Erdoğan 23 yıldır iktidarda mutlu mudur?

AKP’ye sırtını dayayan kitleye bakınca, ihale alan, çifte maaşla devlette çalışan, bal tuttuğu için parmak yalayan kitleyi görünce mutludur…

Parası olup fırsatları ranta çeviren ülkenin tepesindeki yüzde 10’la temas kurunca gururlanıyordur, mutludur…

Ama Türkiye’nin tamamına bakınca; pirzolanın adını, çileğin kokusunu bilmeyen çocukları görünce de mutluyum, gururluyum doğru işler yaptım diyor mudur?

14 Mart 2003 tarihinde Başbakan oldu. 14 Ağustos 2025’teyiz. 22,5 yıldır bizi yönetiyor.

Halimiz ne?

Perişanlık…

Çok merak ediyorum yastığa başını koyduğu zaman, alnı secdeye değdiği anda, kendiyle vicdanıyla baş başa kaldığı dakikalarda ne düşünüyordur?

Yanlış yaptım; milleti fakirleştirdim diyor mudur?

Yanlış yaptım; ülkemi göçmen deposu haline getirdim diye üzülüyor mudur?

Yanlış yaptım; nerede olduklarını İçişleri Bakanımın bile bilmediği yüzbinlerce göçmeni bu topraklara saldım diye hayıflanıyor mudur?

Yanlış yaptım; nas diye direttim, irrasyonel politika uyguladım, ekonominin çivisini çıkardım, iki yakası uzun süre bir araya gelmez hale getirdim, insanlara çile çektim diye kendini sorguluyor mudur?

Yanlış yaptım; Putin’e yaranmak için S/400‘leri alarak Hava Kuvvetlerin 30 yılına ambargo koydum diye kendine kızıyor mudur?

Yanlış yaptım; milletin cebinden beş kuruş çıkmayacak diye yaptırdığım havaalanları, otoyollar, köprüler, hastaneler ekonominin kara deliği oldu diye üzülüyor mudur?

Yanlış yaptım; Avrupa ile bağları kopardım diye özeleştiri yapıyor mudur?

Yanlış yaptım; gençler ülkeden çıkmanın daha doğrusu kaçmanın yolunu arıyor diye kendini sorguluyor mudur?

Yanlış yaptım; bir nesli sağlıksız beslenmeye mahkum ettim diye göz yaşı döküyor mudur?

Zannetmiyorum!...

Çünkü Saray bürokrasisi Reis’lerinin çevresine öyle bir duvar ördü ki Reis’in artık dünyadan haberi yok…

Reisleri halktan koptu…

Üstünlerin değil hukukun üstünlüğü dedi…

Özgürlük alanını genişleteceğiz dedi…

Fikir özgürlüğü, ifade özgürlüğü, medya özgürlüğü dedi…

Ne hukuk kaldı ne özgürlük kaldı ne fikir kaldı…

Öyle hale geldik ki; AKP Genel Başkanı’nı, hükümetin yegane temsilcisini eleştiren tutuklanıyor. Hapse atılıyor…

Tipik Avrasya ülkesi olduk…

Tipik Ortadoğu ülkesi olduk…

Tipik totaliter rejim ülkesi olduk…

Hangi demokraside böyle rejim var. Bizde hükümet tek kişi ve süper yetkili ama icraatından sorumlu değil. Bırakın hesap sormayı soru sorulmasına izin yok!..

AKP 2001’de kuruldu. Bugün 24’üncü yılını kutlayacak. Bakalım AKP Genel Başkanı ne diyecek? Yumurtaya bile hasret olan makarnayla gününü geçiren çocuklara ne vaat edecek?

Partisine kattığı belediye başkanlarıyla hava atmakla mı yetinecek?

Göreceğiz!..

Yatağa aç giren çocuklara ne diyecek?

xxx

Bu yazıyı geçen yıl yazdım. İki rakamı değiştirdim. 22 yılı 23 yaptım. 2024’ü de 2025… Satırı satırına aynı yazı çünkü vaziyeti umumi aynı… Aslında aynı değil daha da vahim, daha da feci…

Muhalif belediye başkanları sorgusuz sualsiz hapse atılıyor, aylar geçiyor iddianame yazılmıyor, belediye başkanları baskıyla iktidar saflarına geçmeye zorlanıyor, ana muhalefet partisine (aslında an itibariyle birinci parti) operasyon çekme hazırlıkları yapılıyor, çeteler memleketin yarısını ele geçirmiş halde, hangi çeşidi ararsan var. Sahte diploma çetesi, sahte ehliyet çetesi, yabancıları Türk vatandaşlığına alma çetesi, pasaport verme çetesi, yabancılara nüfus cüzdanı dağıtma çetesi, sahte sağlık rapor düzenleme çetesi, yeni doğan çocuklar üzerinden insanları soyma çetesi….

Daha sayayım mı?

Uyuşturucu, kara para aklama, kadın ticareti yapma, internet üzerinden insanları dolandırma, polis kılığına girerek vatandaşı soyma, çetelerine değinmedin bile…

Bunlar geçen yılda vardı… Yukarıda saydıklarım yeni; 2025 model…

Bi araştırma sonucunu vererek yazıya noktayı koyayım… Son anket Panorama adlı şirketten. Ekonomi kötüye gidiyor diyenlerin oranı yüzde 76,3’e çıkmış. Türkiye’nin en önemli ikinci sorunu adalet diyenlerin oranı yüzde 24 olmuş…

Geçen yıl sordum bu yılda sormadan edemeyeceğim…

Erdoğan mutlu mudur?