Eğitimimizde ya İz’ler kalır ya da İzle’r kalırız!
Halktv sayfasından alınan bilgilere göre, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
“Bir milletin geleceği, o millete verilen eğitimin kalitesiyle ölçülür.”
Mustafa Kemal Atatürk
Devletler tarih boyunca orduyla değil, eğitimle kalıcı olmuşlardır.
Taş yıpranır, tunç erir, para değer kaybeder, sistemler değişir.
Ama bir çocuğun kalbine bırakılan iz,
Bazen bir uygarlığın temelini atar. Bir çocuk bir genç, bir aile , bir millet olur.
Milletler devletleri kurar ve devletin asıl ve gerçek gerçek gücü, tankları ya da doğal kaynakları değil; yetiştirdiği insanın niteliğidir.
“Eğitim, bir milleti ya özgür ya da köle yapar.” der Kant.
Ama hangi eğitim?
Bir çocuğun ruhuna dokunmayan hiçbir eğitim, gerçek eğitim değildir. Eğitim tüm bileşenleriyle çocuğun ruhuna dokunmak için çalışmalıdır. Ama bugün gerçekçi bir gözle baktığımızda öğretmenlerin yalnız bırakıldığı, öğrencilerin sınav yüküyle ezildiği, okulların eşitsizliğin aynası hâline geldiği bir eğitim resmi görüyoruz.
EĞİTİMDE ÜSTÜ DEĞİL ALTI ÇİZİLECEK ADIMLAR ATMALIYIZMillî Eğitim Bakanlığı, çoğu zaman bu resmi görmesine rağmen hataları kabul edip düzeltmek yerine kafasını kuma gömüyor. Bakanlığımızca strateji belgeleri yazılıyor, vizyon projeleri duyuruluyor ama eğitimciler olarak hepimizin hatta halkın içinden herhangi birinin bile aklındaki:
Millî Eğitim Bakanlığı, neden çocukların hayalini ölçmez?
Neden bir öğretmenin heyecanı, bir müfettiş raporunda yer almaz?
Neden köydeki çocukla şehirdeki çocuk aynı hayale yürüyemez?
Sorularına cevap veremiyor.
MEB’de bütçeler büyüyor, sınav sistemleri değişiyor.
Ama hâlâ; birleştirilmiş sınıflar, taşımalı eğitim, sınav girdabında boğulmuş çocuklar, atama bekleyen idealist öğretmenler gibi kökleşmiş sorunları çözülemiyor. En önemlisi eğitimde fırsat eşitliği sağlanamıyor.
Bir çocuk hâlâ yatağa aç ve sevgisiz giriyorsa,
Bu sistem sürdürülebilir değildir. Aç uyuyan her çocuk eğitim sistemimizdeki iz değil lekedir.
Bakanlığın aldığı kararlar iz bırakmalı ki bayrağı devralanlar bu kararların üstünü değil altını çizsinler.
İz Bırakanlar, adıyla anılanlar değil , yolu aydınlatanlardır.
İz bırakan bazı gerçek eğitimciler bir milletin vicdanını uyandırmıştır hem dünya hem Türk tarihinde yüzlerce örnek vardır.
Dünya Tarihinde:
• Maria Montessori, çocukların bireysel ritmine saygı duyan bir sistemle, eğitimde özgürlük kavramını dünyaya tanıttı.
• John Dewey, “demokratik eğitim” anlayışıyla, öğrencinin pasif değil, aktif bir birey olmasını savundu.
• Malala Yousafzai, sadece kız çocukları için değil, bilgiye susamış bütün dünya çocukları için kalemini kalkan yaptı.
Türk Tarihinde:
• Mustafa Kemal Atatürk, cehalete karşı eğitimle savaştı. “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir” sözü, hâlâ ışık tutuyor.
• Hasan Âli Yücel Köy Enstitüleri ile eğitimi Anadolu’nun damarlarına taşıdı.
• İsmail Hakkı Tonguç, “her köy bir okuldur” diyerek, eğitimi yalnızca şehirlerde değil, kırsalda da halkın hakkı yaptı.
• Türkan Saylan, binlerce kız çocuğunu eğitime kazandırarak, bir nesle umut oldu.
• Aziz Sancar, bilimle açtığı yolda, eğitimin gücünü Nobel’e taşıdı.
Bu şahsiyetler sistemi dönüştürerek, yürekleri değiştirerek iz bıraktılar
Peki Biz Ne Yapabiliriz?
Öğretmenim öğrencilerine sadece bilgi değil, umut da aşıladığı, velinin çocuğuna sadece sınav puanı değil karakteri ve yaşam becerileri açısından da yetiştirdiği, yöneticinin sistemin çarkı değil, vicdanı olduğu ,siyasetçinin: Eğitim politikalarını seçim malzemesi değil, gelecek stratejisi olarak belirlediği bir eğitim iz bırakır.
Eğitim bir devletin aynasıdır.
Eğer aynaya bakınca adalet, eşitlik, sevgi görünmüyorsa İz bırakmıyoruz demektir.
Sadece izliyoruz.
Vicdanı olduğu ,siyasetçinin: Eğitim politikalarını seçim malzemesi değil, gelecek stratejisi olarak belirlediği bir eğitim iz bırakır.
Bugün; bir çocuk okula umutla ve tüm ihtiyaçları karşılanmış yürüyorsa,
Bir öğretmen ders anlatırken ekonomik siyasi sosyal tüm baskılardan uzak sadece öğrencisinde kalıcı, izli ,olumlu davranış değişikliği yapmayı planlıyorsa ve de sınıfında mutluysa ülkemizin yarınları vardır.
Eğitim sistemimizde öğrencilerin üstün yararını gözeten , bilimsel ,gerçekçi, politikaları hayata geçirmezsek:
Eğitimimizde iz’ler kalmaz ,
Sadece başarılı milletleri izle’r kalırız.
Türkiye Hepimizin, Eğitim Hepimizin…


