Fahrettin Altun’un avukatından Ertuğrul Özkök’ün yazısına yanıt: Tüm iddia, itham ve yönlendirmeleri en açık şekilde reddediyoruz
SonTurkHaber.com, T24 kaynağından alınan verilere dayanarak bilgi yayımlıyor.
İletişim Başkanlığı görevinden alınarak Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) Başkanlığına atanan Fahrettin Altun’un avukatından, Ertuğrul Özkök’ün “Günün olayı: Fahrettin Altun’un düğmesine 19 Mart sabahı mı basıldı?” başlıklı yazısına ilişkin açıklama ve düzeltme geldi.
Söz konusu yazıda Altun hakkında “herhangi bir belgeye, resmi kaynağa ya da doğrulanabilir bilgiye dayanmayan, ağır, asılsız ve yönlendirici ithamlar ileri sürüldüğü” ifade edildi. Açıklamada, “Söz konusu yazıda yer alan tüm iddia, itham ve yönlendirmeleri en açık şekilde reddettiğimizi; kişilik haklarına ağır şekilde saldırı teşkil eden bu yayın nedeniyle hukuki ve cezai tüm yollara başvurma hakkımızı saklı tuttuğumuzu kamuoyunun bilgisine saygıyla sunarız” denildi.
Fahrettin Altun’un avukatı Sezgin Tunç tarafından T24’e gönderilen cevap ve düzeltme metni aynen şöyle:
“11 Temmuz 2025 10 Temmuz 2025 tarihinde T24 internet haber sitesinde Ertuğrul Özkök imzasıyla yayımlanan "Günün Olayı: Fahrettin Altun'un düğmesine 19 Mart sabahı mı basıldı?" başlıklı yazı sebebiyle kamuoyunu doğru bilgilendirme ihtiyacı doğmuştur. Anılan yazıda, yıllardır üst düzey kamu görevlerinde bulunan ve görevini Anayasa ve yasal mevzuat çerçevesinde sürdüren müvekkil Prof. Dr. Fahrettin Altun hakkında, herhangi bir belgeye, resmi kaynağa ya da doğrulanabilir bilgiye dayanmayan, ağır, asılsız ve yönlendirici ithamlar ileri sürülmüştür.
Söz konusu içerik; gazetecilik sorumluluğundan uzak, kamuoyunu bilgilendirme amacı taşımayan, bilakis hedef gösterme, amaçlanan siyasi linçe zemin oluşturma ve müvekkili itibarsızlaştırma maksadı güden, kurgusal ve kasıtlı bir metindir. Servis edilmiş iddialar; gerçekle bağı olmayan, çarpıtılmış, yorum sınırlarını aşan ve organize bir karalama kampanyasının parçası olarak kurgulanmıştır.
Yazının dili ve yapısı; bilgiye değil niyete, belgeye değil kurguya, araştırmaya değil varsayıma dayanmaktadır. Bu haliyle, yazı kamuoyunun bilgi alma hakkına hizmet etmediği gibi, kamu görevlilerini hedef gösteren ve kişilik haklarını ihlal eden bir nitelik taşımaktadır.
Hiçbir ifade özgürlüğü, yalanı hakikate, iftirayı habere dönüştürme hakkı vermez. Basın özgürlüğü, kamu görevlilerini temelsiz suçlamalarla itibarsızlaştırmanın aracı olamaz. Gazetecilik adı altında sergilenen bu eylem, kamu vicdanında da karşılığını bulmayacak kadar zayıf ve sığdır.
Sonuç olarak, söz konusu yazıda yer alan tüm iddia, itham ve yönlendirmeleri en açık şekilde reddettiğimizi; kişilik haklarına ağır şekilde saldırı teşkil eden bu yayın nedeniyle hukuki ve cezai tüm yollara başvurma hakkımızı saklı tuttuğumuzu kamuoyunun bilgisine saygıyla sunarız.”


