Ergin Ataman dan önemli açıklamalar (CANLI) Panathinaikos Olympiacos serisinde yaşananları anlattı: Bu bir ırkçılıktır! Fanatik Gazetesi Basketbol Haberleri Spor
SonTurkHaber.com, Fanatik kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi yayımlıyor.
Panathinaikos Başantrenörü Ergin Ataman, Yunanistan'da Olympiacos'un şampiyonluğu ile sona eren final serisinin ardından yaşanan gelişmelere ilişkin HT Spor'da önemli açıklamalarda bulunuyor. Deneyimli çalıştırıcı, özellikle seriye ara verilmesine neden olan ikinci maçta yaşananlara ve Türkiye'ye küfür edilmesi skandalına ilişkin çarpıcı ifadeler kullandı.
Ergin Ataman'ın açıklamaları şu şekilde:
"Bir kere şunu söylemekte fayda var; bu gerilim, benim oraya gitmemle başlamadı. Panathinaikos - Olympiacos basketbol maçları, serileri; Avrupa'nın en fazla gerilim sahnesine sahip olan serilerinden bir tanesi. Hatta bundan zannediyorum 4-5 yıl önce Olympiacos, ligden çekildi. Bir sezon ikinci ligde oynadı. Federasyonu protesto etmek için... O tarihten sonra tekrar birinci lige döndüler fakat federasyon değişti. Olympiacos destekli bir federasyon başa geldi ve ben, Panathinaikos'a transfer oluncaya kadar iki yıl üst üste Olympiacos, şampiyon oldu. O değişiklikten sonra... Hatta son yılki şampiyonlukta final maçı bitmedi. Panathinaikos taraftarı, sahaya indi maçın üçüncü periyodunda ve maç tatil edilip Olympiacos, hükmen kazanarak şampiyon oldu. Benim Panathinaikos'a gitmemle orada yeniden hedefi büyütüp burada Olympiacos'un üstünlüğüne son vereceğim demem ile birlikte ve Panathinaikos'ta yeni bir yapılanmayla birlikte bu rekabet yeniden başladı. Geçen yıl da aslında bu rekabet vardı fakat geçen yıl, bizim EuroLeague şampiyonu olarak seriye başlamamız ve Olympiacos'un seride bir anda 2-0 öne geçmesiyle bizim orada bir anda seriyi değiştirip kaybediyor muyuz falan derken 3-2 kazandık ve şampiyon olduk. Ondan sonra tabii bu gerilim daha çok arttı. Çünkü anladılar ki Olympiacos'un o büyük üstünlüğü, Yunan Ligi'nde kalmadı. Fakat biz, bu sezon yine Yunanistan Ligi'ni namağlup bitirdik. Olympiacos'u iki maçta yendik. Final serisine kadar namağlup geldik. Final serisinin ilk maçını da kazanıp 1-0 öne geçtik. Bu arada EuroLeague tabii çok ciddi anlamda etki etti. İki kulübü de çok gerdi. Çünkü Olympiacos ve Panathinaikos, EuroLeague Final Four'una kalarak tabii ki büyük bir başarı elde ettiler. Özellikle Olympiacos, EuroLeague sezonunu birinci bitirdi ve spor otoriteleri tarafından favoriydi. Yarı finalde Monaco'ya sürpriz bir şekilde kaybettiler. Büyük bir demorolizasyon yaşadılar. Hatta bütün Yunan medyasında Olympiacos Koçu Bartzokas'ın bırakacağı, istifa edeceği... Hatta kendisi de bu demeci vermiş şampiyonluktan sonra. O günlerde ben istifa etmeyi düşünüyordum diye... Olympiacos'ta çok büyük bir gerginlik... Bizde de tabii ki geçen yıl şampiyon olmuş bir takım ve yine oraya bir şampiyonluk iddiasıyla gidip yarı finalde Fenerbahçe'ye kaybettik. Panathinaikos'ta da bir moral çöküntüsü... Sonuçta da bu finale iki kulüp de bir sezonu kurtarma şeyiyle başladı. Biz, buradan bu finali kazanırsak en azından bu sezonu bir şekilde kurtarmış oluruz diye... Bu arada biz, sezon içinde Yunan Kupası'nı da kazandık. Olympiacos, hiçbir şey kazanamamış olarak geldi. 1-0 da geriye düştü. İlk maçı biz, çok net bir skorla kazandık. Hiç olay falan da çıkmadı Panathinaikos'un sahasında. Fakat ikinci maça biz gittiğimiz andan itibaren Pire'de inanılmaz olaylar yaşandı. Daha maçın başlamasına yarım saat kala olaylar başladı. Başkanımızın sahaya girmesiyle beraber ailesine ve özellikle de 17 yaşındaki kızına akla gelmeyecek, telaffuz edilemeyecek bir şekilde sloganlarla dakikalarca küfür ve küfrün de üzerinde bir slogan şey oldu. Bunu niçin yaptılar? Giannakopoulos'u provoke etmek için yaptılar. Bizim başkanımız da çok iddialı olduğu için seriden önce biz bu seriyi 3-0 kazanacağız, başka bir sonucu kabul etmiyorum dedi ve daha da ortam gerildi. Orada daha maçın başında çok büyük olaylar çıktı. Daha maç başlamadan... Ve bizim bencin hemen yanında... Çünkü Giannakopoulos orada oturuyordu. Maç zaten geç başladı. Hakemlerin anons yaptırması gerekiyordu. Hepimiz sporda bulunduk. Sporda hakaretler, küfürler ama kabul edilemeyecek sloganlarla başkana bu şekilde geldiler fakat federasyon, hakemler kayıtsız kaldılar. Başkan çok gerildi. Büyük olaylar... Spor savcısı geldi. Başkanı sahadan atmak istediler. Çıkmadı. Çıkmadığı zaman tutuklamayla tehdit ettiler. Sonuçta maç başlamadan zorla başkanı sahadan çıkardılar. Normal prosedürlere göre Avrupa'nın hiçbir yerinde bu kabul edilemeyecek bir slogandı. Maç, tedirgin başladı. Maç başladıktan sonra da tabii ki zaten bizim hep kafamızda Panathinaikos olarak geçen yıl da bunu yaşamıştık ki federasyonun Olympiacos tarafında olması ve bu açık olarak zaten Panathinaikos'un karşı olduğu biliniyor ki hakemler üzerinde bir baskı oluşturdu. İkinci maçta bu böyle yoğunlaşınca da tabii ki maç, çok gerildi. Maç boyunca bu arada gene sloganlar devam etti. Özellikle kulüplere karşı küfür her zaman oluyor ve madde olarak da şöyle enteresan bir madde var; kişilere küfür ettiğiniz zaman anons gerekiyor ama kulübe veya onların yaptıkları gibi Türkiye'ye... Bana küfür etseler direkt olarak hakemin anons yaptırması gerekiyor. Beş anons yaptırıldığı zaman da sahanın boşaltılması gerekiyor ama onlar organize olmuşlar. Taraftar, kulüp... Bilemiyorum nasıl bir şekilde... Panathinaikos'a ve Türkiye'ye ağır bir şekilde dakikalar boyunca Yunanca küfür ediyorlar. Amaç olayı kışkırtmak. Ama tabii ki burada ters olan şey; şimdi orada bir basketbol maçı yapılıyor Panathinaikos ile Olympiacos arasında ve Türkiye'nin orada bir şeyi yok, Türkiye orada yok yani. Bizim takımda iki tane Türk oyuncu var, ben varım, Fransız var, İspanyol var, Amerikalı var, Yunan takımında da bir sürü yabancı var. Şimdi orada tamamen bir provokasyon var. Benim de hassas olduğumu bildikleri için Türkiye'ye karşı çünkü benim Yunanistan'da çok güzel ilişkilerim var Yunan halkıyla ama Yunanistan'da da çok azınlık bir grup var ki Türkiye'ye karşı. Biz de de var Yunanistan'a karşı olan. Şimdi onlar, zaman zaman zaten provoke ediyorlardı. Bunu ben, başka yerlerde de işte... Güney Kıbrıs'ta da yaşadım. Ben de 19 Mayıs'ta mesaj yayınladım. Ben, biraz geç yayınladım mesajı. Sabah toplantılarım vardı. Öğleden sonra yayınladım. Aynı şekilde sosyal medya üzerinden bana da şey geldi. Onlara göre 19 Mayıs bir matem günüymüş ama biz, bu mesajı bir savaş kazandık diye... 19 Mayıs bir spor adamı olarak Atatürk'ün Türk sporuna ve gençliğe armağan ettiği bir bayram. Ben bir spor adamı olarak, Türk Milli Takımı hocası olarak bunu kutladım. Şimdi Olympiacos, bunu kullanmaya başladı. Böyle olunca da maçtan sonra ben, çok sert bir tepki verdim. Ama aslında bu tepkinin yarattığı olay, Türkiye'deki kadar yankı uyandırmadı. Oradaki esas olay, Giannakopoulos ile Olympiacos'un ve Panathinaikos ile Olympiacos arasındaki bu büyük kavga... Bunun sonucunda da ertesi gün, Yunanistan Spor Bakan Yardımcısı maçları durdurma kararı aldı. Çünkü biz, pazartesi maç oynadık ve çarşamba günü bizde. Saha avantajı da bizdeydi. İki kulübü de aynı anda davet etti. Gelin ortak olarak burada uzlaşacağız, uzlaşamazsak final serisine nokta koyacağım, oynatmayacağım. Bizim kulüp, Panathinaikos Başkanı olarak tamam dedi. Ben katılacağım dedi. Katılmasa o zaman seri duracak. Biz oynamak istiyoruz. Saha avantajı bizde. Fakat Olympiacos, ben aynı masaya oturmam dedi. Panathinaikos ile aynı masaya oturmam dedi. Bunun üzerine bakanlık, geri adım attı ve tamam beraber gelmeyin ama ayrı ayrı bana gelip güvence verin dedi. Fakat tabii bu ortamda da şöyle bir şey oldu; ben antrenör olarak, oyuncular olarak bir gün sonra maç oynayacakken bir anda bütün tansiyon düştü. Maç oynanacak mı, oynanmayacak mı, ne zaman oynanacak? Bir final serisi başlamış. İlk maçı kazanmışsın, ikinci maçı kaybetmişsin. Üçüncü maç yine kendi sahanda. O anda biz ciddi bir demoralizasyon yaşadık"
"İkinci maçta Olympiacos, 33 serbest atış kullandı ki inanılmaz sert oynuyorlar. Kendi sahalarında inanılmaz bir sertlikle bunu... Sporu takip edenler, basketbolunu bilirler. İnanılmaz bir sertlikte oynuyorlar. 33 tane... Biz 17 serbest atış kullandık, Olympiacos 33 serbest atış kullandı. Biz dokunduğumuz zaman faul, onlara o sertlik... Maçı kaybettik. Olabilir fakat en büyük sıkıntı, o olaylardan biz tuzağa düştük aslında. Onların bu atmosferi gerip maçları erteletmek, oynanacak mı oynanmayacak mı şekline getirmesi beni ve bizim takımı düşürdü. Bunun üstüne de Olympiacos Kulübü; beni, Sloukas, Papapetrou ve oynamayan Mathias Lessort'u... Lessort da çünkü şöyle bir eleştiri yapmıştı onlara; siz maçta Türkiye'ye küfür ediyorsunuz ama bundan 15 gün önce Panathinaikos - Fenerbahçe maçında hepiniz Fenerbahçeliydiniz diye... Yani olay, aslında bir Türkiye olayı değil. Tamamen Panathinaikos'a karşı bir hamle olayıydı. Şimdi tabii ertesi gün, tam antrenmana çıkacağız biz kulüp yöneticileri geldi, federasyonda çağrılıyoruz hakim gelecek. Özel yargıç getirmişler. Gittik ve 2 saat ben orada bekledim. O arada Olympiacos'un yöneticileri giriyor, Sloukas girdi, Papapetrou girdi falan şunu söyledim ben oradaki arkadaşlara; bakın bu şu anda Türkiye'de olsa... Disiplin Kurulu, ben bir hata yaptıysam cezasını verir. Neyse cezam tamam. Git orada yargıcın önünde... Ben dedim Türkiye'de olsaydım federasyonu terk etmiştim. Niye bekleyim ben 2 saat? Çağırmışsın. Bir girdim toplantıya ben zannettim ki hani yargıç bana bir iddianame var ve oradan soracak. Niye böyle yaptın, niye böyle tepki gösterdin diye... Bir anda karşımda 3 tane Olympiacos avukatı, beni suçluyorlar. Aynı filmlerdeki gibi... Asabım bozuldu. Ben, orada onlara karşı geri adım atmadım. Ben, bu tepkiyi bu Türkiye'ye karşı yapılanlar ırkçı bir tezahürattır. Bana küfür edebilirsiniz ama ben Türk olduğum için veya benim iki takımımda iki Türk oyuncu olduğu için Türkiye'ye küfür ırkçılığa girer. Ben bunu savunuyorum. Üstelik başkanımızın 17 yaşındaki kızına yapmış olduğunuz ahlaksız şeye karşı ben bu tepkimi buna göre verdim. Ağır bir tepki göstermiş olabilirim ama aynı tepkiyi ben yine veririm. O arada ciddi bir tartışma yaşadık. Benim sinirim bozuldu. Ben rakip takımla final oynuyorum, adamın takımının 3 tane avukatı gelmiş yargıcın önünde atak yapıyorlar. Bu ilk kez karşılaştığım bir durumdu"


