Fahiş fiyatlar turizmi baltalıyor! Yerli turist fiyatlar ne düşünüyor?
Haber7 sayfasından alınan bilgilere göre, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.

GİRİŞ 21.06.2025 16:55 GÜNCELLEME 21.06.2025 16:55
İlk Yorum Yapan Sen Ol
Facebook'ta Paylaş X'te Paylaş
Son yıllarda yükselen enflasyonla birlikte 2024 itibarıyla yemeiçme sektöründe önemli fiyat artışları yaşandı. Özellikle Antalya, Bodrum ve Çeşme gibi turistik bölgelerde restoran ve kafelerdeki fiyatlar geçen yıllara oranla yüzde 60-yüzde 100’lere varan oranlarda yükseldi. Öyle ki vatandaşlar çareyi daha uygun buldukları Yunan adalarına gitmekte buldu. Türkiye Otelciler Birliği’nin (TÜROB) araştırmasına göre de geçen yıl Türkiye’den 1.2 milyon kişi Yunanistan’a giderken, bu kişilerin turizm harcaması yaklaşık 1 milyar Euro oldu. Bu yıl ise Türkiye’den Yunanistan’a giden ziyaretçi sayısının 1.4 milyona ulaşması öngörülüyor. Bu durumun yaşanmasındaki en önemli etken ise otel fiyatlarının yanı sıra özellikle yeme-içme sektöründe yaşanan fiyat artışları.

Yunan adalarının Türkiye’ye göre daha ucuz olduğuna yönelik basında çıkan haberlerin turizm sektörüne orta ve uzun vadede zarar verebileceğini ifade eden sektör uzmanları, ufak bir Yunan adasındaki fiyatların Çeşme-Alaçatı veya Bodrum-Yalıkavak’taki lüks mekanlarla karşılaştırılarak hata yapıldığını vurguluyor. Öte yandan Türkiye’deki kira, enerji gibi alanlarda yaşanan fiyat artışlarının sektöre zarar verdiğini kabul eden turizmciler, bunun nedeninin ise enflasyonla birlikte artan maliyetler olduğunu dile getiriyor. Bu yıl restoranlardaki fiyatların yüzde 70 artması gerekirken, yüzde 30’larda kaldığını ifade eden uzmanlar, enflasyonla mücadelenin olumlu sonuçlarının görülmesiyle sektörün bu sorunu aşacağını ve tatil beldelerinde her kesime uygun seçenekler olduğunu vurguluyor.
TEKRAR AYNI TUTARDAN ALAMIYORBodrum’un pahalı olduğuna yönelik kötü bir imaj yaratma çabası olduğunu söyleyen Bodrum Esnaf Odası Başkanı Erdoğan Başeymez, “Enflasyon kaynaklı fiyat artışları, özellikle akaryakıta, elektriğe gelen zamlar, hammadde temininde yaşanan fiyat artışları, bir iki hafta önce aldığı malzemeyi aynı fiyata tekrar alamamak vs. gibi etkenler ister istemez fiyatlarda dönemsel değişkenliğe sebebiyet veriyor. Fakat bu çok fazla abartılacak düzeyde değil, esnaflarımız bizim vermiş olduğumuz fiyat tarifelerini uyguluyor ve bu fiyatların üzerine çıkmamaya özen gösteriyor” dedi.

Sezonun kısa olmasının en büyük sorunlardan biri olduğunu aktaran Başeymez, “Bu kapsamda fırsatçılığın önüne geçmek için denetimler yapıyoruz. Arada bizim de gözümüzden kaçanlar olabilir ama bize bu yönde gelen şikâyetleri ilgili mercilere hemen iletip denetimlerin yapılmasını sağlıyoruz. Ayrıca yarım ada çok büyük bir coğrafya her bölgenin kendine has müşteri ve fiyatlandırmaları var. Arz ve talebin çok olduğu işletmelerimiz var ve buralarda fiyat politikası daha yüksek olabilir. Ancak diğer mahalle veya bölgelerimizde de birçok işletmemiz var ve buralarda fiyatlar daha uygun” diye konuştu.
YÜKSEK KİRALAR ÖDENİYORPahalı olarak lanse edilen işletmelerin yüksek kiralar ödediğini ifade eden Başeymez, şunları söyledi: “Ayrıca sezonun kısa olması da önemli bir etken. Örneğin bu sene okulların geç kapanması, sınavların bu yaz sıcağında çok geç bir tarihe bırakılması ister istemez sezonu kısaltıyor. Bizim esnaflar olarak beklentimiz yaz sezonunu en az 6 aya yayabilmek. Onların yaz sezonunda iyi iş yapması demek ekonomimizin canlanması, vergi ve SSK gelirlerinin artması demek. Yaz sezonu boyunca esnaflarımızın yanında çalıştırdığı, istihdam sağladığı kişi sayısı da azımsanmayacak kadar çok.”
MARKETTEN ALIŞVERİŞ YAPAN VARSosyal medyada yapılan yemek-fiyat kıyaslamalarına da değinen Başeymez, “Örneğin piyasada az bulunan bazı deniz ürünleri gerçekten pahalı, bizimle kıyaslanan Yunanistan adalarında böyle bir sıkıntı yok. Bunun sebebi de bizim kara sularımızda avlanmanın yetersiz olması. Yani pahalılığın bütün suçlusu esnafmış gibi düşünülmemeli” dedi. Başeymez, “Artan fiyatlarla birlikte tatil anlayışı da biraz değişti. Misafirler, kendi alışverişlerini marketlerden yapıp, evlerde istedikleri gibi hazırlayıp yemeyi, dışarıda bir restoranda yemek yemekten daha ucuza mal edebiliyorlar. Bu da bir tercih, ama yaz sezonunda balık ve et lokantası olan sahil kesimindeki restoranların da doluluk oranı azımsanmayacak kadar fazla” diye ekledi.
Örnek olarak verilen bazı fiyatların genel için emsal teşkil etmediğini vurgulayan Bodrum Otelciler Derneği (BODER) Başkanı Ömer Faruk Dengiz, “Sektörde uzun yıllardır emek veren esnafın fiyat politikası olağandır ama kısa dönemde kâr etmek isteyenler de olacaktır. Bu kişiler fiyat politikasını pahalı tutabiliyor” dedi. Sektörün diğer ülkelerle kıyaslanmaması gerektiğini anlatan Dengiz, “Yaşanan fiyat artışları yani pahalılık, bizlerden kaynaklanmıyor. Bakkaldan aldığımızın ürünün üzerine operasyon maliyetini eklediğimizde ortaya bir fiyat çıkıyor. Bunlar gerçek fiyatlar” diye konuştu.

Enflasyonun Türkiye’nin sorunu olduğunu, sadece yeme-içme sektörüne ya da tatil bölgelerine indirmemek gerektiğini belirten Dengiz, şöyle konuştu: “Öte yandan tabii ki kısa zamanda para kazanmak için fiyat politikasını olağanın dışında tutanlar da var. Bunun engellenmesi için denetimler yapılabilir. Ama örneğin Bodrum tek bir yer gibi algılanıyor. Oysa 13 bölgeden oluşuyor ve herkesin cebine hitap edebilecek bir turizm anlayışı var. Otel fiyatlarında bile çok fazla artış olmadı. Geçen yıla göre yüzde 20-30 arasında bir artış yapıldı. Normalde olması gereken yüzde 70’ti. Ancak bu kadar yapamıyoruz çünkü turistin gelmesi için rasyonel bir satış politikası olmalı. Biz de bunun farkındayız.”
RESTORAN GİRİŞİNDE MENÜ OLMALIPahalılığın yanı sıra kayıtdışılığın da olduğunu belirten Tüketiciler Derneği Başkanı Levent Küçük ise “Turizm bölgelerinde bazı işletmeler kredi kartı kabul etmiyor. Nakit ödeme yapıldığında da fiş vermiyor. Yani fahiş fiyatların yanı sıra bir de böyle bir sorun var” dedi. Fiyat etiketi yönetmeliğine göre işletmelerin kapı girişine ve masalara fiyat tarifesi koyması gerektiğini vurgulayan Küçük, “Bu uygulama getirildiğinde ilk birkaç ay işletmeler uyguladı, şimdi herkes yine bildiğini okuyor. Gelen fişe bakan müşteri ise hiç beklemediği fiyatlarla karşılaşıyor” diye belirtti.
TURİZM POLİSİ OLABİLİRAdisyona kuver ya da hizmet ücreti adı altında eklenen rakamların da çok fahiş olduğuna değinen Küçük, “Öte yandan değinilmesi gereken önemli bir nokta da içki fiyatları, yüzde 150-180 kârla satılıyor. Bu konunun da gözden geçirilmesi gerekiyor” dedi. Yaz boyunca Ticaret Bakanlığınca oluşturulan turizm polislerinin görev yapması gerektiğini söyleyen Küçük, tüketicinin yapması gerekenleri ise şöyle sıraladı:
ADİSYON KONTROLÜ YAPIN* Vatandaşlar öncelikle restoran kapısındaki fiyat listesine bakmalı.
* Sonra masaya adisyon geldiğinde almadıkları bir ürünün eklenip eklenmediğini kontrol etmeli.
* Aynı zamanda ürünlerin fiyat listesindeki fiyatı ile adisyona eklenen fiyatı da karşılaştırılmalı. Yanlışlık varsa düzeltilmeli.
* Yerel yönetimler de sezon boyunca fiyat etiketi denetimlerini sürekli ve eksiksiz yapmalı.
KAYNAK: POSTA.COM.TR
Emre Genç Haber7.com - Editör

Editör Hakkında 1999 yılında İstanbul’da doğdu. Selçuk Üniversitesi Radyo Televizyon ve Sinema bölümünden 2021 yılında lisans derecesiyle mezun oldu. 2017 yılında Üniversite Televizyonu’nda başladığı kariyerinde 3 yıl boyunca spor spikerliği ve muhabirliği görevlerinde bulundu. Daha sonra 2020 yılında özel bir haber kanalında haber ve spor editörlüğü yaptı. Ardından Turkuvaz Medya Grubu’nda editörlük görevinde bulundu. 2024 Mayıs ayından itibaren Kanal 7 Medya Grubu’na bağlı Haber7.com’da editör olarak görevini sürdürmektedir.
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
GÖNDER


