Eurofighter lar komşuda kriz çıkardı! Türkiye aleyhimize güçleniyor

Almanya'nın Türkiye'ye Eurofighter Typhoon savaş uçaklarının satışına onay vermesi, Yunanistan'da geniş yankı uyandırmaya devam ediyor.

Alman hükümetinin resmi olarak verdiği onaya ilişkin Yunanistan gazetesi Hellas Journal, Rum ve Yahudi lobilerinin Türkiye'ye karşı mücadeleye başladığını yazdı.

"Türkiye, Yunanistan aleyhine güçleniyor. Avrupalı ortakları Eurofighterlar verdi. Yunan ve Yahudi lobileri, F-35'lere karşı mücadele veriyor" denilen haberde, Türk savunma sanayisinin geliştirdiği teknolojilerin dünyanın dört bir yanından ilgi gösterildiği vurgulandı.

Habere göre, ABD'deki Yahudi Komitesi (AJC) ve Hellenic American Leadership Council (HALC) kuruluşları, ABD Kongresi üyelerine Türkiye'nin CAATSA yaptırımlarının kaldırılması ve F-35 savaş uçağı programına yeniden dahil edilmesi planlarını engelleme çağrısında bulundu.

Haberde, Eurofighter satışının uzun zamandır beklenildiğini ve bu satışın, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimine karşı Almanya, İtalya, İngiltere ve İspanya tarafından alınan ortak bir karar olduğu iddia edildi.

Ankara'nın hamleleri arasında F-35 savaş uçakları satın almanın da yer aldığını ifade eden gazete, Türkiye'nin girişimlerinin özellikle ABD'de Donald Trump'ın yeniden başkan seçilmesiyle yeniden canlandığı aktarıldı.

"TÜRKİYE'NİN ABD AJANI"

Hellas Journal gazetesi, başka bir haberinde, ABD Türkiye Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack'ı "Türkiye'nin ABD ajanı" olarak nitelendirdi.

Gazete, "F-35 savaş uçaklarının satışı konusundaki çözüm yaklaşıyor" ifadesinde bulunan Barrack'ın, ABD yasalarını ihlal ettiğini öne sürdü.

Büyükelçinin, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı İbrahim Kalın'dan övgü ile bahsettiği belirtildi.

Haberde, "Size şunu söyleyebilirim: Dünyanın en iyi dışişleri bakanlarından birine sahipsiniz. Hakan Fidan çevresindeki en karmaşık meselelerle her gün yüzleşiyor ve bunu zarafetle, ölçülülükle ve derin bir düşünceyle yapıyor. İstihbarat teşkilatınızdan İbrahim Kalın da aynı şekilde" sözlerine yer verildi.

Trump'ın Türkiye ile daha iyi ilişkiler kurmak ve Orta Doğu'da barış sağlamak istediği için Barrack'ı gönderdiğini aktaran gazete, ABD'li diplomatın Trump'ın yakın dostu olduğunu vurguladı.

Gazete ayrıca, "Katolik Lübnanlı göçmen torunu olan Barrack, bölgeye dönünce evinde gibi hissettiğini söyledi" ifadesini kullandı.

YUNANİSTAN'DA KRİZ YARATTI

Radikol Sol İttifak'ın (SYRIZA) parlamento dış ilişkiler komisyonu başkanı Rena Dourou, Türkiye'nin hamlelerini ve Ankara büyükelçisi Barrack'ın açıklamalarını parlamentoda değerlendirdi.

Parlamentoda yaptığı konuşmasını resmi internet sitesi üzerinden yayınlayan Dourou, Atina hükümetinin "Türkiye'nin güçlenmesini pasif bir şekilde" izlediğini söyledi.

Miçotakis hükümetini hedef alan Dourou, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

"Vatandaşlar hükümetten resmi bir tepki beklemeli mi? Dışişleri Bakanlığı 'çevreleri', ABD büyükelçisinin açıkça ifade ettiği gibi, Türkiye'nin ABD ile eşit bir ortak olduğu yeni gerçekliğe ilişkin bir yanıt verecek mi? Yoksa hükümet muhalefeti kaba ve temelsiz şekilde hakaretlerle suçlamadığı zamanlarda işine gelen sessizliğe mi sığınıyor?"

Dourou, Atina hükümetinin tutarsız bir dış politika benimsediğini şu maddelerle sıraladı:

Hiçbir şey talep etmiyor,Ard arda yenilgiler alıyor,Türkiye’nin güçlenmesini ve ülkemizin egemen haklarını sorgulamasını pasif biçimde izliyor,ABD ve İsrail'i sadakatle takip ediyor

Dourou, Miçotakis hükümetinin pasif tutumunun Ege’de, Doğu Akdeniz'de ve Orta Doğu'da Türkiye'yi daha da güçlendirdiğini vurguladı.

Yunanistan'ın yeni ABD Büyükelçisi Kimberly Guilfoyle'nin gelişini beklediğini belirten Dourou, Barrack'ın "Türkiye'nin ABD ile birlikte Doğu ve Batı'da bölgesel ortak olarak konumuna" değindiğini söyledi.

Barrack'ın açıklamalarını "NATO'nun giderek Türkiye'den daha fazla yardım, tavsiye ve destek istediği dönemde" gerçekleştiğini vurgulayan Dourou, "Guilfoyle'nin Türkiye'deki mevkidaşı Tom Barrack, F-35 uçaklarının satışı konusunda 'çözüm yaklaşıyor, her şeyin çözümü var' ifadeleriyle dikkat çekici açıklamalarda bulunuyor" ifadesini kullandı.

Dourou ayrıca, Atina hükümetini Filistin konusunda hedef alırken "Filistin devletinin tanınması konusunda hiçbir şey söylemeye cesaret edemiyor" dedi.