Erdoğan Necip Fazıl şiiri okudu Pelin Çift övmelere doyamadı
Halktv sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan, Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda düzenlenen "Beş Ressam Bir Şehir Canım İstanbul Programı"na katıldı.
Cumhurbaşkanı ve AKP Lideri Erdoğan, buradaki konuşmasının sonundan Necip Fazıl Kısakürek'in İstanbul şiirini okudu.
Erdoğan'ın şiirini bitirip kürsüden indiğinden gelen programın sunucusu Pelin Çift de övgüler yağdırdı.
Pelin Çift, "Sayın Cumhurbaşkanım. Vallahi harikaydı. Yani Necip Fazıl boşuna dememiş, şiiri ben yazarım o okur diye. Harikaydı" dedi.
Necip Fazıl Kısakürek'in 1970'li yıllarda verdiği bir konferansta o zaman lise öğrencisi olan Recep Tayyip Erdoğan için, "Ben şiir yazarım, Tayyip Bey de okur" dediği söylenmişti.
Ayrıca Erdoğan'ın okuduğu şiir de şöyle:
Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar;
Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar.
İçimde tüten bir şey; hava, renk, eda, iklim;
O benim, zaman, mekan aşıp geçmiş sevgilim.
Çiçeği altın yaldız, suyu telli pulludur;
Ay ve güneş ezelden iki İstanbulludur.
Denizle toprak, yalnız onda ermiş visale,
Ve kavuşmuş rüyalar, onda, onda misale.İstanbul benim canım;
Vatanım da vatanım...
İstanbul,
İstanbul...Tarihin gözleri var, surlarda delik delik;
Servi, endamlı servi, ahirete perdelik...
Bulutta şaha kalkmış Fatih'ten kalma kır at;
Pırlantadan kubbeler, belki bir milyar kırat...
Şahadet parmağıdır göğe doğru minare;
Her nakışta o mana: Öleceğiz ne çare? ..
Hayattan canlı ölüm, günahtan baskın rahmet;
Beyoğlu tepinirken ağlar Karacaahmet...if (!$ISMOBILE) : ?>include(__DIR__.'/320x100.php');?>O manayı bul da bul!
İlle İstanbul'da bul!
İstanbul,
İstanbul...Boğaz gümüş bir mangal, kaynatır serinliği;
Çamlıca'da, yerdedir göklerin derinliği.
Oynak sular yalının alt katına misafir;
Yeni dünyadan mahzun, resimde eski sefir.
Her akşam camlarında yangın çıkan Üsküdar,
Perili ahşap konak, koca bir şehir kadar...
Bir ses, bilemem tanbur gibi mi, ud gibi mi?
Cumbalı odalarda inletir ' Katibim'i...Kadını keskin bıçak,
Taze kan gibi sıcak.
İstanbul,
İstanbul...Yedi tepe üstünde zaman bir gergef işler!
Yedi renk, yedi sesten sayısız belirişler...
Eyüp öksüz, Kadıköy süslü, Moda kurumlu,
Adada rüzgar, uçan eteklerden sorumlu.
Her şafak Hisarlarda oklar çıkar yayından
Hala çığlıklar gelir Topkapı Sarayından.
Ana gibi yar olmaz, İstanbul gibi diyar;
Güleni şöyle dursun, ağlayanı bahtiyar...Gecesi sünbül kokan
Türkçesi bülbül kokan,
İstanbul,
İstanbul...


