Eski AKP milletvekili Ocaktan: AK Parti iktidarının son on yılında zirve yapan yolsuzluk ve rüşvet algısı, henüz Diyanet’in ‘kul hakkı’ kriterine girmeye layık görülmemiş
SonTurkHaber.com, T24 kaynağından alınan verilere dayanarak haber yayımlıyor.
Eski AKP milletvekili, Karar yazarı Mehmet Ocaktan, Diyanet'in kız çocuklarının erkek mirasa verilen yarı mirası kabul etmemesi durumunda kul hakkı işlediklerini savunan fetvayı köşesine taşıdı. Ocaktan, "Diyanet, ne hikmetse memlekette kul hakkına dadanan diğer hırsızlarla zerrece ilgilenmiyor. Demek ki; AK Parti iktidarının özellikle son on yılında zirve yapan yolsuzluk ve rüşvet algısı, henüz Diyanet’in ‘kul hakkı’ kriterine girmeye layık görülmemiş…" dedi.
Ocaktan, Diyanet'in geçen cuma günkü fetvasını hatırlattı ve şu yorumu yaptı:
"Diyanet diyor ki; kız çocukları, bu miras paylaşımına razı olsunlar yoksa kul hakkı yemiş olurlar… Aslında bugünkü ‘resmi din’ hocalarının temel yanlışı; ilk dönem Müslümanlarının yaşadığı toplumsal şartları, kültürü, o günün örfü içinde cereyan eden olayları hiçbir yoruma tabi tutmadan aynen bugüne aktarmış olmalarıdır.
Oysa mesela ‘miras’ meselesi, Arap toplumunda kız çocuklarının adının yok sayıldığı bir ortamda kız çocuklarına da mirastan pay verilmesi devrim niteliğinde bir uygulamaydı. Eğer o uygulamayı aynen bugüne aktarmaya kalkarsanız, dine de ağır bir yük yüklemiş olursunuz.
Maalesef dinin özünü anlamakta sıkıntı çeken günümüzün hocaları, bilimin, sanatın, kültürün, bioteknolojnin konuşulduğu dijital bir çağda, ‘kız çocuklarına mirastan nasıl daha az pay veririz?’ diye fetva üretmenin derdine düşmüş bulunuyorlar.
Kendilerini dinin tek sahibi gibi gören bu kifayetsiz din satıcılarını görüp de isyan etmemek mümkün değil doğrusu…
Kız çocuklarına mirastan daha az pay verebilmek için “Kul hakkı ateşten gömlektir” başlıklı hutbe bile okutan Diyanet, ne hikmetse memlekette kul hakkına dadanan diğer hırsızlarla zerrece ilgilenmiyor.
Demek ki; AK Parti iktidarının özellikle son on yılında zirve yapan yolsuzluk ve rüşvet algısı, henüz Diyanet’in ‘kul hakkı’ kriterine girmeye layık görülmemiş… Demek ki; Diyanet’in ‘resmi din’ temsilcileri, mülakatlarla hakkı gasp edilen gençlerin mağduriyetini ‘kul hakkı’ yemekten saymıyormuş… Diyanet de haklı!.. İktidarın etrafındaki eş-dost ve akraba-i taallukat dururken, Anadolu’nun kavruk çocukları sınav kazanacak değildi herhalde…
Maalesef İslami bilimlerde söz sahibi olan bazı hocalar ve Diyanet’in fetvacıları, birtakım kelime oyunlarıyla bize yolsuzlukları ve yalanı meşru gösterebiliyorlar, torpille işe girmenin ‘helal kazanç’ olduğunu da söylüyorlar ama İslam’ın bu konuda ne değini bir türlü söylemiyorlar."


