Evi ateşe verip, 1 kişinin ölümüne neden olan sanık: Alkolden bayılmışım, çakmakla oynamıştım

Mamak'ta geçen yıl 26 Eylül'de, Mustafa Yılmaz, kısa süre önce tanıştığı Adem E. ve arkadaşlarıyla onun evinde buluştu. 5 kişi alkol almaya başladı. Adem E. ve arkadaşları, Mustafa Yılmaz'ın, cezaevinden çıktığını ve aranma kaydı olduğunu öğrenmeleri üzerine evden gitmesini istedi. Buna sinirlenen Mustafa Yılmaz, giderken tek katlı müstakil evin girişindeki koltuğu ateşe verip, kaçtı. Çıkan yangında evde bulunan İzzet Eşgi, Adem E., Gönül T. ve Yeliz Ü. yaralandı. Hastaneye kaldırılan yaralılardan İzzet Eşgi, doktorların tüm müdahalelerine rağmen hayatını kaybetti. Olayın ardından polis tarafından yakalanan Mustafa Yılmaz, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı nöbetçi mahkemede tutuklandı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Yılmaz hakkında 'Canavarca hisle veya yangın çıkararak kasten öldürme', 'Kasten öldürmeye teşebbüs', 'Mala zarar verme' suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 76 yıla kadar hapis istemiyle iddianame düzenledi.

Ankara 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasında tutuklu sanık Mustafa Yılmaz, salonda hazır bulundu. Duruşmaya, olayda yaralanan müştekiler Yeliz Ü., Gönül T. ve evin sahibi Gürsel A., maktul Eşgi’nin oğlu M.A.E. ile taraf avukatları da katıldı. Sanık Mustafa Yılmaz savunmasında, olay günü evde bulunan kişilerle ilişkisini anlatarak, "Müştekilerden Adem'i 1 ay önce ortak arkadaş vasıtasıyla tanıdım. Ortak arkadaş, kalacak yerim olmadığından beni Adem'in yanına yerleştirdi. Gönül'ü daha önce para karşılığı birlikte olmamdan tanırım, İzzet'i ise Adem'in evine gelip gitmesinden bilirim" dedi. Olay gününü anlatan Yılmaz, "İzzet içki alıp geldi. Daha sonra Adem de geldi. İzzet, 'Kadın çağıralım' deyince Yeliz ile Gönül’ü çağırdı. Alkol alınırken Adem'e çok içiyorsun denildiğinde sinirlenip bana, 'Zaten aranman var, seni polise veririm' dedi. Ben de 'Kalacak yerim yok, yapma etme' dedim. Eşyalarımı alarak evden çıktım. Evden çıkarken tehdit içerikli bir söz söylemedim" diye konuştu.

'ÇAKMAKLA OYNAMIŞTIM AMA YANDI MI YANMADI MI BİLMİYORUM'

Yangının mangaldan çıkmış olabileceğini öne süren Yılmaz, "Ben çakmakla kanepeyi yakmadım. Sanırım mangaldan dolayı yangın çıktı. Alkolden bayılmışım, yan gecekonduda kaldım. Uyandığımda ambulans ya da polis yoktu. O yüzden evin yandığını fark etmedim. Adem'in olduğu evin tarafına hiç bakmadım. Öldürme niyetim olsaydı evin içinde yapardım. Çakmakla oynamıştım ama yandı mı yanmadı mı bilmiyorum. Tahliyemi istiyorum" dedi.

"'SİZE YAPACAĞIMI BİLİRİM' DEYİP ÇIKTI'

Yanan evde yaralananlardan Gönül T., sanığın evden çıkarken 'Size yapacağımı bilirim' dediğini belirterek, "Çıkışından 15 dakika sonra yangın başladı. Olay günü mangal yakmıştık ama ateş sönmüştü" ifadelerini kullandı. Yeliz Ü. ise sanığın kendisini yangından sonra aradığını ve "Bizi niye canlı canlı yakmaya çalıştın?" dediğinde, Yılmaz'ın bunu inkar etmediğini iddia etti. Yangında evi yanan müşteki Gürsel A., evinin kullanılamaz hale geldiğini söyleyerek, "Değeri yaklaşık 300 bin lira. Sanık, zararımı karşılarsa etkin pişmanlıktan faydalanmasını isterim" dedi. Maktul Eşgi’nin oğlu M.A.E. ise sanıktan şikayetçi olduğunu ifade ederek "Sanığın beyanları çelişkili ve asılsızdır" dedi.

Mahkeme heyeti, sanığın sabit ikametgahının bulunmaması, ifadelerindeki çelişkiler ve müştekilerin istikrarlı anlatımları ile otopsi raporunu göz önünde bulundurarak sanığın tutukluluk halinin devamına hükmetti. Ayrıca müştekiler Yeliz Ü., Gönül T., Gürsel A. ve M.A.E.'nin davaya katılma talepleri kabul edilirken, olayda ismi geçen Adem E.'nin bir sonraki duruşmaya zorla getirilmesine ve eksik hususların giderilmesine karar veren mahkeme duruşmayı erteledi. (DHA)