Eski Yunan Cumhurbaşkanı ndan korkulu Türkiye senaryosu: Kıbrıs, Ege, Batı Trakya...
Haber7 sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.
GİRİŞ 08.07.2025 17:53 GÜNCELLEME 08.07.2025 17:53
Bu Habere 59 Yorum Yapılmış
Facebook'ta Paylaş X'te PaylaşHaber7 - ÖZEL
Türkiye'nin bölgedeki artan etkinliğinin Atina'da oluşturduğu derin korku bir kez daha gözler önüne serildi. Eski Yunanistan Cumhurbaşkanı Prokopis Pavlopoulos, Türkiye'nin “gerçek emellerini” unutmadığını ve Ankara'nın Kıbrıs, Ege ve Trakya’ya yönelik “uzun vadeli politikası” olduğunu öne sürdü. Pavlopoulos, Avrupa Birliği'ni Türkiye konusunda "utanç" içinde olmakla suçladı.
Eski Yunanistan Cumhurbaşkanı Pavlopoulos, 7 Temmuz Pazartesi akşamı ANT1 TV’de Nikos Hatzinikolaou’nun sunduğu programa konuk oldu. Konuşmasının odağına büyük ölçüde Türkiye’yi yerleştiren eski Cumhurbaşkanı Pavlopoulos, “Yıllardır Türkiye karşısında unutmamayı öğrendim. Önce vatandaş olarak, sonra Cumhurbaşkanı olarak, temel bir şeyi unutmamayı: Türkiye’nin gerçek emelleri nelerdir? Türkiye'nin uzun vadeli bir politikası var. Kısa vadeli değil. Ve Erdoğan’a ya da Erdoğan’a da bağlı değil. Ve eğer bu üç hedefin ne olduğunu göz önünde bulundurmazsak, hata yaparız.” dedi.
EGE, KIBRIS, BATI TRAKYAPavlopoulos, Türkiye’nin hedeflerini Kıbrıs’ın tamamını kontrol etmek. Ege Denizi’nin ortak egemenlik anlamında bölünmesi. Trakya’da Türk azınlık oluşturularak özerklik sağlanması olarak sıraladı.
Pavlopoulos iddia ettiği Türkiye’nin 3 hedefini şöyle sıraladı:
“Birinci hedef: Kıbrıs’ın tamamını kontrol etmek. Şu anda -ki asla kabul etmeyeceğiz- bölünmeyi ve benzer şeyleri söylüyor olsa da, hedefi bir tane. Kıbrıs’ın tamamını kontrol etmek... Onu ‘yutmak’. Bunu söylediğim için özür dilerim ama gerçek bu.
İkinci hedef: Ege Denizi’nin, 25’inci meridyen boyunca ortak egemenlik anlamında bölünmesi.
Ve üçüncü: Trakya’nın özerkliği... Trakya’nın özerkliği derken, Türk azınlık oluşturmak istiyor. Ki bu Lozan Antlaşması’nın koşulları açısından akıl almazdır. Çünkü tam tersini söyler, bir gün ‘burada Türkler var’ diyebilmek için. ‘Burada her halükârda çoğunlukta olan insanlar var’ diyebilmek için.”

Türkiye korkusuna ilişkin söylemlerini sürdüren eski Cumhurbaşkanı Pavlopoulos, “Bu üç şeyi göz önünde bulundurmadan ve bu üç şeyi görmeden hareket etmemiz akıl almaz olur. Türkiye bize yaklaştığında çok basit bir şey söylüyoruz. Ki ben de Cumhurbaşkanı olduğum dönemde özellikle Erdoğan’la karşı karşıya geldiğimde bunu uyguladım: Elbette ki görüşme olur. Ama bir şeyi bilmemiz gerekir. ‘Hiçbir talebimiz yoktur’ demek doğru değildir. Bu yanlış bir taktiktir. Uluslararası ve Avrupa hukuku bize ne veriyorsa onu talep ediyoruz. Ne bir fazla, ne bir eksik. Ama bir santim bile geri adım atmak gibi bir niyetimiz yok.” dedi.
ERDOĞAN SÜREKLİ BİR ŞEY ELDE ETMEK İSTERYunanistan eski Cumhurbaşkanı Pavlopoulos, sözlerini şöyle sürdürdü:
YÜKSEKTEN UÇTU: BİZ ÇOK GÜÇLÜYÜZ TÜRKİYE YELTENEMEZ“Erdoğan başladığında, -ki bu Türk pazarlık tarzıdır, bilirsiniz- bir şeyler buradan, bir şeyler oradan elde etmek ister. Madrid’deki NATO bildirgesiyle ya da Helsinki Zirvesi’ndeki bildirgeyle elde ettiği gibi. O zaman bu yanlış ifadeleri nasıl önlemeye çalıştığımızı ve Türklerin bunları nasıl istismar ettiğini hatırlarsınız. Dolayısıyla bu konuda tavizsiz olmalıyız. Ve şunu hatırlatmak isterim ki, bunu teorik olarak söylemiyorum” diye ekledi.
Türkiye’nin bölgedeki kararlı politikasını ‘blöf’ olarak yorumlayan Pavlopoulos, “Adım şudur: Bu konularda Türkiye ne derse desin hiçbir şekilde geri adım atmıyoruz. Casus belli (savaş nedeni) ya da başka herhangi bir tehditte bulunsa bile, bunların hepsi sadece blöftür. Yunanistan’ın yeteneği vardır. Sahip olduğumuz araçlarla Silahlı Kuvvetlerimizin seviyesi öyle ki, hiçbir Türkiye, bir adacığı ya da kayalığı bile ihlal etmeye cesaret edemez. Yeltenemez bile. Bu korkularla artık vedalaşalım. Erdoğan neyle karşılaşacağını biliyor.” iddiasını dillendirdi.

Türkiye ile yaşadıkları ihtilafta NATO’dan umudu kestiklerini fakat Avrupa Birliği’nin Yunanistan’ın yanında yer alması gerektiğini savunan Pavlopoulos şunları kaydetti:
İŞİMİZİ VETOYLA YAPMALIYIZ“NATO’dan çok fazla bir şey beklemeyin. NATO’nun taktiğini biliyorsunuz. Türkiye’ye nasıl davrandığını geçelim. Ama Avrupa açısından konuşursak. Avrupa, bu ulusal meselelerde bizi desteklemekle yükümlüdür. Bir örnek vereyim: Kıta sahanlığı ve Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) konularında Avrupa’nın bize destek vermemesi mümkün mü? Çünkü bu kıta sahanlığı aynı zamanda Avrupa Birliği’nin de kıta sahanlığıdır, Avrupa Hukuku’na bakarsanız. Dolayısıyla Avrupa Birliği bu konuda her zaman bizimle birlikte olmalıdır.”
Eski Cumhurbaşkanı Pavlopoulos, “Dolayısıyla Türkiye’ye karşı tavizsiz bir duruş sergilemeliyiz. Avrupa’ya bu konuyu sürekli gündeme getirmeliyiz. Gerekirse Avrupa içinde, Türkiye’ye karşı alınması gereken yaptırımlar alınmadığında, kararlarına veto koyarak işimizi yapmalıyız. Çünkü bu tür durumlar da yaşanıyor.” sözlerini sarf etti.
Türkiye’ye hadsiz şekilde ‘işgal’ ithamı yönelten Pavlopoulos, AB’nin tutumunu eleştirerek, “Bir Avrupa Birliği üyesi devletin üçte birini işgal eden bir Türkiye’ye yaptırım uygulamakta çekinen bir Avrupa var karşımızda. Ve şu anda Avrupa, Türkiye’nin Avrupa Savunması’na sözde dolaylı, ama aslında doğrudan katılımını tartışıyor” ifadelerini kullandı.

Pavlopoulos, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bunlar akıl almaz şeyler. Düşünün ki, adı Türkiye olan bir devlet, ki bu arada Kıbrıs’ın üçte birini işgal ediyor, onu tamamen ‘yutmak’ istiyor ve biz sırf sözde, diyelim ki, bir İtalyan şirketi satın aldı diye, bu şirket drone üretiyor diye, bu yolla Avrupa Savunması’na arka kapıdan girebilir mi diye tartışıyoruz. Yani, Türkiye’yi -Avrupa için ne büyük bir utanç- savunmasına dahil edeceğiz. Yani, özünde Avrupa’nın varlığının temeli Türkiye ile ittifaka bağlı olacak. Bu Avrupa’nın çöküşüdür ve veto mutlak surette kullanılmalıdır. Bıraksınlar bu ‘ticari meselelerdir, savunma meselesi değildir’ sözlerini. Bu meseleler tam anlamıyla savunma konularıdır ve oy birliği gerektirir. Bu konularda çoğunlukla karar alınamaz. Bunu bir profesör olarak söylüyorum ve açık yüreklilikle ifade ediyorum; bu konuda geri adım atmayacağım.”
KAYNAK: HABER7
Faruk Arslan Haber7.com - Özel Haber Sorumlusu

Editör Hakkında İstanbul’da doğdu. Aslen Erzurumlu. Anadolu Üniversitesi Uluslararası İlişkiler mezunu. 2010 yılından bu yana gazete ve internet haberciliğinde. 2013-2022 yılları arasında Akit Medya bünyesinde birçok vazife üstlendi. Dosya haberleriyle ödül ve plaketler aldı. Alanında uzman isimlerle röportajlar, mülakatlar, beyanatlar gerçekleştirdi. Çeşitli kurum, kuruluş ve STK’lara metin yazarlığı desteği verdi. Alanıyla ilgili seminerlerde, konferanslarda, çalıştaylarda, panellerde yer aldı. Uluslararası Medya Enformasyon Derneği ve İletişim Platformu Derneği üyesi. Kasım 2022’den beri Haber7 kadrosunda.
YORUMLAR 59
Bir Yorum YapınGÖNDER
MaKuS 3 saat önce Şikayet Et
Sadece Türk Mührü olan yerleri istiyoruz . Batı Trakya , Adalar ve Kıbrıs hâlâ Türk kokuyor .En kısa zamanda Bayrağımıza da kavuşmalılar .
Beğen Cevapla Toplam 8 beğeni
aaa 4 saat önce Şikayet Et
Birincisi Kibris da isgalci olan sizsiniz Turkler degil Kibris Turktur sizlerin yanli hukukunuz bizi ilgilendirmez Biz Allah C.C. 'nin adalertiyle yonetiriz, 3, Bizim sizden korkmadigimizi cok iyi biliyorsunuz 4. eger Israil bir hata yaparsa Israille baslar Kibrisla ilerler adalar ve sonrasinda yuanistan dahasi da olabilir eger bize helen tehdidi olursa veya herhangi kucuk bir tehdit
Beğen Cevapla Toplam 1 beğeni
Mete HAN 4 saat önce Şikayet Et
Bosna hersek dahil a l ı n c a k yorgocuk
Beğen Cevapla Toplam 1 beğeni
Hulk 4 saat önce Şikayet Et
Miço yanındaki dayıya söyle akıllı olsunlar hasta etmeyin beni
Beğen Cevapla Toplam 1 beğeni
DURMUŞ AKBAYRAK 4 saat önce Şikayet Et
Aslında dediklerin doğru.Ama bir farkla tekrar Yunanistan'ın tamamını istiyoruz.Eskisi gibi yüzyıllarca bizim idaremizde yasayacaksiniz.Oyle sirtaki yok yatmak yok pis islerimizi yapacaksınız.
Beğen Cevapla Toplam 3 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle

