Emine Alangoya sessizliğini bozdu! İnan Kıraç tüm malvarlığını vakfa bağışlayacaktı

Koç ailesi mensubu ve Kıraç Holding’in sahibi İnan Kıraç’ın, tedavi gördüğü Koç Üniversitesi Hastanesi’nden kaçırıldığı iddiaları tartışma yarattı. Hastanede check-up işlemleri devam ederken arabaya bindirilerek götürülen Kıraç’ın o anları gündem oldu.

Kaçırılma iddiasının ardından İnan Kıraç'ın eşi Emine Alangoya, sessizliğini bozdu.

Alangoya, hem yaşananlara hem de Kıraç'ın kızı İpek Kıraç ile süren hukuki sürece ilişkin şu çağrıyı yaptı:

“Maalesef İnan Bey’e inanılmaz şeyler yaşatılıyor. Başta Sayın Cumhurbaşkanı ve devlet büyükleri olmak üzere; yüksek yargımızı, Galatasaray camiasını, vicdan sahibi kamuoyunu ve basın mensuplarını bu süreci dikkatle izlemeye davet ediyorum.”

Oda TV'ye konuşan Alangoya, kamuoyunda dolaşan "kaçırılma" iddialarının gerçeği yansıtmadığını belirtti:

“Türkiye’de binlerce gencin eğitimine katkı sağlamış, on binlerce insana aş ve iş vermiş; milletine, devletine, Cumhuriyet ilke ve değerlerine gönülden bağlı 87 yaşında bir insanın hayatının bu döneminde, bu yaşında kendisine reva görülen muamele ve yapılanları dikkatle takip ederseniz, nelerin neden yapıldığı daha iyi değerlendirilecektir. İnan Bey’in hastaneden, 30 yıllık yardımcısı, şoförü ve personeli eşliğinde, kendi ikametgahının bulunduğu evine dönüşü dahi ‘kaçırılma’ şeklinde, bir kısım basın ve sosyal medyaya servis edilmiştir. İnan Bey’in yardımcılarının hepsi serbest bırakılmış ve kaçırılma olmadığını ortaya çıkmıştır, bu kadar kötülük, bu kadar komployu hiçbir kötü kalp açıklayamaz.”

İnan Kıraç hakkında verilen vasi kararına da tepki gösteren Alangoya, bu sürecin haksız bir kararla ilerlediğini savundu:

“87 yaşındaki İnan Bey’e 41 yaşındaki kızı İpek Kıraç tarafından açılan davalar neticesinde fiil ehliyeti yerinde olmadığı gerekçesiyle vasi atandı. Bu kararın doğru olmadığı, haksız ve hatalı bir karar olduğu 65 yılı aşkın süredir kendisini tanıyan arkadaşları, şirket ve evdeki personeli, içinde Prof. Köksal Bayraktar’ın da olduğu hukuk ekibi ve tüm yakın çevresinin ortak kanaatidir. İnan Bey kendisini ziyaret eden insanların da gördüğü üzere sohbet etmekte, espri yapmakta, tüm kendi özel ihtiyaçlarını gidermekte, işe gitmekte ve günlük hayatını sürdürmekteydi. Benim onu izole ettiğim söylemini de ortaya koydular, İnan Bey’e sık sık hem şirket hem evde ziyaretler yapılıyordu. Ortada büyük bir komplo var.”

Alangoya, vasi olarak atanan avukatların taraflı davrandığını iddia etti:

“Mahkeme tarafından, bu tartışmalı adli tıp kurumu kararına dayanarak 25 yaşlarında iki avukat vasi olarak atandı, kendileri beş yıl civarı hukuki mesleki deneyime sahip genç hukukçulardır. İnan Bey’e ait şirketin yönetimi ve 87 yaşındaki bir beyefendinin günlük bakım/hayatının idaresi konusunda, İnan Bey’e dava açan kızı İpek Kıraç’ın hukuki gündemi doğrultusunda hareket ettikleri düşüncesindeyiz. Yazık ediyorlar İnan Bey’e. İnanın bu karar hukuki, tıbbi ve bilimsel görüşlere rağmen bu karar alınmış; İnan Bey bir algı operasyonuna maruz kalmıştır. Kendini savunmak, kamuoyuna konuşmak yerine kızı ile olan hukuki mücadele olması nedeniyle hassas davranıyor. Konuşmak istemiyor.”

Alangoya, yaşananların temelinde uzun süredir süregelen ailevi ihtilafların olduğunu vurguladı.

Alangoya, Türkiye'nin en zengin insanlarından İnan Kıraç'ın mal varlığını vakfa bağışlama kararından ardından tüm bu sürecin başladığını iddia etti:

“İnan Kıraç ile İpek Kıraç arasında, 15 yılı aşkın süredir devam eden ailevi problem, uzaklık ve ciddi hukuki ihtilaflar vardı. Uzun zamandır haberdar olduğum bu ihtilaflarda İpek Kıraç’ın yapmış olduğu tasarruflar, davranışlar, açılan davalar, yapılan hukuki işlemler dava dilekçeleri ve devletin kayıtlarında var. İnan Bey kurucusu olduğu Galatasaray Eğitim Vakfı’nın yanı sıra İnan Kıraç Vakfı’nı kurdu ve tüm malvarlığını, her şeyini bu vakfa, vakıf senedi uyarınca da bir sonraki aşamada Galatasaray Eğitim Vakfı’na bağışlama kararı aldı. Olaylar bundan sonra çıktı. İnan Kıraç Vakfı’nın yönetim kurulunda bugün Galatasaray Eğitim Vakfı’nın yeni seçilen başkanı, gene Galatasaray Eğitim Vakfı yönetim kurulu üyeleri ve Galatasaray camiasından insanlar bulunmaktadır. İnan Bey’in tüm mal varlığını eksiksiz bir biçimde bu iki vakfa bağışlama iradesini göstermesi bütün bu şiddetli hukuk ve algı operasyonlarının başlamasına neden olmuştur.”

Alangoya, kendisine yönelik suçlamaların asılsız olduğunu belirterek şu açıklamayı yaptı:

“İnan Bey’le bir evlilik kararı aldık ve evlendik, bu evlilik yasal ve özel hayata tabidir. Benimle ilgili inanılmaz haberler yaptırdılar. Ben 77 yaşındayım, tam 52 yıl Koç Holding bünyesinde çalıştım, rahmetli Vehbi Koç, Suna Kıraç, Sevgi Gönül, Mustafa Koç ve halen hayatta olan Rahmi Koç, Semahat Arsel, Ali Koç ve Ömer Koç’un bilgisi dahilinde üst seviyede profesyonel olarak hizmet etmiş biriyim, bana yapılan çirkin hakaretleri ve haksız imaları bugüne kadar sineye çektim. Ancak İnan Bey’e yapılan ve maksadı ve sonuçları belli bu operasyon artık içinden çıkılmaz bir hal aldı, devlet büyükleri, iş dünyası temsilcileri, Koç Holding camiası ve kamuoyunun bu konuda bilgi edinmesi gerekiyor.”

Son olarak, İnan Kıraç’ın şu anda nerede olduğuna ilişkin sorulara da açıklık getiren Alangoya, şunları söyledi:

“Koç Üniversitesi Hastanesi açıklamayı yaptı, kaçırılma olmadığına dair yargı karar verdi ve İnan Bey’in uzun yıllardır yanındaki yardımcıları serbest bırakıldı. Olanlara inanamıyorum. Perşembe gecesi İnan Bey evinde uyurken sabaha karşı saat 3’te İnan Bey’in konutuna güvenlik güçleri ve ambulans gelmiş ve uyumakta olduğu odasına karşı çıkmasına rağmen 10 kişilik bir ekip olarak girmişler, zorla uyandırmışlar ve ‘sabah hastaneye geleceğim bırakın uyuyayım’ demesine rağmen kollarını da bağlayarak ambulansa sedyeye yatırarak evdeki çalışanları, yardımcıları uzaklaştırılarak yapılmıştır. Ben orada değildim uzaklaştırma kararından ötürü, bu konuları kamuoyunun bilmesi şart. Şu anda İnan Bey umarım iyidir, kendisiyle temasımız yok. Vasilerin kontrolünde bir hastanede olduğunu biliyoruz.”