Eski belediye başkanının orman talanına suçüstü
SonTurkHaber.com, Halktv kaynağından alınan verilere dayanarak duyuru yapıyor.
Antalya’nın Serik ilçesindeki Gebiz Orman İşletme Şefliği’nde çalışan muhafaza ekibine 28 Eylül’de bir ihbar geldi.
İhbar üzerine Aşağıoba Mahallesi’ne giden ekipler ormanlık alanda paletli bir iş makinesinin çalıştığını gördü.
Yapılan tespite göre 225 metre uzunluğunda ve 1785 metrekare genişliğindenki patika yol iş makinasıyla genişletilmiş ve onarılmıştı. Toplamda 11420 metrekarelik alan açılmış; zeytin ağacı, pırnal meşesi, mersin çalısı ve makiden oluşan orman örtüsü köklerinden sökülmüştü. Sökülen ağaçlar kazılan çukurlara gömülüyordu.
Orman muhafaza ekibi müdahale etti.
Savcılık orman işgali suçundan soruşturma açtı.
İş makinası operatörü, patronu Yusuf A.’nın adını verdi.
Yusuf A., ifadesinde, bu işi Yusuf Mecek’ten aldığını ifade etti.
Mecek, yörede tanınan biri…
Belek’in 15 yıl belediye başkanlığını yapmış.
AK Parti tarafından yeniden aday gösterilmeyince İyi Parti’ye geçmiş.
2019’da İyi Parti’den…
2024’te DSP’den başkan adayı olmuş.
Neyse ki bir kez daha seçilmemiş.
Neden mi?
Şef sözlü izin vermiş!
Mecek, görüştüğü Yusuf A.’ya “Hafriyat işi var” demiş. Yusuf A., ada parsel uygulamasından kontrol ettiğinde, bölgenin orman arazisi olduğunu anlamış. İlkin işi almamış.
Daha sonra Gebiz Orman İşletme Şefi Bahar Ö.E.’yi aradığını anlatan Yusuf A., şunları söylüyor:
“Yol düzenlemesi ve ormanda çalışma yapılacak, sizin bilginiz var mı?’ dedim. Bahar hanım ‘Evet, bilgim var, Yusuf beyle görüştüm’ dedi. ‘Arazide sıkıntı olursa bu işi almam, çalışmam. Buraya orman memuru gönderin, baksınlar, ondan sonra çalışayım’ dedim. Bahar, ‘Sorun yok’ dedi.”
Yusuf A., bu görüşme üzerine 25 Eylül’de yolu genişletip çalı dediği ağaçları temizlemiş. Ertesi gün Mecek’le birlikte çalıştıklarını kaydeden Yusuf A., şu bilgileri veriyor:
“Yusuf, ‘Burada hayvan besleyeceğim’ dedi. Hayvanları kamyonla getireceği için yolu kamyonun geçebileceği şekilde genişleterek düzledim. Yol kenarındaki ağaçları temizledim.”
Yusuf A., 28 Eylül’de muhafaza memuru tarafından “Tutanak tutacağız” diye aranmış. Yusuf A. Da Bahar Ö.E.’ye telefon açarak, “Sizden izin aldım. Bana bir sorun olmadığını ve çalışma yapabileceğimi söylediğiniz için yaptım” demiş. Bahar Ö.E. ise “Senlik bir durum yok. Mecek, keçi otlatacağını söyledi. Yol istedi, verdim” diye yanıt vermiş.
Görüntüler yalanlıyor
Mecek, hayvancılık yaptığını, Isparta Aksu’daki çayır yaylasında bulunan 1300 küçükbaş hayvanını kış yaklaştığı için Belek’e getirmeye karar verdiğini söylüyor. Yol uzun süreceği, yabani hayvan saldırıları olabileceği için sürüyü bir süre dinlendirmek için geçici ağıllarda bekletiyorlarmış.
Çalışma yapılan ormanlık alan geçmişte ağıl olarak kullanılıyormuş.
Bahar Ö.E.’ye “Buraya hayvanlarımı 1-2 gece koyacağım, çalı çırpıyı temizleyip kapanan yolu açtıracağım” dediğini aktarıyor. Bahar Ö.E.’nin de ağaç kesmemek şartıyla izin verdiğini savunuyor. Asla ağaç kesilmediğini söylüyor.
Çekilen görüntü ve fotoğraflar patika yolun açılıp genişletildiğini, ağaçlar ve orman örtüsünün sökülüp çukurlar kazıldığını gösteriyor.

Memura jet tayin
Normalde talana göz yuman Şef Bahar Ö.E.’nin açığa alınması gerekirdi. Bahar Ö.E., koltuğunu koruduğu yetmezmiş gibi, suç üstü yapan Soner A. adlı memurun Burdur’a tayin talebini işleme koyarak, 1 Ekim’de ilişiğini kesti.
Serik Cumhuriyet Başsavcılığı şu soruların yanıtını arayacaktır diye düşünüyorum:
-Şef Bahar Ö.E., neden Mecek’e ormanda yol genişletme, ağaç ve çalıları kökünden sökerek çukura gömme izni verdi?
-Yasalar Bahar Ö.E.’ye böyle bir izin yetkisi tanıyor mu?
-Mecek, daha önce tanışmadıklarını öne sürüyor. Bahar Ö.E., tanımadığı bir kişinin ormana zarar vermeyeceğinden nasıl emin olabiliyor?
-Aralarında rüşvet ilişkisi mi var?
-Geçmişte 15 yıl belediye başkanlığı yapan Mecek, bu yetkisini ve gücünü ormanlık alanları talan etmede kullandı mı?
İnsan kaygılanmadan edemiyor…
Mecek, belediye başkanı seçilseydi ormanın akıbeti ne olurdu?
Kalp hastası, hastanede ihmale mi kurban gitti?
Artvin’in Şavşat ilçesinde yaşayan Coşer Yıldırım, 28 Eylül’de gece 24 sularında rahatsızlandı.
Şavşat Devlet Hastanesi’ne götürüldü.
İki ay önce kalp ameliyatı olan Yıldırım, hastanede yatılı halde tedavi görmek istediğini söyledi. Emekli sağlık memuru olan eşi Mihriban Yıldırım, kalp uzmanı bir doktorun müdahale etmesini istedi.
Ancak iddialara göre…
Coşer Yıldırım, uzmanlığı olmayan doktor tarafından incelendi. Gerekli tetkikler yapılmadan dört ilaç verilerek, eşinin ısrarına rağmen 29 Eylül’de saat 3’te evine gönderildi.
Karı-koca köylerine varıp uyudular.
Yıldırım, uykusundan bir daha uyanmadı.
Akşam üzeri yeniden götürüldüğü Şavşat Devlet Hastanesi’nde Artvin’e sevki için, uykuda olmasına rağmen uyutulması için ilaç verildiği sırada hayatını kaybetti.
Kızı Funda Yıldırım, babasının ölümü sonrası Şavşat Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayette bulundu. Dilekçesinde babasının ihmal sonucu öldüğünü iddia ederek, şöyle diyor:
“Kalp rahatsızlığı olan ve bu şikayetlerle Şavşat Devlet Hastanesi’ne müracaat eden babamın uzman doktora muayenesinin yaptırılmaması, gerekli tetkikler yapılmadan ilaç yazılması, derin uykuda olmasına rağmen sevk gerekçesiyle uyutulması ve sair yanlış tedavi ve tetkikler sonucu ölüme neden olan tüm sağlık personeli ve yetkililer hakkında gerekli soruşturmanın yapılarak, cezalandırılması…”
CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan, Yıldırım'ın ölümüne ilişkin soru önergesi verdi.


