Emlak ilanlarında sahtecilik alarmı! 137 milyon lira ceza uygulandı… Bu detaylar varsa dikkat! ‘Fiyatları yapay olarak artırıyorlar’
SonTurkHaber.com, Hurriyet kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
Ticaret Bakanlığı, taşınmaz ilanlarında haksız fiyat artışı ve sahtecilik faaliyetlerine karşı yürüttüğü denetimlerde önemli bir adım attı. Bakanlık, bugüne kadar 1158 emlak işletmesine toplamda 137 milyon lira idari para cezası uyguladı.
Elektronik ilan platformlarında yer alan sahte ve manipülatif ilanları tespit etmek amacıyla kurulan Elektronik İlan Doğrulama Sistemi (EİDS) sayesinde, artık ilan verenlerin kimlik ve yetki belgeleri kontrol ediliyor.
SAHTE İLANLAR VE FİYAT MANİPÜLASYONUNUN ARKASINDAKİ BİLİNMEYENLER
Bakanlığın attığı bu adım, hem kayıt dışı emlakçılıkla mücadeleyi güçlendiriyor hem de piyasada dengeyi bozan manipülasyonların önüne geçmeyi amaçlıyor. Ancak bu gelişme, kamuoyunda bazı temel soruları da beraberinde getiriyor.
Örneğin, Türkiye’de en sık karşılaşılan sahte taşınmaz ilanı türleri neler? Bir ilanı manipülatif yapan temel unsurlar nedir? Sadece fiyatlar mı yanıltıcı, yoksa metrekare, konum gibi bilgilerde de sahtecilik yapılıyor mu? Haksız fiyat artışlarının en yoğun görüldüğü bölgeler nereler? Özellikle İstanbul gibi büyükşehirlerde durum ne? Bu ve benzeri soruları uzmanlarla birlikte mercek altına aldık.
‘UYGULAMA ÇOK FAYDALI OLDU AMA DOLAYLI YOLLARLA HÂLÂ SAHTE İLAN GİRİLİYOR’
Uluslararası Gayrimenkul Uzmanı Özden Çimen, sahadaki gözlemlerine dayanarak uygulamanın sektöre olumlu yansıdığını belirtti.
Konut alım-satım hacminin rekor seviyelere ulaştığı bu dönemde, alıcıların yatırımlarına daha büyük bir güvenle yaklaştığını vurgulayan Çimen, “Bu düzenleme, piyasalarda güven ortamını güçlendirdi. Alıcı tarafı kendini daha güvende hissederken, satıcılar da daha şeffaf bir süreçle karşı karşıya” dedi.
Çimen ayrıca, Elektronik İlan Bilgi Sistemi'nin (EİBS) kamu denetimlerinin artmasına da katkı sunduğunu belirtti. “Uygulama, yalnızca bireysel alım-satım süreçlerini değil, aynı zamanda emlak sektöründeki denetim mekanizmalarını da daha etkin hâle getirdi” diye konuştu.
Gayrimenkul uzmanı Emir Pakkan da Emlak İlan Bilgi Sistemi’nin sektöre olumlu yansımaları olduğunu belirtti. Pakkan, sistem sayesinde hem kayıt dışı emlakçılığın hem de sahte ilanların sayısında ciddi bir azalma yaşandığını ifade ederek, “Bu uygulamanın sektör ve tüketici adına faydalı olduğunu düşünüyorum. Yetki belgesi olmayan kişilerin ilan yayımlaması büyük oranda engellendi ve bu da kayıtlı emlak ofislerinin sayısını artırdı. ‘Çantacı’ diye tabir edilen aracılar büyük ölçüde ortadan kalktı” dedi.
Özellikle vatandaş açısından önemli bir güven artışı yaşandığını belirten Pakkan, “Kullanıcılar artık ‘Bu ilan gerçek mi?’ endişesini daha az taşıyor, çünkü ilan sahibinin kimlik ve yetki bilgileri sistem üzerinden doğrulanıyor” diye konuştu.
Ancak sistemin yalnızca platforma girilen bilgileri denetlediğini vurgulayan Pakkan, dolaylı yollarla hâlâ sahte ilan girilebildiğine dikkat çekti: “Sahte kimlik kullanımı ya da üçüncü şahıslar üzerinden ilan girme gibi yöntemler, sistemin dışına sızmanın yolları olarak kalmaya devam ediyor. Bu noktada da dikkat etmek gerekiyor.”
İLANLARDA BUNLAR VARSA DİKKAT!
Özden Çimen, konut alırken dikkat edilmesi gereken unsurlara ilişkin önemli uyarılarda bulundu. Fiyatın, alım kararında en belirleyici etken olduğunu belirten Çimen, lokasyon ve konum gibi unsurların da fiyatla birlikte değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Alıcıların yalnızca ilan fiyatına değil, aynı zamanda bina yaşı, ilanı veren kişinin geçmiş profili gibi unsurlara da dikkat etmesi gerektiğini söyleyen Çimen, “Bu nedenle kurumsal firmalarla çalışılması, profesyonel emlak şirketleriyle ilişki kurulması büyük önem taşıyor” dedi.
Emir Pakkan da “Bölgedeki emsallerin çok altında fiyatlar, belirsiz ya da eksik adres bilgisi, tek bir görsel kullanılması, aşırı kaliteli fakat boş daire fotoğrafları, metrekare, kat, bina yaşı gibi teknik bilgilerde tutarsızlıklar, ilanlarda verilen telefon numarasının farklı bölge koduna ait olması gibi işaretler, sahte veya manipülatif ilanların göstergesidir” dedi.
“SADECE BUGÜN KAPORA” VE “ACİL” GİBİ PAYLAŞIMLARA DA DİKKAT!
Emir Pakkan, kapora dolandırıcılığında sıkça karşılaşılan yöntemleri de şöyle özetledi:
“Dolandırıcılar, genellikle piyasa ortalamasının çok altında fiyatlarla, ‘acil’, ‘sadece bugün kaparo’ ya da ‘taşınma sebebiyle’ gibi mazeretlerle ilan açıyor. Telefonla ciddi alıcıymış gibi davranan herkesten, evi başkasına kaptırmamak için hemen kapora talep ediyorlar. Ev görülmeden para gönderilmesini sağladıktan sonra ise iletişimi kesiyorlar.”
Pakkan, böyle durumlarda tüketicilerin çok dikkatli olması gerektiğini vurgulayarak, “Gerçek bir evi görmeden ve resmî sözleşme olmadan asla kapora gönderilmemeli. Çünkü bu tür ödemelerin çoğunun geri alınması mümkün olmuyor” diye uyardı.
‘BANKALARIN SUNDUĞU GÜVENLİ ÖDEME SİSTEMLERİ DOLANDIRICILIK VAKALARINI AZALTABİLİR’
Son dönemde bankaların sunduğu güvenli ödeme sistemlerinin gayrimenkul alım-satım süreçlerinde de kullanılmaya başlandığını belirten Özden Çimen, bu sistemlerin yaygınlaşmasının dolandırıcılık vakalarını önemli ölçüde azaltacağını söyledi.
Çimen, “Taşıt alımında nasıl güvenli ödeme sistemi kullanılıyorsa, aynı yöntem artık konut alımlarında da kullanılmalı. Halkımızın bu sistemleri daha fazla benimsemesi dolandırıcılıkların önüne geçecektir” ifadelerini kullandı.
İSTANBUL'DA FİYAT BALONUNA DİKKAT: ‘STOKLAMA VE MANİPÜLASYONLAR BELİRLİ DÖNEMLERDE ARTIYOR’
Özden Çimen, taşınmaz piyasasında dönemsel olarak ortaya çıkan fiyat balonlarına ilişkin de değerlendirmelerde bulundu. Özellikle İstanbul’da bazı dönemlerde fiyatların gerçek değerinin üzerine çıkabildiğini belirten Çimen, bu duruma yol açan başlıca etkenleri sıraladı.
İstanbul’un hem Türkiye’nin en yoğun öğrenci nüfusuna sahip ili hem de önemli bir iş merkezi olduğuna dikkat çeken Çimen, “Yıllık 500 binin üzerinde üniversite öğrencisi İstanbul’a geliyor. Bu da doğal olarak kira talebini artırıyor. Aynı zamanda iş arayan kesimin de yoğun göç ettiği bir şehir olması sebebiyle fiyatlar yukarı yönlü baskılanıyor” dedi.
Ancak Çimen’e göre, fiyat artışlarının tek nedeni bu değil. Bazı kişi, kurum ve kuruluşların, piyasada arzı kısıtlayarak yani ‘stoklama’ yöntemiyle fiyatları yapay olarak artırdığına dikkat çeken Çimen, “Bu tür manipülatif hareketlerin genellikle belirli dönemlerde yoğunlaştığını gözlemliyoruz” ifadelerini kullandı.
Fotoğraflar: iStock


