SonTurkHaber.com, Haberturk kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen) ve Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim-Bir-Sen) Genel Başkanı Ali Yalçın, "Zorunlu eğitimin 12 yıldan 11 yıla esnetilmesi, kaynakların daha etkin ve hedeflere yönelik kullanımını mümkün kılabilir. Okul türleri arasında esnek geçişlerin olmasına, kapasite fazlası yerine ihtiyaç temelli planlama yapılmasına olanak sağlar." dedi.
Yalçın, konfederasyonun genel merkezinde "4+4+4 eğitim sistemi"nin değişmesine ilişkin yapılan hazırlıkları değerlendirdiği basın toplantısında, bu konudaki tartışmaların geniş katılımlı platformlarda ele alındığını ve kamuoyuyla paylaşıldığını söyledi.
Eğitim-Bir-Sen olarak Türkiye'de ilk defa bu konuda 81 ilden 36 bini aşkın katılımlı saha araştırması yaparak kamuoyuyla paylaştıklarını anlatan Yalçın, söz konusu çalışmanın, 2012'den bu yana uygulanan zorunlu eğitim sisteminin mevcut durumunu değerlendiren en kapsamlı çalışmaların başında yer aldığını belirtti.
Saha araştırmasına katılanların 17 bin 762'sinin öğretmen, 7 bin 34'ünün yönetici, 5 bin 415'inin lise öğrencisi ve 5 bin 907 kişinin velilerinden oluştuğunu aktaran Yalçın, "Araştırmanın en dikkat çekici sonucu, zorunlu eğitim süresinin 12 yıl olmasının uzun bulunmasıydı. Öğretmenlerin yüzde 93,8'i, yöneticilerin yüzde 97,1'i, öğrencilerin yüzde 78,5'i ve velilerin de yüzde 78,8'i bu süreyi uzun buluyor ve bu konuda kanaatlerini paylaşıyor. Sürenin toplum ve çalışma hayatının beklentilerle uyumlu olmadığını düşünenlerin oranı, öğretmenlerde yüzde 75,2, yöneticilerde yüzde 82,8, velilerde yüzde 58,9." bilgisini paylaştı.
Araştırmaya göre öğretmenlerin yüzde 83,6'sının, öğrencilerin yüzde 75,9'unun son yılın gerekli olmadığı görüşünü paylaştığını aktaran Yalçın, şunları kaydetti:
"Katılımcıların yaklaşık yüzde 90'ı lise son sınıfın, üniversite hazırlık ve kariyer planlama yılına dönüştürülmesi gerektiğini savunuyor. Araştırma, esnek ve modüler ortaöğretim modellerine güçlü destek sunuyor. En çok önerilen model ise 3+1 yani 3 yıl zorunlu, 1 yıl isteğe bağlı. 2+2 yani 2 yıl zorunlu, 2 yıl isteğe bağlı şeklinde iki seçenek bu araştırmada öne çıkıyor.
Bu bulguların, sistemin süre, içerik ve yapı bakımından yeniden düzenlenmesi ve bir yol haritası oluşturulması konusunda önemli ipuçları sunduğunu düşünüyoruz. Sonuç olarak zorunlu eğitim süresi, toplumun beklentileri ve hayatın gerçekleriyle uyumlu hale getirilmelidir. Esnek ve modüler yapıya sahip ortaöğretim modelleri üzerinde çalışmalar yapılmalı, mesleki yönlendirme ortaokuldan itibaren sistematik hale dönüştürülmelidir."
- "Dünya genelinde zorunlu eğitim süresi 9 ile 13 yıl arasında"
Yalçın, TBMM tutanaklarını da incelediklerini, çeşitli tarihlerde tasnif ettikleri yazılı soru önergelerinde kısa ve odaklanmış modellerin geliştirilmesi gerektiği gibi görüşlere rastladıklarını dile getirdi.
Zorunlu eğitimin süresinin azaltılması yönündeki taleplerin her geçen gün dillendirildiğine işaret eden Yalçın, daha kısa ama nitelikli ve bireysel farklılıklara duyarlı bir eğitim modelinin, erken mesleki yönlendirmeye olanak tanıyacağını ve eğitim sisteminin sürdürülebilir bir yapıya kavuşmasını sağlayacağını söyledi.
OECD ülkelerinde zorunlu eğitim süresinin ortalamasının 11 yıl olduğu bilgisini veren Yalçın, "Japonya ve Güney Kore gibi ülkelerde zorunlu eğitim süresi 9 yıl. Dünya genelinde zorunlu eğitim süresi 9 ile 13 yıl arasında değişkenlik gösteriyor." dedi.
- "Sistemin verimliliğini artırmaya vesile olabilir"
Ali Yalçın, lisans eğitim süresine ilişkin de tartışmaların olduğuna değinerek, Yükseköğretim Kurulunun (YÖK) çalışmalarını yakından takip ettiklerini bildirdi.
Zorunlu eğitimde yapısal dönüşüm zorunluluğunun esnek ortaöğretim modelini beraberinde getireceğine dikkati çeken Yalçın, şu değerlendirmede bulundu:
"Meclis tutanakları, uluslararası raporlar, Türkiye'deki sivil toplum kuruluşlarının raporları ve saha araştırmamız, ortaöğretim yapısının esnek modellerle yeniden kurgulanmasına yönelik güçlü bir toplumsal destek olduğunu ortaya koymaktadır. Öğrenciler, öğretmenler, okul yöneticileri ve veliler, farklı ihtiyaçlara yanıt verebilecek alternatif modellerin aynı sistem içerisinde yer almasını talep etmektedirler. Zorunlu eğitimin 12 yıldan 11 yıla esnetilmesi, kaynakların daha etkin ve hedeflere yönelik kullanımını mümkün kılabilir. Okul türleri arasında esnek geçişlerin olması, kapasite fazlası yerine ihtiyaç temelli planlama yapılmasına olanak sağlar. Bireysel yönelimi güçlendirir.
Öğrenciler 11. sınıfın sonunda akademik, mesleki ya da alternatif yönelimlere göre kendileri için yol haritası çizebilirler. Bu yetenek ve ilgi temelli yönlendirmeyi sistemin asli bileşeni haline getirebilir. İstihdam ve beceri uyumunu artırabilir. Son yıl doğrudan iş gücüne geçişi hedefleyen öğrenciler için sektörel modüller, kısa sertifika programları ve mesleki yeterlilik belgeleriyle desteklenir. Böylece lise sonrası boşluk yılı değil, yapısal bir yönelim süreci oluşmuş olur. Akademik kaliteye etkisi olabilir. Üniversiteye hazırlık sürecinde yer alan öğrenciler için yapılandırılmış odaklı ve destekleyici akademik içerikler sunulur. Zorunluluktan çıkarılan 12. sınıf, bu grubun ihtiyaçlarına göre daha özgür ve etkili şekilde tasarlanabilir."
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in zorunlu eğitim süresine ilişkin yaptıkları çalışmayı Cumhurbaşkanlığı Kabinesi'ne sunacaklarına ilişkin ifadelerini hatırlatan Yalçın, konunun tartışmaya açılmasını önemli bulduklarını kaydetti.


