Erdoğan dan ilginç Gazze yanıtı: Trump kime hangi soruyu soracağını iyi bilir
Sondakika sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuruda bulunuyor.
NATO Zirvesi için Hollanda'nın Lahey kentine giden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trump'la yapılan görüşmeye ilişkin bir gazetecinin sorduğu "Gazze" sorusuna ilginç bir yanıt verdi.
ERDOĞAN'A İLGİNÇ "GAZZE" SORUSUGazeteci, Trump'ın Gazze'de kurmayı planladığı kumarhanelerden görüşmede bahsedip bahsetmediğini sordu. Bu konudaki duruşunun belli olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan şu yanıtı verdi: "Akşam on bir-on bir buçuktan itibaren, sayın Trump'la görüşmemiz oldu. Yaklaşık bir-bir buçuk saat kadar görüşmemizi yaptık. Ama bizim görüşmemizde özellikle de Gazze'nin sahil boylarının sizin ifade ettiğiniz şekilde kumarhaneler olması gündeme gelmedi.

Böyle bir şey zaten gündeme gelse herhalde benim vereceğim cevap bellidir. Bu konuda duruşum bellidir. Duruşum belli olduğuna göre sayın Trump öyle akıllı bir insandır ki kime hangi soruyu soracağını da iyi bilir. Ve böyle bir şey de zaten aramızda geçmedi.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:
"Konsey oturumunda savunma harcamalarımızı on yıllık bir sürede gayri safi yurtiçi hasılamızın yüzde beş düzeyine çıkarmayı kararlaştırdık. Mevcut krizlerin derinleştiği ve her geçen gün ilave krizlerin ortaya çıktığı bir iklimde alınan bu karar NATO açısından bir zaruret teşkil ediyor. Terörizm tehdidinden en fazla zarar gören, bölgemizdeki birçok krizden doğrudan etkilenen müttefikiz.
"SAVUNMA SANAYİMİZ PARMAKLA GÖSTERİLİYOR"Halihazırda uluslararası gündemi domine eden olayların hemen hepsi Türkiye'nin yakın çevresinde yaşanıyor. Ülkemizi tüm bu krizlerin, sıcak çatışmaların ve gerilimlerin uzağında tutmaya gayret ediyoruz. Caydırıcılığımızın arttırılmasına ve savunmamızın güçlendirilmesine büyük önem veriyoruz. Türk savunma sanayinin son yıllarda yaptığı büyük atılım dünyada parmakla gösterilmektedir. Silahlı ve silahsız, insansız hava araçları başta olmak üzere birçok alanda küresel ölçekte söz sahibiyiz.

Savunma harcamalarımız halihazırda önceki zirvelerin hedefi olan yüzde iki seviyesinin üstündedir. Hatta mevcut altyapı ve savunma sanayi yatırımlarımız, inovasyona ayırdığımız kaynaklar ve uluslararası çabalarımız itibariyle yüzde 5', yakalamaya en yakın ülkelerdeniz. Birçok müttefikin tehdit ve sınamalar karşısında daha fazla sorumluluk üstlenmek konusunda bizimle aynı çizgiye gelmesini doğru buluyorum. Elbette sadece savunma harcamalarını arttırarak ittifakın etkinliğinin geliştirilmesi mümkün değil. Müttefikler arasında karşılıklı anlayış ve iş birliğinin samimiyetle tesis edilmesi de gerekiyor. Bu minvalde ilk olarak müttefikler arasındaki savunma sanayi ürünlerinin ticaretindeki engellerin amasız, fakatsız kaldırılmasına yönelik anlayışın ittifak belgelerine yansıtılmasına öncülük ettik.
"ZİRVE BİLDİRİSİNE TERÖR TEHDİDİNİN YANSITILMASINI SAĞLADIM"Bunun tüm unsurlarıyla hayata geçirilmesini ümit ediyoruz. Avrupa Birliği'nin savunma ve güvenlik alanındaki girişimlerinin NATO'yu tamamlayıcı nitelikte olması gerektiğinin altını çizdim. Özellikle üye olmayan müttefiklerin, birliğin savunma sanayi girişimlerine tam olarak dahil edilmesinin tüm Avrupa'nın menfaatine olacağını vurguladım. Neticede Avrupa'da artan savunma yetenekleri tüm Avrupa Atlantik Bölgesi'nin çıkarınadır. Temennimiz bu kuşatıcı yaklaşımın kıta geneline hakim olmasıdır. NATO Genel Sekreteri'nin Teksas'tan Ankara'ya savunma sanayi gelişimini esas alan yaklaşımı bu bakımdan fevkalade değerlidir.

Bildiğiniz üzere Türkiye, ittifakın terörizmle mücadeledeki rolünü öne çıkartan müttefiklerin başında geliyordur. Nitekim terörizm, NATO'ya yönelik güncel iki temel tehditten biri olarak kayda geçirilmiştir. Bu defa Lahey'de terörle mücadelenin ancak müttefiklerin samimi dayanışmasıyla başarılabileceğini vurguladım. Zirve bildirisine bu tehdidin yansıtılmasını sağladım.
RUSYA-UKRAYNA SAVAŞIUkrayna'da üç yıla aşkın süredir devam eden savaşın hem bölgesel hem küresel etkileri oldu. Can kayıpları ve yıkım her iki taraftan giderek artıyor. Türkiye olarak biz savaşın adil ve sürdürülebilir bir barışla sonlandırılması için yoğun çabalarımızı sürdürüyoruz. 2022 Mart ayında İstanbul'da ev sahipliği yaptığımız ancak yarım kalan görüşmelerden Karadeniz-Tahıl girişimi, savaş esirleri takası gibi somut neticeler almıştık. Diplomasiye olan inancımız tarafların bize duydukları güvenle birleşince İstanbul'da bir kez daha ara buluculuğa başladı. Ev sahipliğimizdeki görüşmelerde ilave esir ve cenaze takasları hususunda önemli ilerleme sağlandı. Ayrıca olası bir ateşkese dair açık bir görüş alışverişinde bulunun. Ateşkes ve kalıcı barış için bir fırsat penceresinin aralandığı karartındayım. Bunun heba edilmemesi gerekiyor. Hedefimiz taraftar arasında ilave somut adımlar atılmasına destek olmak suretiyle kalıcı barışa giden sürecin taşlarını döşemektir. Müttefiklerimizin de desteğiyle, savaşın en kısa sürede neticelendirilmesi umudumu koruyorum. Hep söylediğim gibi, adil bir barışın kaybedeni olmaz.
"VİCDAN SAHİBİ KİMSE İSRAİL VAHŞETİNE SESSİZ KALAMAZ"Orta Doğu'daki tehditlerin ve krizlerin her geçen gün daha ciddi bir hal aldığını görüyoruz. Gazze'de Filistin halkına yönelik olarak iki yıla yaklaşan zulüme bir kez daha dikkat çekiyorum. Bakınız, şimdiye kadar İsrail saldırılarında çoğu çocuk ve kadın 56.000 Gazzeli hayatını kaybetti. Yine çoğu çocuk ve kadın 129.000 Gazzeli yaralandı. Gazze'nin %80'i yıkıldı. Sağlık altyapısının %95'i tahrip oldu. Kiliseler, camiler, okullar, hastaneler bombalandı. 2 milyonu aşkın Gazzeli kardeşimiz yıkıntıların arasında tepelerine sürekli bombalar yağarken çok zor şartlar altında hayatta kalma mücadelesi veriyor.

İsrail hükümeti en temel ihtiyaç maddelerinin dahi Gazze'ye girişine engel çıkartıyor. İsrail'in engellemeleri ve saldırıları sebebiyle Gazze'deki insani trajedi insani felakete dönüşmüş durumda. Vicdan sahibi hiçbir insan böyle bir vahşete sessiz kalamaz. Bebekler uyurken susulur, bebekler öldürülürken susulmaz. Buradan insan hayatına değer veren herkesi zulme karşı seslerini yükseltmeye çağırıyorum. Ancak uluslararası toplumun bilhassa ilgili kurumların İsrail'i durdurmakta yetersiz kaldığını müşahede ediyoruz.
"ATEŞKESİ MEMNUNİYETLE KARŞILIYORUZ"Örgütümüz, savaşla, yıkımla, saldırganlıkla, tehditle hiçbir yere ulaşılamayacağının örnekleriyle dolu. Amerika Başkanı Sayın Trump'ın gayretleriyle sağlanan ateşkesi memnuniyetle karşılıyoruz. Değerli dostum Trump'ın çağrısına tarafların koşulsuz uymalarını bekliyoruz. Fiili ateşkes ilanının en kısa sürede kalıcı sükunete tahvil edilmesini ümit ediyoruz. Orta Doğu'da barışın temini için müttefikler dahil herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini düşünüyorum.
BİR SONRAKİ NATO ZİRVESİ TÜRKİYE'DEBiz bu konuda üzerimize düşeni yapmayı sürdüreceğiz. Kıymetli basın mensupları zirve kapsamında birçok liderle görüşmeler gerçekleştirdik. Temaslarımızda hem müttefiklerimizle ikili ilişkilerimizi geliştirmenin yollarını hem de zirve gündemindeki konuları ele aldık. Ülkemizin önümüzdeki sene NATO zirvesine ev sahipliği yapma önerisi de zirvemizde neticeye bağlandı. Gelecek yıl müttefiklerimizi Türkiye'de ağırlayacak olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyoruz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını da yanıtladı:
AZERBAYCAN'DAKİ RUS ORDUSUNUN SON DURUMU"Rus Ordusu şu anda Azerbaycan'dan ayrıldı. Orada değil. E tamam çıktığına göre artık zaten bu sorunun da hükmü kalmadı. Yeni Karabağ'a gittim. Böyle bir şey zaten orada yok. Şu anda Azerbaycan orayı Azerbaycan devletinin yaşanabilir hükmü altına getirmenin gayreti içerisinde. Altyapı, üstyapı noktasında adımlarını atıyorlar ve çok ciddi de yatırımlar yapıyorlar, hayırlı olsun.

Türkiye'ye herhangi bir saldırı olmadıktan sonra Türkiye'ye yönelik bir saldırı olmadığı takdirde ki şu anda böyle bir şey söz konusu değil. Türkiye bölgesinin barış ülkesidir. Bölgesinde barışın özellikle hakim olması için bütün gayretlerini göstermektedir. Ancak bütün bunların yanında özellikle de İsrail'in bu çekilmez, dayanılmaz tavrına karşı da biz orada zulmün karşısında yer almayı devam ettireceğiz. Bugüne kadaır Gazze'de olduğu gibi bölgede zalimlerin karşısında, zulmün karşısında yer aldık, yer almaya devam ediyoruz. Özellikle garip gurebanın yanında yer almaya devam ediyoruz. Şu anda Gazze'de aylardır oradaki mazlumlara ayni yardım gitmiyor. Şimdi bu insanlara ayni yardım gitmezse bu insanların hali ne olacak? Biz de şu anda güçlü olan ülkelere diyoruz ki 'gelin İsrail'in karşısında yer alın bu ayni yardımların götürebilmesi için Gazze'ye kapıların açılmasını sağlamak lazım'. Kızılhaç'a bile şu anda İsrail yol vermiyor. Kızılhaç kanalıyla bile Gazze'deki bu insanlara yardım gitmiyor. Kızılhaç çalışabilse o kanalla buralara ayni yardım gıda, ilaç, yiyecek, giyecek tüm bunları götürme imkanı sağlanmış olacak. Ama şu anda bu bile maalesef yok.
EUROFİGHTER KONUSUHer şeyden önce şu an itibariyle önümüzdeki 10 yıl içerisinde tabii ki atacağımız adımlar milli bütçeden olacaktır. Peyderpey milli bütçeden buraya gerekli payı ayırmak suretiyle NATO'ya desteğimizi vermiş olacağız. Eurofighter konusunda görüşmelerimizi yaptık, yapıyoruz. Almanya ve İngiltere ile görüşüyoruz. Bu konuda olumlu gelişmeler var. Bunu gerçekleştirdikten sonra inşallah adımlarımızı atmış olacağız."

Bundan önceki İstanbul'da olmuştu. İlgili arkadaşlarımızla görüşmelerimizi yapıyoruz. Belki de önümüzdeki hafta içerisinde bunun kararını veririz. Zaman kaybına tahammülümüz yok. Daha önce İstanbul'da yaptığımız bu zirvemizi bu defa yapacağımız toplantıdaki vereceğimiz kararla inşallah NATO Genel Sekreterliği'ne bildireceğiz.
F-35 VE S-400 AÇIKLAMASISayın Trump'la yaptığımız görüşmede S-400'ü konuşmadık. O gündemimizde değildi. O iş bitmiş bir iş. F-35 konusunu görüştük. Bu konuda biz 1 milyar 300-400 dolar gibi ödeme yaptık. F-35'leri alma noktasında sayın Trump'ın iyi niyetli olduğunu gördük. F-16'larımızın bakım onarımı, F-35'lerin alımıyla ilgili çalışmalarımızı sorumlu olan arkadaşlarımız devam ettiriyorlar. Bir de bizim Eurofigter'la ilgili çalışmalarımız var. İngiltere ve Almanya ile çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Temennimiz odur ki, iyi niyetimizi İngiltere ve Almanya da olumlu karşılıyor. Çalışmalarımız devam ediyor.
TERÖRSÜZ TÜRKİYE SÜRECİBölgede yaşayan Kürt vatandaşlarıyla Cumhurbaşkanları olarak herhangi sıkıntımız yok. Şu anda gayet iyi gidiyor. Parlamentoda güçlü potansiyele sahipler. Onların bir sıkıntısı olmadığına göre bu yürüyüş, bu gidiş. Randevu istediler rahmetli Sırrı Süreyya Bey'le birlikte Pervin Hanım'ı kabul ettim. Kendileriyle görüştük. Zannediyorum yine randevu talepleri var. Yakın zamanda gerçekleştireceğiz. Kendileri ile görüşmelerimizi yapacağız, herhangi sıkıntı sözkonusu değil. Benim ülkemde Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Arabıyla hepimiz biriz. Ülkemin bütünlüğünü korumak benim görevimdir. Bunu da en güzel şekilde sürdüreceğiz. Kifayeti müzakere diyelim, çok teşekkür ederim. Hepinize hayırlı akşamlar diliyorum, sağ olun."


