Esenyurt ta kayyum yönetimine sert iddialar
SonTurkHaber.com, Halktv kaynağından alınan verilere dayanarak duyuru yapıyor.
Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in "kent uzlaşısı" gerekçe gösterilerek tutuklanmasının ardından belediyeye kayyum ataması yapılmış Özer yönetimindeki üst düzey isimlerden görevden alınanlar olmuştu.
Kayyum yönetimi kararları ile tepki çekerken CHP Meclis Üyesi Avukat Oktay Kılıç ve Esenyurt Belediye Meclisi CHP Grup Başkanvekili Sadettin Yıldırım'dan uygulamalara karşı açıklama geldi.
ESENYURT'TA KAYYUM YÖNETİMİNE SERT İDDİALARCumhuriyet'in haberine göre; 30 Ekim 2024’te başlayan kayyum sürecinin yalnızca siyasi değil, aynı zamanda hukuki bir gasp olduğunu vurgulayan Avukat Oktay Kılıç, belediye meclisinin 4 Kasım 2024’te toplanmasına ilişkin alınan karara rağmen, hiçbir hukuki dayanağı olmayan bir şekilde toplantının engellendiğini söyledi.
Meclis üyelerinin polis zoruyla belediyeye sokulmadığını ifade eden Kılıç, ''Bu, kamu görevini engelleme suçudur” dedi.
Esenyurt Belediye Meclisi CHP Grup Başkanvekili Sadettin Yıldırım ise, kayyum atamalarının siyasi bir operasyon olduğunu ifade ederek iktidarın son on yılda 170’ten fazla belediyeye kayyum atadığını hatırlattı.
Esenyurt’ta görevlendirilen başkan yardımcıları ve müdürlerin büyük bölümünün ilçeyle hiçbir bağı olmayan, sabıkalı ve şaibeli kişiler olduğunu söyleyen Yıldırım, kayyum yönetimi hakkındaki sert iddialarını şöyle sürdürdü:
''Bu uygulama, iktidarın seçimle kazanamadığı yerleri kayyum marifetiyle ele geçirme stratejisidir. AKP yöneticiliği yapmış, hatta usulsüz biçimde memuriyet almış kişiler bugün Esenyurt'u yönetiyor.
Yöneticilerin büyük çoğunluğu bir vakıf ya da cemaat bağlantılıdır. Kayyumlar halkın iradesine darbedir. Esenyurt şu anda bir cemaat yapılanmasının idaresine teslim edilmiştir. Halkın iradesi yok sayılarak yürütülen bu kayyum rejimi, Esenyurt halkına hizmet sunamamaktadır.”
"HUKUKİ VE SİYASİ MÜCADELEYİ SÜRDÜRECEĞİZ"İstanbul 9. İdare Mahkemesi’nin, Belediye Kanunu’nun 45. maddesinin ikinci fıkrasının Anayasa’ya aykırı olduğu yönünde değerlendirme yaptığını aktaran Kılıç, Esenyurt Belediye Meclisi üyelerinin de encümenin meclis yerine yetki kullanmasına yargı sürecini anlatarak şöyle devam etti:
''Mahkeme, yürürlükteki mevzuat gereği bu işlemi iptal edemeyeceğini, ancak Anayasa Mahkemesi’nin iptaliyle bu hukuksuzluğun ortadan kalkabileceğini belirterek dosyayı yüksek mahkemeye sevk etti''
''İkinci İdare Mahkemesi’nde görülen dava da büyük olasılıkla Anayasa Mahkemesi’ne gönderilecek. Ancak biz aynı zamanda bu işlemin doğrudan iptali için de başvurduk. Belediye başkan vekilinin keyfi kararları hukuki değildir. Umudumuz, bu dosyada mahkemenin doğrudan iptal kararı vermesidir'.'
Her iki isim de başta CHP İl ve Genel Merkez teşkilatları olmak üzere tüm parti kademeleriyle birlikte, hukuki ve siyasi mücadeleyi sürdüreceklerini ifade etti. Kılıç ve Yıldırım, kayyum uygulamasına karşı demokratik meşruiyetin ve anayasal denetimin esas alınması gerektiğini vurguladı.


