Fatih Erbakan: Siyonistlerin petrolünü vermek bize mi kaldı?!

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, partisinin Van 2. Olağan Kongresi’ne katılarak, Türkiye ve dünya gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Erbakan, babası eski Başbakan Necmettin Erbakan'ın, bu bölgeyi ve bu bölgenin insanını samimi olarak seven bir lider olduğunu belirterek, "Bütün siyasi hayatı boyunca bu bölge insanının haklarını savundu. Bölge insanının haklarını savunurken yaptığı konuşmalar nedeniyle, ceza aldı, siyasi yasaklı hale geldi. Ama yine de hakkı ve adaleti temsil etmekten geri kalmadı. Ne demişti yıllar önce? ‘Ne mutlu Türk’üm’ demeye kalkarsanız, benim doğudaki kardeşlerim de ‘öyle mi, öyleyse ben de Kürt’üm, daha doğruyum, daha çalışkanım’ deme hakkına sahip olur, bu doğru bir şey değildir’ demişti. İşte bu çok haklı konuşması nedeniyle ceza almıştı ama yine de bölge halkının haklarını savunmaktan vazgeçmedi" diye konuştu.

Necmettin Erbakan'ın bu bölgeye, çimento fabrikaları, süt tesisleri, et kombinaları, ayakkabı fabrikaları, organize sanayi bölgeleri, şeker fabrikaları gibi Cumhuriyet tarihinde yapılan en büyük yatırımları gerçekleştirdiğini söyleyen Erbakan, "Bu bölge insanının bugün olduğu gibi işsiz kalmaması için her türlü imkanı seferber etti ve bu bölgede üretime yönelik, istihdama yönelik, kalkınmaya yönelik bir çivi çakılmışsa, bu çivileri rahmetli Erbakan Hocamız ve milli görüş çaktı. Bugün biz de onunla aynı istikamette, aynı ruhla yolumuza devam ediyoruz ve bu bölge insanını en samimi, en içten duygularla kucaklıyoruz. İnşallah iktidara geleceğiz ve o zaman aynı Erbakan Hocamız gibi bu bölgeye en hayırlı hizmetleri gerçekleştireceğiz" değerlendirmesini yaptı.

Yeniden Refah Partisi'nin, dünyacı değil, ahiret öncelikli siyaset yapanların partisi, siyaseti ticaret olarak değil, ibadet olarak yapanların adresi olduğunu kaydeden Fatih Erbakan, "Yeniden Refah Partisi, ‘halka hizmet, hakka hizmettir’ anlayışıyla siyaset yapanların partisidir. Bizim anlayışımızda, milli görüşün hakka ve adalete dayanan eskimez düzeni vardır. Bizim anlayışımızda, zengini daha zengin, yoksulu daha yoksul yapan bugünkü köle düzenine, faizci sisteme muhalefet etmek vardır" ifadesini kullandı.

Fatih Erbakan, İran ve İsrail arasındaki çatışmaya ilişkin şunları söyledi:

"Vahşette, soykırımda, katliamda sınır tanımayan terörist İsrail, son olarak İran’a alçak bir saldırı düzenledi. Bu saldırıya anladığı dilden cevap verilmezse, durdurak bilmeyeceğini bir kez daha bütün dünyaya gösterdi. İnsanlığın çektiği maddi ve manevi sıkıntıların sebebi olan bir mikrop olan siyonizm, azgınlaştı, şımardı ve haddii fazlasıyla aştı. Bugün İran’ı vuran siyonist rejimin hedefi, merhum Erbakan Hocamızın 40 sene öncesinden ifade ettiği gibi; Suriye ve İran’dan sonra asıl hedefi Türkiye’dir. Türkiye’nin bölünüp parçalanması, kolay yutulacak lokmalar haline getirilmesi ve yutularak büyük İsrail’e vilayet yapılması planını yıllardan beri sürdürüyor. Bu alçak saldırı karşısında güç sahibi olanlar, yetki sahibi olanlar bizden daha da etkili konuşmalar yapıyor. Ama ‘adım atın’ dendiği zaman da, koltuklarını kaybetmekten korktukları için herhangi bir adım atmaya yanaşmıyor. Siz iktidarda olanlar olarak adım atma makamındasınız. Fiilen bu gidişata ‘dur’ demekle mükellefsiniz. Bir an evvel İncirlik Üssü’nü TSK kontrolüne geçirin. Malatya’daki Kürecik Radar Üssü’nü bir an evvel kapatın. Azerbaycan’dan çıkan petrolün Türkiye toprakları üzerinden siyonistlere gitmesine mani olun. Siyonistlerin petrolünü vermek bize mi kaldı? Bu teröristlere anladığı dilden cevabı milli görüş iktidarı ile vermiş olacağız inşallah.”

Ekonomiye ilişkin değerlendirmelerde bulunan Erbakan, Türkiye’de vatandaşın en önemli gündeminin ekonomik sıkıntılar olduğunu söyledi. Fatih Erbakan, şöyle devam etti:

"Bu ekonomik sıkıntılarla ilgili adımlara mevcut anayasa mı engel oluyor? Elinizi, kolunuzu tutan mı var? ‘Önce millet’ anlayışıyla milletin alım gücü ve refah seviyesini artıracaksınız da buna anayasa mı engel oluyor? Bir anayasa gündemi çıkarmışlar, gece, gündüz, varsa, yoksa anayasa... Böylece milletin asıl gündemi olan ekonomik sıkıntıları unutturuyorlar. Bugün Türkiye’de yoksulluk sınırı 80 bin liranın üzerine çıktı. Bu hesaba göre, Türkiye’de halkın yüzde 80’i yoksul. Doğuda ve güneydoğuda bu yoksulluk daha da fazla. Açlık sınırı 26 bin lirayı geçti. Bu hesaba göre de Türkiye’de halkın yüzde 45’i aç. Türkiye’nin gerçekleri bunlar. Vatandaşın asıl gündemi bu.

Sayın Cumhurbaşkanı’na sorarsanız, her yaptığı konuşmada ‘kötü günler geride kaldı, gelecek günler daha iyi olacak’ diyor, ‘2025, 2024’ten daha iyi olacak’ diyor. Ama bu verileri ortaya koyduğumuz zaman Sayın Cumhurbaşkanı’nın yanıldığını üzülerek görüyoruz. Eğer bu anlayışla aynı tas aynı hamam devam ederseniz, 2026 da 2025’ten daha iyi olmayacak."