Fahrrettin Altun ile Burhanettin Bulut arasında boykot gerilimi

CHP, İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından başlattığı 'boykot' kampanyasını dün akşam Avcılar mitinginde yineledi. Özel, iktidar medyası olarak yorumlanan TV kanalları hakkında, "TRT, Albayrak grubu, Turkuvaz Medya, Doğuş Medya… Hepsini topyekün boykot ediyoruz. TGRT var ya adeta CHP’ye sövmeye ant içmiş durumda. Bunlar parayı İhlas markasından kazanıyor. Ürünlerini almıyoruz. NTV, Star, Kral gibi kanalları asla açmıyoruz" ifadelerini kullandı.

CHP'nin yinelediği boykot çıkışına İletişim Başkanı Fahrettin Altun tepki gösterdi. Sosyal medya hesabından konu hakkında düşüncelerini dile getiren Altun, Özel'in listeye aldığı kanalları 'yerli ve milli medya' olarak niteledi.

Dünya gündemi savaşlar ve jeopolitik çekişmeler gibi çok önemli meselelerle meşgulken, ana muhalefet partisinin gündemi yine jakobenizm, yine ayrımcılık… Farklı seslerin, fikirlerin ve yorumların varlığına olan tahammülsüzlüğünü yine gözler önüne seren CHP, üyelerine ve seçmenlerine yerli ve milli yayın politikalarıyla gerçekleri milletimize aktaran medya kuruluşlarını boykot etme dayatmasında bulunuyor.

Altun'un bu sözlerine yanı Burhanettin Bulut'tan geldi. Bulut sosyal medya hesabından verdiği yanıtta boykotun bir sansür değil seçme hakkı olduğunu, A Haber’den CNN Türk’e, TGRT’den ATV’ye kadar onlarca kanalın tek merkezden yayın yaptığını ifade etti:

Boykot bir sansür değil, halkın kendi medyasını seçme hakkıdır. Saray’ın siyaset meraklısı Fahrettin Altun’un açıklamaları, medya tekeline dönüştürülmüş bir propaganda aygıtını “özgür basın” diye pazarlama çabasıdır. Bugün Türkiye’de halkın vergileriyle finanse edilen, muhalif hiçbir isme ekranlarında yer vermeyen, muhalif olan her düşünceye kör ve dilsiz olan TRT, iktidarın borazanına dönüştürülmüştür. A Haber’den CNN Türk’e, TGRT’den ATV’ye kadar onlarca kanal neredeyse tek merkezden, aynı manşetlerle yayın yapmaktadır. Partimizin, manipülatif ve tek sesli medya organlarını boykot etme çağrısı, ifade özgürlüğüne değil; yalan haber ve tekelleşmiş basına karşı bir demokratik duruştur.