Emeklilik için 30 yıl sonra Türk olduğunu hatırladı

Bild gazetesinde yer alan haberlere göre, ismi açıklanmayan kadın, 1980’li yılların başında eşiyle birlikte Almanya’ya giriş yaptı. Kadın, o dönemde yetkililere 1960 yılında Beyrut’ta doğduğunu ve vatansız olduğunu söyledi. Yetkililere sunduğu Lübnan pasaportuyla da bu bilgileri doğruladı. Bu bilgilere dayanarak kendisine sosyal güvenlik numarası verildi.

Ancak olay 2015 yılında ilginç bir boyut kazandı. Kadın, bu kez adının T. olduğunu, aslında Türkiye doğumlu olduğunu ve 1946 yılında doğduğunu öne sürdü. Yeni kimliğine göre yaşı yaklaşık 70’e yükselen kadın, hemen emeklilik başvurusunda bulundu ve yeni bir sosyal güvenlik numarası talep etti. Kadın, bu iddiasını desteklemek için 2014 yılında alınmış bir Türk pasaportu ve Türkiye'deki nüfus kayıt örneğini de mahkemeye sundu.

Ancak emeklilik kurumu, kadının yeni doğum tarihini kabul etmedi. Kadın konuyu mahkemeye taşıdı ve ilk aşamada davayı kazandı. Fakat emeklilik kurumu kararı temyize götürdü ve üst mahkeme son noktayı koydu. Berlin Eyalet Sosyal Mahkemesi, kadının talebini reddetti.

Mahkeme, parmak izi incelemesi sonucunda kadının, 1981 yılında Lübnan’dan giriş yapan kişi ile aynı olduğunu kesin olarak tespit etti. Mahkeme, esas alınması gereken doğum tarihinin ilk bildirilen tarih olan 1960 yılı olduğuna karar verdi.

Mahkeme ayrıca, kadının yeni iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirtti. Çünkü eğer kadın 1946 doğumlu olsaydı, 1977 yılında Lübnan’da evlendiğinde 31 yaşında olması ve o dönemde 14 yaşında olan eşiyle evlenmiş olması gerekirdi. Ayrıca kadın, ilk çocuğunu 35 yaşında, diğer beş çocuğunu ise 39 ila 45 yaşları arasında dünyaya getirmiş olacaktı.

Mahkeme, “Böyle bir senaryonun tamamen imkansız olmadığını, ancak hayatın olağan akışına göre oldukça düşük bir ihtimal olduğunu” ifade etti. Karar henüz kesinleşmiş değil. Kadının bir üst mahkeme olan Federal Sosyal Mahkeme’ye temyiz başvurusunda bulunma hakkı bulunuyor.

Fotoğraflar: Fabian Strauch/dpa - Alicia Windzio/dpa