Emine Erdoğan dan çok sert Gazze tepkisi! Suyu soykırım aracı olarak kullanıyorlar
SonTurkHaber.com, Sabah kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi yayımlıyor.
Emine Erdoğan'ın himayesinde, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca uygulanan Sıfır Atık Hareketi kapsamında New York'ta "Sıfır Atık Mavi-Damla Damla" Sergisi açıldı.
Etkinlik alanında kurulan serginin açılışını yapan Emine Erdoğan, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, BM-Habitat İcra Direktörü Anaclaudia Rossbach, Azerbaycan İklim Değişikliğinden Sorumlu Cumhurbaşkanı Özel Temsilcisi ve COP29 Başkanı Mukhtar Babayev, Sıfır Atık Vakfı Başkanı Samed Ağırbaş'ın yanı sıra bazı yabancı bakanlar ve uluslararası çevre kuruluşlarının üst düzey temsilcileriyle sergi alanını gezdi.
"Mavinin Farkında Mısın? (Are You Blue Aware?)" sloganıyla suyun önemine dikkat çekilen görsel ve işitsel eserlerin yer aldığı sergiyle, Türkiye'nin, Van, Salda, Meke, Beyşehir ve Eğirdir gölleri ile İzmit Körfezi'nde yürüttüğü su kaynaklarının korunmasına yönelik çalışmalar anlatıldı.

Su kaynaklarının öneminin enstalasyon çalışmalarıyla vurgulandığı sergide Taha Baydar'ın 5 cam eser ve atık camlardan üretilmiş "Pina" enstalasyonu, Gökhan Doğan'ın suyun değerini deneyimleten etkileşimli dijital sanat eseri çalışması ve Ali Saran'ın suyun ritmini yansıtan "Sound of Water" müzik eserleri yer aldı.
Etkinlikte ebru sanatçısı Garip Ay'ın çalışmaları katılımcılar tarafından ilgiyle izlendi.
Sergiyle, Türkiye'nin denizler, göller ve okyanusların korunmasına yönelik çalışmalarının uluslararası ölçekte tanıtılması, "Sıfır Atık Mavi" markası altında somut çevresel kazanımların ve farkındalık çalışmalarının sunulması, küresel ölçekte çevre diplomasisini güçlendirecek işbirliği ve ortaklık zemininin oluşturulması amaçlanıyor.
"SERGİ, TABİATLA ARAMIZDA DERİN BAĞLARIN HATIRLANMASINA VESİLE OLSUN"
Programda konuşan Emine Erdoğan, konuklarla bir araya gelmekten mutluluk ve onur duyduğunu belirterek, etkinliği gerçekleştiren Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Sıfır Atık Vakfına, sergiye eserleriyle katkı sunan sanatçılara teşekkür etti.
Sanatçıların sürdürülebilir ve adil bir dünyanın, yalnızca politikalarla değil sanatla, hayal gücü ve evrensel değerlerle de kurulabileceğini gösterdiklerini, eserleriyle tabiata tercüman, kalplere şifa olduklarını söyleyen Emine Erdoğan, ilhamlarla dolu bu serginin, tabiatla aradaki derin bağların hatırlanmasına vesile olmasını diledi.

Emine Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Kim derdi ki bir gün gelecek ve tarih boyunca medeniyetler kurmuş, bilimsel keşifler yapmış, olağanüstü sanat eserleri üretmiş insanlık, yeryüzüne çöpten bir kıta ekleyecek, gezegenimizin masmavi örtüsü tanınamaz hale gelecek. Ne yazık ki Pasifik Okyanusu'nda pet şişe, poşet, izmarit, balıkçı ağları gibi atıklardan oluşan 1,6 milyon kilometrekare büyüklüğünde yüzen bir çöp kıtası var. Bu rakam, Türkiye'nin 2 katı büyüklüğündeki bir alanın çöplerle işgal edilmesi anlamına geliyor, geldiğimiz ve artık durmamız gereken noktayı tüm çıplaklığıyla gösteriyor."
"DÜNYA GENELİNDE HER YIL 57 MİLYON TON PLASTİK ATIK OLUŞUYOR"
İnsanlığın 2016-2021 yıllarında, sadece 5 senede 20. yüzyılın tamamında yaptığı tüketimin, yüzde 75'inden fazlasını tükettiğine işaret eden Emine Erdoğan, "Buna yalnızca tüketim çılgınlığı deyip geçemeyiz. Bu çılgınlığın ağır maliyetlerini çevre, doğal kaynaklar, ekosistem ve insanlar, bir bütün olarak ödüyor. Dünya genelinde her yıl 57 milyon ton plastik atık oluşuyor. Bunun yaklaşık 23 milyon tonu göllerimizi, nehirlerimizi, denizlerimizi kirletiyor yani her gün 2 bin çöp kamyonu dolusu plastik sulara boşaltılıyor. Dünya okyanuslarında 14 milyon tondan fazla mikroplastiğin olduğu tahmin ediliyor. Gözle göremediğimiz için yok saydığımız bu büyük tehlike, besin zincirimize kadar nüfuz ediyor, oradan soframıza geliyor." diye konuştu.
Emine Erdoğan, bebeklerin plasentasında bile mikroplastik bulunduğunun araştırmalarla ortaya konulduğuna, plastiğin durdurulamaz yolculuğuna dikkati çekti.
Geçen şubat ayında 9. Ulusal Antarktika Bilim Seferi'ni tamamlayan Türk bilim insanlarının, kardan aldıkları örneklerle yaptıkları çalışmalarda da mikroplastiğe rastladıklarını hatırlatan Emine Erdoğan, "Halbuki Antarktika, dünyanın en el değmemiş kıtalarından biri. Biz, Türkçede şöyle deriz: 'Aslan, yattığı yerden belli olur.' Dünyamızın haline baktığımızda anlıyoruz ki yegane yuvamızı, bir ham madde deposu, talan edilecek bir kaynak olarak görüyoruz. Halbuki bu bakış açısını değiştirebilsek o zaman dünya, çok daha yaşanabilir ve adil bir yer olacak. Mesela, Anadolu'nun dünyaya baktığı pencereden. Tabiat, ilahi bir eser, Yaradan'dan bir emanet olarak görülür. Bu derin muhabbet, inanç ve kültür dünyamızda hala yaşatılmaktadır." ifadelerini kullandı.


"HER KADİM MEDENİYETİN ORTAK PAYDASI, TABİATLA HÜRMETE DAYALI BİR İLİŞKİ KURMAKTIR"
Kendisini çok etkileyen örneklerden birini paylaşmak istediğini dile getiren Emine Erdoğan, şöyle konuştu:
"Anadolu'da eskiler, ormana odun kesmeye giderken ağaçlar ürkmesin diye baltanın ağzını bezle sararlarmış çünkü tabiatın tüm unsurlarının bir canı ve lisanı olduğunun farkındalarmış. Onu incitmekten sakınır, hakkını gözetir ve ihya etmek için uğraşırlarmış. Aslına bakarsanız, her kadim medeniyetin ortak paydası, tabiatla hürmete dayalı bir ilişki kurmaktır. Eğer bugün inkar edilemez bir küresel sorun haline gelen iklim değişikliğiyle mücadele etmek istiyorsak bu anlayışı ayağa kaldırmak zorundayız."
Türkiye'nin tarih boyunca insanlığın sorunlarına çözüm aramak gayretinde olduğuna dikkati çeken Emine Erdoğan, 2017'de "Dünya Ortak Evimiz" diyerek tertemiz niyetlerle çıktığımız sıfır atık yolculuğunun da bu yaklaşımın ürünü olduğunu vurguladı.
"Biz, çevre sorunlarının giderilmesi için attığımız her adımı, sadece kendimiz için değil gök kubbe altında yeryüzünü paylaştığımız tüm kardeşlerimiz için attık. Elde ettiğimiz her başarıda insanlığın refahına katkı sunmanın, kelimelere sığmayan mutluluğunu yaşıyoruz." diyen Emine Erdoğan, bu 8 senede samimiyet ve kararlılıkla yapılan her işin, bol meyve veren ağaca dönüştüğünü gördüklerini dile getirdi.
"NE MUTLU Kİ SIFIR ATIK, ARTIK KÜRESEL BİR HAREKETTİR"
Bunun en büyük ispatının, Türkiye'nin öncülüğünde, 2022'de BM Genel Kurulu tarafından kabul edilen Sıfır Atık kararı olduğunu belirten Emine Erdoğan, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in büyük desteğiyle Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Beyanı'nı dünyaya sunduklarını anımsattı.
30 Mart'ı "Uluslararası Sıfır Atık Günü" ilan ettiklerini dile getiren Emine Erdoğan, Birleşmiş Milletler çatısı altında Sıfır Atık Danışma Kurulunu kurduklarını, Türkiye'de Sıfır Atık Vakfını faaliyete geçirdiklerini söyledi.
Emine Erdoğan, "Ne mutlu ki Sıfır Atık, artık küresel bir harekettir. 2019'da ise 'Su, ortak yaşam kaynağımızdır' anlayışıyla Sıfır Atık Mavi Hareketi'ni başlattık. Bugüne kadar 285 bin ton deniz çöpünü yani 22 bin kamyon dolusu atığı kıyılarımızdan ve denizlerimizden uzaklaştırdık. 551 mavi bayraklı plajımızla, dünyanın en fazla mavi bayraklı plaja sahip üçüncü ülkesiyiz. Bununla da yetinmedik, 2023'te 'Su Verimliliği Kampanyası'nı başlattık. 2 milyardan fazla insanın güvenli içme suyuna erişemediği dünyamızda su verimliliği çalışmalarını insanlığa karşı bir görev addettik." diye konuştu.

Emine Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bugün dünyada suyun en pahalı olduğu yer Gazze'dir çünkü orada bir bardak suyun bedeli, insan hayatıyla ödeniyor. Maalesef, suyun bir soykırım aracı olarak kullanılabildiği çok karanlık bir dönemdeyiz. İsrail, 7 Ekim 2023'ten beri Gazze'ye yaptığı saldırılarda su altyapısını hedef alıyor. Su boru hatları, arıtma tesisleri, kuyular ve altyapıların yüzde 85'i kullanılamaz durumda. Filistinliler, günlük su ihtiyacını karşılamak için her gün uzun mesafeler yürümek zorundalar. Bazen aldıkları suyu ailelerine ulaştıramadan su sıralarına yapılan füze saldırılarında ölüyorlar. Küçücük çocukların, kendi ağırlıklarından fazla su bidonlarını taşımaya çalıştıkları görüntüler, gerçekten de insanlığın alnına çalınmış kara bir lekedir. Halk, susuzluktan insani tüketime uygun olmayan suyu içmek zorunda kalıyor. Sanırım, Gazze'de aşılmadık tek bir ahlaki, hukuki, insani ve etik kırmızı çizgi kalmadı. Çocukların 'Anne, yemekte ne var?' diye soramadıkları bir dünya gerçeğine mahkum edildik. Ahlaki pusulasını kaybetmiş bir devlet, insanlığın vicdanıyla bilek güreşi tutuyor. İnsanlık, bu mücadelede yenilen taraf olmamalıdır."
Suyun, ekmeğin silaha dönüştürülemediği, uluslararası hukukun ayaklar altına alınamadığı, evrensel değerlerin herkes için geçerli olduğu adil bir dünya temennisinde bulunan Emine Erdoğan, konukları "Sıfır Atık İyi Niyet Beyanı"nı imzalamaya davet etti.

AVUSTRALYA İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE ENERJİ BAKANI CHRİS BOWEN, "SIFIR ATIK İYİ NİYET BEYANI"NI İMZALADI
Konuşmaların ardından Avustralya İklim Değişikliği ve Enerji Bakanı Chris Bowen, "Sıfır Atık İyi Niyet Beyanı"nı imzaladı.
Programa Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Fatma Varank, Dışişleri Bakan Yardımcısı Berris Ekinci, Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Enes Eminoğlu, Azerbaycan Dışişleri Bakan Yardımcısı Yalçın Rafiyev, Japonya Çevre Bakanlığı Küresel Çevre Bürosu Genel Direktörü Kentaro Doi, BM Çevre Programı (UNEP) New York Ofisi Devletlerarası İlişkiler Direktörü Jamil Ahmad, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Zafer Sırakaya, Halit Yerebakan ve Sevilay Tuncer, AK Parti Kadın Kolları Başkanı Tuğba Işık Ercan, AK Parti Adana Milletvekili Sunay Karamık, AK Parti İstanbul Milletvekili Müşerref Pervin Tuba Durgut, AK Parti Gençlik Kolları Başkanı Yusuf İbiş, Sıfır Atık Uluslararası Birliği (ZWIA) Yönetim Kurulu Üyesi Neil Seldman, Sıfır Atık Danışma Kurulu Üyesi Carlos Silva Filho ile gazete ve televizyonların genel yönetmenleri de katıldı.


