Elektrik olmayan köyden Türkiye nin en büyüğüne: 50 sinde çıraktı 60 ında fabrikatör oldu Sözcü Gazetesi
Sozcu sayfasından alınan verilere göre, SonTurkHaber.com bilgi veriyor.
1959 yılında Rize Çayeli’nde doğan Mehmet Ali Kakşi, çocukluğunu çay tarlalarında ve elektriksiz bir köyde geçirdi. İlk kez elektrikle tanıştığında, bir düğmeye basarak gecenin gündüze dönüşmesine ve buzdolabının yaz ortasında buz yapmasına hayran kaldı. Bu merak, ileride mesleğini belirleyecek kıvılcım oldu.
Genç yaşta İstanbul’a göç eden Kakşi, önce çivi fabrikasında iş buldu. Ancak babasının “Meslek öğren, altın bilezik gibidir” sözünü dinleyerek buzdolabı ve çamaşır makinesi tamirciliğine çırak olarak başladı. Kalfalık ve ustalık yıllarından sonra, ustasının desteğiyle 1982’de kendi tamir atölyesini açtı.

50 YAŞINDA ÇIRAK OLDU
StoryBox kanalında hayat hikayesini anlatan ve yıllar boyunca teknik servis hizmeti verdiğini belirten Kakşi, piyasadaki makinelerin kalitesizliğinden rahatsız oldu. İtalyan markalarını örnek alarak kendi makinelerini üretmeye karar verdi. Ancak bu, hiç bilmediği bir alandı. 50 yaşında yeniden “çırak” oldu; kalıpçılık, CNC, enjeksiyon gibi konuları sıfırdan öğrendi.
Bu süreçte maddi zorluklar yaşadı, yanlış üretimler yüzünden zarar gördü, pazara eşini bile gönderemediği günler oldu. Ancak yılmadı. Beş yıl içinde ürettiği makineler kaliteyle anılmaya başladı ve Samixir markası pazarda tanındı.
TÜM DÜNYAYA MAL SATIYOR
İlk makinelerini 2010’da üreten Kakşi, bugün meyve suyu soğutucuları, ayran makineleri ve karlı içecek makineleri dahil 65 farklı ürün üretiyor. 200 metrekarelik atölyeden 4.500 metrekarelik fabrikaya, 10 kişilik kadrodan 65 çalışana ulaştı.

Türkiye’de %60-65 pazar payına sahip olan Samixir, İngiltere, Fransa, Almanya, Hollanda ve Balkanlar’ın yanı sıra İtalya’ya da ihracat yapıyor. Kakşi, “Hayranlıkla baktığım ülkeye ürün satmak en büyük gururum” diyor.
BAŞARININ SIRRI
Kakşi’ye göre başarının anahtarı dürüstlük ve kalite:
“Karşı tarafın parasını almak hedefin olmayacak. 3-5 kuruş fazla ödeyen müşteri, ‘Şeytan kulağı, hiç arıza görmedim’ diyebilmeli.”
Ailesinin desteğini en büyük güç kaynağı olarak gören Kakşi, “Gün olur akşam olur evine, sabah olur işine koşarak gidiyorsan başarı gelir” sözleriyle hayat felsefesini özetliyor.


