Erdoğan dan Özgür Özel e sert sözler! Etkin pişmanlıktan faydalanması gerektiğine inanıyorum
Halktv sayfasından elde edilen bilgilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Grup Toplantısı'nda konuştu.
Cumhurbaşkanı ve AKP Lideri Erdoğan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i sert sözlerle hedef aldı.
Erdoğan, CHP'nin Türkiye'yi 'kutuplaştırdığını' iddia etti.
Erdoğan, tartışmalı İBB soruşturmasına atıf yaparak bir kez daha CHP Lideri Özgür Özel'i 19 Mart'tan beri süren tavrından vazgeçmesini istedi. Özel, 19 Mart'ta İBB Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'na yönelik operasyonu 'darbe' olarak nitelemişti.
Erdoğan şöyle konuştu:
"Ana Muhalefet Partisi yönetimi uyarı levhalarına dikkat edip kendilerine çeki düzen vermek yerine maalesef içine sürüklendikleri anaforda daha fazla dibe batıyor.Arpalığa çevirdikleri belediyelerin kaynaklarıyla semirenler ana muhalefeti yolsuzluklarına canlı kalkan yaparak Türk siyasetini de enfekte ediyor.Türkiye'nin kronikleşmiş muhalefet açığı giderek derinleşiyor. Siyasi rakibimiz de olsa biz bu tabloyu doğru bulmuyoruz.Sayın Özel ve CHP yönetiminin yanlışta ısrar etmekten bir an önce vazgeçip etkin pişmanlıktan faydalanması gerektiğine inanıyorum.Evet, bunun vakti çoktan gelmiştir. Sadece CHP'nin değil Türk demokrasinin de buna ihtiyacı vardır. Affınıza sığınarak söylüyorum.Türkiye gibi büyük bir ülkenin ana Muhalefet Partisi'nin aylardır kim kimin yüzüne tükürecek tartışmasıyla meşgul olmasını biz ülkemiz adına utanç verici buluyoruz."Özel birden bire kürsüye galon çıkardı! Erdoğan iktidarının maliyetini böyle hesapladı
Erdoğan, Özel'in dün (17 Haziran) 50 liralık mazot eleştirisine de şu sözlerle yanıt verdi:
Eczacı olduğunu biliyordum. Aslında selefi hesap uzmanı olması dolayısıyla bu konularda biraz daha maharetliydi.Hoş onun da sesi soluğu artık çıkmaz oldu. Ancak Sayın Özel'in temel matematik bilgisinin tıpkı siyasetçiliği gibi pek iç açıcı olmadığı anlaşılıyor.Madem hesap makinası yerine mazot bidonuyla gezmeye başladı. Biz de buradan Sayın Özel'e kısa bir mazot hesabı yapalım.Şimdi bakınız değerli kardeşlerim. Göreve geldiğimizde asgari ücret 184 liraydı. Bununla sadece 170 litre mazot alınabiliyordu. Yani asgari ücretle çalışan bir kardeşimiz şayet bir arabası varsa bir aylık geliri ile deposunu dört kez fulleyebiliyordu. Biz bunu 2015 yılında 290 litreye çıkardık. Bugün ise asgari ücretle tam 445 litre mazot alınabiliyor.Asgari ücret alan bir vatandaşımız arabasının deposunu ayda 10 kez doldurabiliyor. Aynı oranlar dolar bazında yapılacak karşılaştırmada da geçerlidir. Her alanda olduğu gibi asgari ücretin alım gücünde de 2002'ye kıyasla ciddi bir iyileşme söz konusu.İMRALI SÜRECİ ÇAĞRISI
Erdoğan, İmralı Süreci için de CHP ve tüm partilere de şu çağrıyı yaptı:
Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan kısımlar da şöyle:
Bayram günlerinde Türkiye'nin ana muhalefet partisinin kendisini milletten ayrıştırması, bu mübarek günlerin ruhuna uygun olmayan bir davranıştır.
İstanbul'a çöreklenmiş bir avuç haraminin güdümünde bir türlü buradan çıkamayan ana muhalefetin durumu, bakınız esefle söylüyorum.
Demokrasimize de Türk siyasetine de asla yakışmamaktadır. Şayet bir düşman hukukundan bahsedilecekse asıl düşman hukuku budur.
Bayramlarda dahi gerilimi, kavgayı, kutuplaşmayı körüklemeyi vahim bir hata olarak görüyoruz. Şunun bir defa iyi anlaşılması gerekiyor.
Toplumdan ayrışarak siyaset yapılmaz. Yapılsa dahi bu siyaset tarzından ülkeye ve millete hiçbir hayır gelmez.
Ana Muhalefet Partisi yönetimi uyarı levhalarına dikkat edip kendilerine çeki düzen vermek yerine maalesef içine sürüklendikleri anaforda daha fazla dibe batıyor.
Arpalığa çevirdikleri belediyelerin kaynaklarıyla semirenler ana muhalefeti yolsuzluklarına canlı kalkan yaparak Türk siyasetini de enfekte ediyor.
Türkiye'nin kronikleşmiş muhalefet açığı giderek derinleşiyor. Siyasi rakibimiz de olsa biz bu tabloyu doğru bulmuyoruz.
Sayın Özel ve CHP yönetiminin yanlışta ısrar etmekten bir an önce vazgeçip etkin pişmanlıktan faydalanması gerektiğine inanıyorum.
Evet, bunun vakti çoktan gelmiştir. Sadece CHP'nin değil Türk demokrasinin de buna ihtiyacı vardır. Affınıza sığınarak söylüyorum.
Türkiye gibi büyük bir ülkenin ana Muhalefet Partisi'nin aylardır kim kimin yüzüne tükürecek tartışmasıyla meşgul olmasını biz ülkemiz adına utanç verici buluyoruz.
Karşımızdaki manzara tam olarak şöyledir. Biri çıkıp diğerine çaldın diyor. Diğeri sen daha büyük çaldın diyor.
Yabancı istihbarat örgütlerinin oyuncağı olmuş tetikçilere kasetler el altından servis ediliyor. Şaibe iddialarına bizzat kendi arkadaşları tarafından her gün yenileri ekleniyor. Daha 2 yıl öncesine kadar yere göğe sığdıramadıkları Cumhurbaşkanı adaylarına en ağır hakaretler ve tehditler savruluyor. Ya Allah aşkına.
Böyle bir siyasi parti olur mu? Türkiye'nin ana Muhalefet Partisini mi yoksa entrikalarla ve ihanetlerle dolu bir pembe dizi mi seyrediyoruz. İnanın biz de karıştırır olduk.
O kadar acınası bir durumdalar ki şecaat arz ederken sirkatlerini itiraf etmeye başladılar. Dün Sayın Özel çıkmış mazot şişesi üzerinden çeşitli hesaplar yapıyor.
Doğrusu ben petrol istasyonu yönettiğini bilmiyordum.
Eczacı olduğunu biliyordum. Aslında selefi hesap uzmanı olması dolayısıyla bu konularda biraz daha maharetliydi.
Hoş onun da sesi soluğu artık çıkmaz oldu. Ancak Sayın Özel'in temel matematik bilgisinin tıpkı siyasetçiliği gibi pek iç açıcı olmadığı anlaşılıyor.
Madem hesap makinası yerine mazot bidonuyla gezmeye başladı. Biz de buradan Sayın Özel'e kısa bir mazot hesabı yapalım.
Şimdi bakınız değerli kardeşlerim. Göreve geldiğimizde asgari ücret 184 liraydı. Bununla sadece 170 litre mazot alınabiliyordu. Yani asgari ücretle çalışan bir kardeşimiz şayet bir arabası varsa bir aylık geliri ile deposunu dört kez fulleyebiliyordu. Biz bunu 2015 yılında 290 litreye çıkardık. Bugün ise asgari ücretle tam 445 litre mazot alınabiliyor.
Asgari ücret alan bir vatandaşımız arabasının deposunu ayda 10 kez doldurabiliyor. Aynı oranlar dolar bazında yapılacak karşılaştırmada da geçerlidir. Her alanda olduğu gibi asgari ücretin alım gücünde de 2002'ye kıyasla ciddi bir iyileşme söz konusu.
Biz hükümet olarak her alanda olduğu gibi ekonomide de ne yaptığımızı ve nasıl netice alacağımızı gayet iyi biliyoruz. Burada dingil kırmış kamyon şoförü misali ne yapacağını bilemeyen yalnızca CHP Genel Başkanı Sayın Özeldir.
Sayın Özel'e tavsiyem kendini fazla yormasın. Çok fazla hırpalamasın. Dış politika ve ekonomi gibi acemisi olduğu konularda kürsüden atıp tutmak yerine çok iyi bildiği meselelerden bahsetsin. Mesela toplanmayan çöplerden, yanan otobüslerden, çalışmayan merdivenlerden, ödenmeyen Sosyal Güvenlik Kurumu borçlarından bahsetsin.
Mesela kapı dışarı edilen işçilerden, hısım akraba çiftliğine çevirdikleri için iflasın eşiğine getirdikleri belediyelerden bahsetsin.
Mesela şişirilmiş konser faturalarıyla soyulan Beytülmal'den bahsetsin. Şayet yüreği yetiyorsa çıksın İstanbul'un yağmalanan kaynaklarından bahsetsin.
Alınan rüşvetlerden, kesilen haraçlardan bahsetsin. Milletten topladıkları paralarla besledikleri troll ordularından bahsetsin. Yıllarca şeffaflık diyerek mangalda kül bırakmazken kameralara bant çekerek neyi saklamaya çalıştıklarından bahsetsin.
Değilse yaptığı her konuşma gündemi saptırmaktan ibaret kalacaktır. Sayın Özel'in patronaj ilişkisinden kendisini ve partisini kurtarmasını ve en kısa zamanda Türkiye'nin gerçek meselelerine geri dönmesini ümit ediyoruz.
Bunu yapması hem kendi ruh sağlığı için, hem partisi için hem de CHP'ye oy veren milyonlarca vatandaşımız için fevkalade yararlı olacaktır.
Çünkü kendi problemlerini çözemeyenlerin Türkiye'nin sorunlarına çözüm bulmaları da mümkün değildir. Ülkenin ve dünyanın sıcak gündeminden kopan bir parti dış politika ve güvenlik başta olmak üzere milli konularda insiyatif alamaz.
Türkiye tüm enerjisini ve kapasitesini bekasına yönelik meselelere ayırması gereken çok hassas bir dönemden geçiyor. Stratejik önemi bugün daha iyi anlaşılan terörsüz Türkiye sürecimizin hedefine suhuletle ulaşması için uzlaşmaya, işbirliğine, birlikte çalışma ruhunun geliştirilmesine ihtiyacımız var.
illetin sorumluluğunu taşıyan insanlar olarak hep beraber özellikle yüce meclis çatısı altında ortak bir irade ortaya koymamız lazım. CHP dahil grubu bulunan tüm partilerin bu dönemde yüksek bir hassasiyet ve sorumluluk bilinciyle hareket etmelerini bekliyoruz.
Hangi görüşte olursa olsun milletimizin siyaset kurumundan talebinin de bu yönde tecelli ettiğini müşahede ediyoruz. Milletimiz siyasetçilerden şahsi ikbal kavgası vermelerini değil sorunlarıyla hemhal olmasını istiyor. Ana Muhalefet Partisi başta olmak üzere herkesi bu noktada sağduyulu davranmaya davet ediyorum.
Meseleye bu zaviyeden bakan bütün siyasi aktörlere de şimdiden milletin kürsüsünden teşekkür ediyorum.


