Ekonomik krizin yan etkisi: Bağımlı olduk!

Türkiye'de ekonominin hali, kredi borçlarıyla bir kez daha ortaya çıktı. Geçim sıkıntı nedeniyle milyonlar borç batağında.

Yüksek enflasyon, hayat pahalılığı milyonları kredi ve kredi kartlarına yöneltti. Ekonomik kriz gerçeği Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) verileri ile yeniden gün yüzüne çıktı. Verilere bakıldığında, 2025'te bireysel borçlar önceki yıla kıyasla yüzde 43 artarak 4 trilyon 493 milyar TL’ye yükseldi.

En çarpıcı artış ise ihtiyaç kredilerinde yaşandı. 2024 Mayıs ayında 1 trilyon 147 milyar TL seviyesinde olan ihtiyaç kredisi hacmi, 2025'in aynı döneminde 1 trilyon 675 milyar TL’ye gibi yüksek bir seviyeye geldi. Açlık sınırının asgari ücretin üzerinde olduğu ve kredi borçlanmlarındaki söz konusu artışa bakıldığında, geçim sıkıntısı yaşayan milyonların hayatta kalabilmek için bankalara borçlandığını ve borcun büyüdüğü görülüyor.

Verilere göre konut kredileri bir yılda yüzde 28 oranında artarak 446,9 milyar TL’den 575,6 milyar TL’ye yükseldi. Taşıt kredilerinde ise dikkat çekici bir düşüş yaşandı. 2024’te 92 milyar TL olan taşıt kredi hacmi, 2025 Mayıs sonunda 61,5 milyar TL’ye gerileyerek yüzde 33 küçüldü. Bu düşüşün arkasında yüksek faiz oranları ve araç fiyatlarındaki artış gösteriliyor.

En çok dikkat çeken verilerden biri ise bireysel kredi kartı borçları. Bu borçlar geçen seneye göre yüzde 49'luk devasa bir artış kaydederek, 2 trilyon 180 milyar TL’ye yükseldi. Verilere göre taksitsiz kredi kartı harcamaları büyük bir sıçrama ile yüzde 57 arttı. Geçen sene 920 milyar TL olan bu kalemdeki borçlar, 2025 Mayıs'ta 1 trilyon 450 milyar TL’ye ulaştı. Taksitli borçlar ise yüzde 36 arttı.

Milyonların borcu artarken, borcun ödenmesinde de zorluklar baş gösterdi. Geçen seninin mayıs ayı ile bu seninin mayıs ayı arasında ödenmeyen borç miktarında artış yaşandı. Geçen sene 64,5 milyar TL olan borç bu sene 2 buçuk kat artarak 172 milyar 96 milyon TL’ye tırmandı.

Ekonomistler, gelirlerin enflasyon karşısında erimesi ve hanehalkı bütçesinin temel harcamaları bile karşılamaktan uzak kalmasının, borçlanma eğilimini körüklediğini belirtiyor. Uzmanlara göre artan borç yükü, orta ve uzun vadede ekonomik kırılganlığı daha da artırabilir.