Emek karnesi açıklandı: Çalışma hayatında sizi neler bekliyor?
SonTurkHaber.com, Halktv kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi yayımlıyor.
Merhaba kıymetli okuyucularım, sizlerde soru, öneri ve görüşlerinizi [email protected] mail adresime iletebilirsiniz.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Temmuz 2025 tarihli Çalışma Hayatı İstatistikleri Aylık e-Bülteni ile Türkiye’nin çalışma hayatına ilişkin en güncel verilerini açıkladı. Rakamlar yalnızca birer sayı değil; istihdamın yapısından sosyal güvenlik sistemine, sendikal örgütlenmeden toplu pazarlık süreçlerine kadar geniş bir fotoğrafı gözler önüne seriyor.
İşgücü Tablosu: Resmi İşsizlik Oranı mı, Gerçek Hayat mı?
TÜİK’in Mayıs 2025 verilerine göre, 15 yaş ve üzeri nüfusta iş gücüne katılma oranı %53,5, istihdam oranı %49, işsizlik oranı ise %8,4 olarak belirlendi. Genç işsizlik oranı %15,4 seviyesinde. Türkiye genelinde istihdam edilen kişi sayısı 32 milyon 519 bin, işsiz sayısı 2 milyon 972 bin, toplam iş gücü ise 35 milyon 491 bin olarak kaydedildi.
Atıl işgücü oranı %31,0 gibi yüksek bir seviyede. Yani her üç kişiden biri ya işsiz ya eksik süre çalışıyor ya da iş aramaktan vazgeçmiş durumda. Haftalık ortalama fiili çalışma süresi erkeklerde 44,6 saat, kadınlarda 38,8 saat, genel ortalamada ise 42,7 saat oldu. Bu tablo, resmi işsizlik oranının tek başına iş bulma zorluğunu anlamak için yeterli olmadığını gösteriyor.
Asgari Ücret: Artış Var Ama Cebin Hikâyesi Farklı
1 Temmuz 2025 itibarıyla brüt asgari ücret 26.005,50 TL, net asgari ücret 22.104,67 TL, işverene maliyeti ise 30.621,43 TL olarak belirlendi. Kıdem tazminatı tavanı ise 53.919,68 TL oldu.
2002-2025 yılları arasında net asgari ücret ve dönem sonu enflasyon oranlarının karşılaştırmasına bakıldığında, bazı yıllarda asgari ücret artışının enflasyonun gerisinde kaldığı görülüyor. Yani kâğıt üzerinde “artış” olsa da mutfakta, pazarda ve faturaların altında bu artış çoğu zaman hissedilmiyor.
Sosyal Güvenlik: Denge Kırılgan
Nisan 2025 itibarıyla sosyal sigorta kapsamındaki toplam nüfus 77 milyon 40 bin 403 kişi. Kapsam dışı nüfus oranı %10,07, kapsam içindeki nüfus oranı %89,93 oldu.
Aktif sigortalı sayısı 25 milyon 740 bin 955, pasif sigortalı sayısı ise 16 milyon 878 bin 889 kişi olarak açıklandı. Böylece aktif/pasif oranı 1,60 seviyesinde gerçekleşti. Yani bir emekliyi yalnızca 1,6 çalışan finanse ediyor. Sağlıklı bir sosyal güvenlik sistemi için bu oranın 4’e yakın olması gerekirken, mevcut tablo uzun vadede ciddi bir sürdürülebilirlik sorunu işaret ediyor.
İŞKUR Verileri: Açık İş Var, Yerleştirme Sınırlı
Haziran 2025’te açık iş sayısı 208 bin 139, işe yerleştirme sayısı 145 bin 900 oldu. Kayıtlı işsiz sayısı ise 2 milyon 185 bin 273.
Kayıtlı işsizlerin cinsiyet dağılımında kadınlar %50,71, erkekler %49,29 paya sahip. İşe yerleştirme oranında ise erkeklerin payı %60,67, kadınların payı %39,33. Bu oran, kadınların istihdama erişimde hâlâ dezavantajlı bir konumda olduğunu ortaya koyuyor. Ayrıca İŞKUR’a kayıtlı her 15 işsizden yalnızca birinin bu kurum aracılığıyla iş bulabilmesi, aktif istihdam politikalarının etkinliği konusunda tartışma yaratıyor.
Sendikal Görünüm: Kamu-Özel Makası
Ocak 2025 verilerine göre, toplam işçi sayısı 16 milyon 864 bin 733, sendikalı işçi sayısı 2 milyon 524 bin 547. Sendikalaşma oranı %14,97.
Kamu sektöründe sendikalaşma oranı %76,63 iken, özel sektörde yalnızca %7,15. Bu devasa fark, toplu pazarlık ve hak arama mekanizmalarının özel sektörde kâğıt üzerinde kaldığını gösteriyor. En fazla üye sayısına sahip işkolları genel işler, metal ve ticaret-büro-eğitim ve güzel sanatlar olurken, en az üyelik oranı basın-yayın ve gazetecilik işkolunda kaydedildi.
Kamu Görevlilerinde Sendikalaşma: Yüksek Oran, Farklı Dinamikler
Temmuz 2025 itibarıyla kamu görevlilerinin sayısı 3 milyon 16 bin 495, sendikalı kamu görevlisi sayısı 2 milyon 319 bin 157 oldu. Sendikalaşma oranı %69,28 olarak belirlendi.
Hizmet kolları arasında en yüksek sendikalaşma oranı %96,15 ile diyanet ve vakıf hizmetleri kolunda, en düşük oran ise kültür ve sanat hizmetleri kolunda görüldü. Bu yüksek oran, kamu çalışanlarının toplu sözleşme süreçlerinde özel sektör çalışanlarına kıyasla çok daha güçlü bir konumda olduğunu gösteriyor.
Toplu İş Sözleşmeleri ve Grevler: Sınırlı Mücadele Alanı
2025’te olumlu sonuçlanan yetki tespit sayısı 1.111, imzalanan toplu iş sözleşmesi sayısı 1.713, yürürlükte olan sözleşme sayısı ise 4.977 oldu.
Grev istatistiklerine bakıldığında, yıl içinde 34 grev gerçekleşti. Bunların 31’i özel sektörde, 3’ü kamu sektöründe yapıldı. Grevlerin azlığı, bir yandan müzakere süreçlerinin sonuç verdiğini gösterebilirken, diğer yandan grev hakkının fiilen sınırlı kullanıldığına işaret ediyor olabilir.
Rakamlar Değişiyor, Hikâye Aynı Kalıyor
Temmuz 2025 verileri gösteriyor ki Türkiye’de iş gücü piyasası sayısal olarak büyüyor ama bu büyüme nitelikli ve güvenceli istihdamla desteklenmiyor. Asgari ücretteki artışlar, yüksek enflasyon karşısında hızla eriyor. Sosyal güvenlik sistemi, düşük aktif/pasif oranı nedeniyle demografik baskı altında. Özel sektörde sendikal haklar zayıf, kadın istihdamı ise hâlâ arka planda.
Eğer bu tabloyu değiştirmek istiyorsak, yalnızca maaş artışlarıyla yetinmek mümkün değil. Üretken istihdam yaratacak yatırımlar, kayıt dışılığı azaltacak denetimler, sendikal özgürlükleri güçlendirecek yasal düzenlemeler ve kadın istihdamını teşvik eden politikalar şart. Aksi takdirde, bültenlerdeki rakamlar her yıl değişse de hikâye değişmeyecektir.


