Erkekler aşkı bulmakta zorlanıyor: İşte nedeni... Sözcü Gazetesi
SonTurkHaber.com, Sozcu kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
The Washington Post yazarı Shadi Hamid, kaleme aldığı kapsamlı bir analizde, modern flört krizinin nedenlerini masaya yatırdı. Hamid'in dikkat çektiği son verilere göre, 40 yaşına kadar evlenmemiş erkeklerin oranı 1980'lerdeki tek haneli rakamlardan %28'e fırlarken; sosyal analizler erkeklerin modern dünyada aşkı bulmakta giderek daha fazla zorlandığını ortaya koyuyor.
Yazara göre teknoloji, sosyal değişimler ve siyasi kutuplaşma gibi faktörler, özellikle erkekler için karmaşık bir ilişki krizi yaratıyor.
Verilerle "erkeklik rahatsızlığı"Hamid, sorunun temelinde erkeklerin birçok sosyal ve ekonomik ölçütte kadınların gerisinde kalmasının yattığını belirtiyor. Yazar Richard Reeves'in "erkeklik rahatsızlığı" olarak tanımladığı bu durumu referans gösteren Hamid, istihdam ve eğitim seviyelerindeki düşüşün, kadınların beklentilerini karşılayabilecek "uygun" erkek bulma zorluğunu artırdığını vurguluyor.
Analizde, son dönemde New York Times gibi yayınlarda yer alan viral makalelere de atıf yapılıyor. Yazar Jean Garnett'in "heterofatalizm" kavramı ve Rachel Drucker'ın sosyal hayattaki "gözle görülür erkek yokluğu" tespiti, konunun güncelliğini ve ciddiyetini ortaya koyan örnekler olarak sunuluyor.
Flört krizini besleyen 3 ana faktörShadi Hamid, yazısında bu zorluğun arkasında öne çıkan üç ana faktöre dikkat çekiyor:
Flört uygulamalarının illüzyonu: Hamid'e göre Tinder gibi uygulamalar, teoride sınırsız seçenek sunsa da pratikte erkekler için bir "reddedilme" mekanizmasına dönüşüyor. Erkeklerin çoğunlukla geri dönüş alamaması, Reddit gibi platformlarda tartışılan ve kadınların %80'inin en üst %20'lik erkek grubuna yöneldiği iddia edilen "80/20 kuralı" gibi teorileri popüler hale getiriyor.
#MeToo sonrası çekingenlik: #MeToo hareketinin, erkeklerin kadınlara yaklaşma konusunda daha tereddütlü hale gelmesine neden olduğu da analizde belirtilen bir diğer önemli nokta. Bu durumun, istenmeyen davranışları azaltsa da, erkeklerin sosyal ortamlarda ilk adımı atma konusundaki özgüvenini olumsuz etkilediği ifade ediliyor.
Siyasi kutuplaşma: Son olarak Hamid, genç erkeklerin siyasi olarak sağa, genç kadınların ise sola kaymasıyla ortaya çıkan "cinsiyet kutuplaşmasının" yeni bir engel yarattığını vurguluyor. Siyasetin kişisel kimliklerin merkezine oturduğu bu çağda, farklı siyasi görüşlere sahip bireylerin bir araya gelmesinin zorlaştığına dikkat çekiliyor.
Hamid'in analizine göre, parçalanmış kültürel kimlikler, teknolojik beklentiler ve derinleşen siyasi ayrımlar, erkeklerin modern dünyada anlamlı bir ilişki kurmasını giderek daha karmaşık hale getiriyor.


