EYT’yi getiren yasanın 26. yılında ne değişti? Sosyal Güvenlik Haberleri
SonTurkHaber.com, Haberturk kaynağından alınan bilgilere dayanarak haber veriyor.
4447 Sayılı Kanun bundan tam 26 yıl önce, 8 Eylül 1999 tarihinde yürürlüğe girdi. Bu kanun aslında İşsizlik Sigortası Kanunudur. Toplam 64 maddelik kanunun ilk 46 maddesi SSK, BAĞ-KUR ve Emekli Sandığı Kanunlarında yapılan değişikliklerle ilgilidir. Kanunun çalışanlar açısından getirdiği en önemli düzenleme emeklilik yaşı öngörmesidir.
SORULARINIZ İÇİN: [email protected]
SSK’lılar için emeklilik yaşı 1950 ile 1965 yılları arasında kadın ve erkeklerde 60 olarak uygulandı. 1965-1969 yılları arasında ise kadınlarda emeklilik yaşı 55’e çekilirken, erkeklerde 60 olarak korundu. 1969 yılında emeklilikte yaş koşulu kaldırıldı. Kadın ve erkek fark etmeksizin 25 yıl sigortalılık süresi ve 5000 prim gününü tamamladıklarında yaşa bakılmaksızın emekli olmalarına imkân sağlandı. 1976 yılında kadınların sigortalılık süresi 20 yıla indirildi.
Turgut Özal’ın Başbakanlığa döneminde 1986 yılında çıkartılan kanunla emeklilik yaşı kadınlarda 55, erkeklerde 60 olarak belirlendi, sigortalılık süresi koşulu kaldırılırken, 5000 prim günü koşulu korundu.
1992 yılında Süleyman Demirel’in Başbakanlığı döneminde yaş koşulu tekrar kaldırılarak 1986 öncesi uygulamaya dönüldü.
4447 Sayılı Kanun ise emeklilik yaşını kadınlarda 58’e, erkeklerde 60’a çıkardı. Ancak, 8 Eylül 1999 tarihinden önce çalışmaya başlamış olanlar için kadınlarda 40, erkeklerde ise 44 yaştan başlayarak sırasıyla 56 ve 58 yaşa kadar çıkan kademeli emeklilik yaşı belirlendi.

AKTİF / PASİF ORANI 26 YILDA GERİLEDİ
Sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliği açısından en önemli göstergelerinden birini aktif/pasif oranı oluşturuyor. Her ne kadar ideal oran 4’ün üzerinde olsa da dünyada bu oranı sağlayabilen gelişmiş ülke bulunmuyor.
Sosyal güvenlik sisteminde 1999 yılında ortalama 2,16 aktif sigortalıya bir pasif sigortalı düşüyordu. Pasif sigortalı başına düşen aktif sigortalı sayısı Emekli Sandığında 1,69, BAĞ-KUR’da 2,6 ve Sosyal Sigortalar Kurumunda (SSK) 2,21 olarak gerçekleşti. İsteğe bağlı sigortalılar hariç tutulduğunda SSK'da pasif sigortalı başına düşen aktif sigortalı sayısı 1,92 oldu.

SSK, BAĞ-KUR ve Emekli Sandığı 2006 yılında tek çatı altında birleştirildi. Üç kurumu kapsayan aktif/pasif oranı 2009 yılında 1,78 olarak gerçekleşti.
2008 yılında çıkartılan 5510 Sayılı Kanunu izleyen dönemde aktif/pasif oranında kısmi iyileşme sağlandı. 2022 yılında 2,01 olarak gerçekleşti.
2023 yılında emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) düzenlemesinin ardından aktif/pasif oranı 2023 yılında 1,66’ya, 2024’te 1,61’e düştü. 2025 yılı haziran sonu itibarıyla bu oran 1,62 düzeyinde.
Ancak, aktif sigortalılar içinde 495 bin çırak ile 1 milyon 553 bin stajyer ve kursiyer de bulunuyor. Bu kişiler hariç tutulduğunda gerçek aktif/pasif oranı haziran sonu itibarıyla 1,49’a gerilemiş durumda.

SGK’NIN AÇIĞI AZALDI MI?
Sosyal güvenlik sisteminin açığı tüm dünyada en önemli gündem maddelerinden birini oluşturuyor. Sosyal güvenlik sistemimizde gelirlerin giderleri karşılama oranı 2000-2007 yılları arasında yüzde 68-78 arasında seyretti. 5510 Sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinin ardından 2008 yılından itibaren gelirlerin giderleri karşılama oranı düzenli bir şekilde arttı ve 2024 yılında yüzde 100’e kadar ulaştı. 2024’te sadece 10,35 milyar lira açık oluştu.
Bu iyileşme 2008 yılından itibaren SGK’nın prim gelirlerinin 4’te 1’i oranında devlet katkısı sağlanmaya başlanması sayesinde oldu. Örneğin 2024 yılında SGK 2,8 trilyon lira prim geliri elde ederken, 637 milyar lira devlet katkısı sağlandı. Devlet katkısı olmasaydı 2024 yılında SGK’nın açığı 10,35 milyar lira değil 648 milyar lira olacaktı.
Nitekim devlet katkısı hariç SGK’nın gelirlerinin giderlerini karşılama oranına baktığımızda 2000 yılından bu yana çok büyük değişiklik olmadığını görüyoruz. 2000 yılında yüzde 78 olan gelirlerin giderleri karşılama oranı, devlet katkısı hariç tutulduğunda 2024 yılında yüzde 84 olarak gerçekleşti. Bu oran EYT yasası çıkmadan önce 2022 yılında yüzde 79 idi.

EMEKLİ SAYISI 2,5’E KATLANDI, MİLLİ GELİRDEKİ PASTA AYNI KALDI
Türkiye’de 2000 yılında emekli, dul ve yetim aylığı alan 5,9 milyon kişiye milli gelirin yüzde 3,94’ü oranında emekli aylığı ödendi. AK Parti iktidarının ilk yılında emekli aylıklarına yapılan iyileştirme sonucu 2023 yılında 6,8 milyon emekli, dul ve yetime milli gelirin yüzde 5,33’ü oranında emekli aylığı ödemesi gerçekleştirildi.
2024 yılında emekli, dul ve yetim aylığı alan 16,7 milyon kişiye 2,7 trilyon lira emekli aylığı ödendi. 2024 yılı GSYH’sı 44,6 trilyon lira oldu. Buna göre, geçen yıl yapılan emekli aylığı ödemeleri GSYH’nın yüzde 5,98’i oranında gerçekleşti. 2003-2024 döneminde emekli aylığı alan kişi sayısı 2,5 kata çıkarken, milli gelir pastası sadece 2 puan arttı.
2002 yılında kişi başına emekli aylığı net asgari ücretin 1,36 katı idi. Bu oran SSK’da asgari ücretin 1,26, Emekli Sandığı’nda 2,18 katı iken BAĞ-KUR’da yüzde 78’i oranında oldu.
2024 yılında ise ortalama emekli aylığı net asgari ücretin yüzde 81’ine geriledi. Emekli Sandığı’nda net asgari ücretin 1,19 katı olurken, SSK’da yüzde 78’i, BAĞ-KUR’da ise yüzde 61’i düzeyinde kaldı.
UFUKTA KADEMELİ EMEKLİLİK GÖRÜNÜYOR MU?
Yukarıda özetle anlattığım gibi 8 Eylül 1999 tarihinde çıkartılan 4447 Sayılı Kanunla emeklilik yaşı kadınlarda 58, erkeklerde 60 olarak belirlenirken, o tarihten önce çalışmaya başlamış olan kişiler için de kademeli emeklilik yaşı belirlendi. Kademeli emeklilik yaşı sigortalı çalışmaya başlama tarihine göre artırıldı.
4447 Sayılı Kanun, 7 Eylül 1999 tarihinde çalışmaya başlayan bir erkeğin 58 yaşında, 8 Eylül 1999 tarihinde çalışmaya başlayan erkeğin ise 60 yaşında emekli olmasını öngörüyordu. Aynı şekilde 7 Eylül 1999’da çalışmaya başlayan kadının 56 yaşında, 8 Eylül 1999 tarihinde başlayan kadının ise 58 yaşında emekli olmasını düzenliyordu. Aralarında sadece 2 yaş fark bulunuyordu.
2023 yılında yürürlüğe giren EYT düzenlemesiyle 8 Eylül 1999 tarihinden önce çalışmaya başlayanlar için yaş koşulu tümüyle kaldırıldı. Bu durumda 1 gün önce çalışmaya başlayan erkeklerin prim günü ve sigortalılık koşulunu tamamlamışsa 43 yaşından, kadınların ise 38 yaşından itibaren emekli olabilmesinin önü açıldı. Elbette 43 ve 38 yaşında emekli olan erkek ve kadınların sayısı çok fazla değil ama bazı kişiler için aniden ortaya çıkan 17 – 20 yıllık fark adaletsizlik duygusu yarattı.
Aynı işte çalışan iki meslektaş arasında emeklilik yaşı konusunda meydana gelen bu fark büyük tepkiye yol açtı. EYT’lilerde olduğu gibi kademeli emeklilik konusunda siyasi partiler nezdinde hızlı bir kulis faaliyeti başladı.
Siyasi partiler buna kayıtsız kalamadı. Nitekim CHP başta olmak üzere muhalefet partilerinden çok sayıda kanun teklifi TBMM’ye sunuldu.
Sosyal güvenlik sisteminin önünde üç önemli sorun bulunuyor. Birincisi aktif/pasif dengesi yükseltilemese bile hiç değilse düşüşün durdurulması. İkincisi emekli aylıklarının iyileştirilmesi. Üçüncüsü de kademeli emeklilik.


