Erdoğan kapıları kapattı ama CHP ısrarcı: Yeni açıklama geldi Sözcü Gazetesi
SonTurkHaber.com, Sozcu kaynağından alınan bilgilere dayanarak haber veriyor.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün partisinin grup toplantısında erken seçime kapıları kapattı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in erken seçim çağrısına yanıt veren Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı seçimi için 2028 yılını işaret etti. Erdoğan'ın açıklamalarının ardından CHP Parti Meclisi'nden yapılan açıklamada erken seçim için yeniden 2 Kasım tarihi verildi.
Yapılan açıklamada, "Öncelikle Pençe-Kilit Harekâtı bölgesinde metan gazı zehirlenmesi nedeniyle şehit düşen askerlerimize bir kez daha Allah'tan rahmet, ailelerine ve milletimize sabır diliyoruz. Tedavisi devam eden askerlerimize acil şifalar temenni ediyoruz. Milletimizin başı sağ olsun. Cumhuriyet Halk Partisi olarak hepimizin yüreğini yakan bu acıların tekrarlanmaması için mücadele etmeye devam edeceğiz." denildi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"TÜRKİYE KRİTİK BİR YOL AYRIMINDA"Bugün Türkiye kritik bir yol ayrımındadır. İktidar 19 Mart darbesiyle ülkemizdeki demokratik siyaseti tümüyle yok etmek, seçim sandığını ortadan kaldırmak amacıyla demokrasiyi, milli iradeyi, hukuku tümüyle çiğneyen yıkıcı bir süreç başlatmıştır. Bu darbe demokrasi yıkımını büyüttüğü gibi ülkemizin içinden geçtiği ekonomik bunalımı da derinleştirmiş, maliyet iktidar tarafından bir kez daha milletimizin üzerine yüklenmiştir.
19 Mart darbesine her toplumsal kesimden, her siyasi görüşten ve tüm partilerden on milyonlarca yurttaşımız karşı koymuş; milletimiz demokrasi ve adaletten yana açık bir tavır almıştır. Bu tavır, 23 Mart'ta gerçekleştirilen ön seçimde Cumhurbaşkanı Adayımız Sayın Ekrem İmamoğlu için kullanılan 15.5 milyon oyda görülmektedir. Bu tavır, Cumhurbaşkanı Adayımızın özgürlüğü ve erken seçim sandığı için verilen 20 milyondan fazla imzada görülmektedir. Bu tavır, üç ayı aşkın süredir gerçekleşen ve ülkemizin dört bir tarafında milyonlarca vatandaşımızın katıldığı 31 mitingde görülmektedir.
Buna karşın iktidar gayrimeşru bir şekilde, siyasi yargı operasyonları ve geçmişte ülkemizin acı bir biçimde tecrübe ettiği siyasi kumpas davası yöntemleriyle milletin seçtiklerini ve partimizi hedef almaktadır. Cumhurbaşkanı Adayımız, belediye başkanlarımız, belediye meclis üyelerimiz, il başkanımız, eski belediye başkanlarımız, eski milletvekilimiz ve çalışma arkadaşlarımız hukuka, akla ve vicdana aykırı bir şekilde hapsedilmiştir. 12 Eylül 1980 askeri darbesinden bu yana bir ilk daha gerçekleşmiş ve partimizin karar organı Parti Meclisimizin Üyesi; değerli çalışma arkadaşımız Baki Aydöner de tutuklanmıştır.
Son olarak milletimizin demokrasi ve adalet mücadelesine liderlik eden Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel de iktidar tarafından siyasi soruşturma ve fezlekelerle hedef alınmıştır.
"TÜM SALDIRILARIN AMACI ORTAK"Tüm bu saldırıların amacı ortaktır. Partimiz 31 Mart 2024 Yerel Seçimlerinde Türkiye'nin birinci partisi olmuştur ve o tarihten bu yana da birinci parti olma konumunu korumaktadır. Ülkemizde her geçen gün iktidar değişimi yaklaşmakta, milletimiz heyecanla Cumhuriyet Halk Partisi iktidarını beklemektedir. Bugünün iktidarı ise yürüttüğü siyasi yargı operasyonlarıyla milletin talep ettiği iktidar değişimini durdurmak, Cumhuriyet Halk Partisi'nin iktidar yolculuğunu engellenmek, milletimizin elindeki yegane demokratik araç olan sandığı tasfiye etmek istemektedir.
İktidar tarafından hedef alınan milletimizin geleceğe dair umutlarıdır, haysiyetli bir yaşam talebidir, huzur ve refah arayışıdır. Hedef alınan milletin iradesi, milletin seçtikleri, bir sonraki iktidar ve bugünün birinci partisi Cumhuriyet Halk Partisi'dir.
"2 KASIM'DAKİ ERKEN SEÇİM KRİZLERİN ÇÖZÜMÜ İÇİN ÖNEMLİ BİR BAŞLANGIÇ"Açıktır ki iktidar milletin gözünden düşmüştür, bu yüzden milletin seçtiklerine saldırmaktadır.
Yapılması gereken bellidir. Milletimizin önüne derhal bir seçim sandığı konulması Türkiye'nin geleceği için ertelenemez bir zorunluluktur. 2 Kasım'da gerçekleşecek bir erken seçim Türkiye'nin iktidar tarafından içine sokulduğu krizlerin çözümü için önemli bir başlangıç adımı olacaktır. İktidarın yapması gereken siyasi yargı operasyonlarıyla partimize ve millet iradesine saldırmak yerine demokratik bir yarışta karşımıza çıkmaktır. Çünkü egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.
Bununla beraber, hiçbir somut delil ve kaçma şüphesi olmadığı halde, iktidarın aparat olarak kullandığı iftiracıların karalamalarıyla hapsedilen bütün yol arkadaşlarımız için tutuksuz yargılama esas olmalı, yol arkadaşlarımız bir an önce haksız ve hukuksuzca gasp edilen özgürlüklerine kavuşmalıdır.
Toplumun adalet duygusu daha fazla katledilmemelidir. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu kritik yol ayrımında üstlendiğimiz büyük sorumluluğun farkındayız. Milletimiz ile birlikte sürdürdüğümüz bu kararlı mücadeleden bir adım dahi geri atmayacağız.
Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ten devraldığımız tarihsel sorumluluk ve bugün halkın bize verdiği birinci parti olma sorumluluğu ile Cumhuriyetimize ve ülkemize sahip çıkmaya devam edeceğiz.


