Fatih Kitabevi Üsküdar da kitap sevdalılarını ağırlıyor Kültür Sanat Haberleri
Yenisafak sayfasından alınan bilgilere göre, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
Uzun yıllar Ankara'da kitap dostlarını, tanınan yazar ve mütefekkirleri ağırlayan Fatih Kitabevi, İstanbullulara da kapılarını açtı. Kitabevinin kurucusu, ömrünün 50 yılını kitaplara adayan Mehmet Fatih Yurdakul, Üsküdar Şemsi Paşa Bostanı Sokak'ta açılan yeni kitapevinde gerçekleştirmek istediklerini anlattı.
Kitap alacak param yoktu
Kalabalık bir ailede büyüdüğünü ve memur çocuğu olduğunu belirten Yurdakul, kitap ve kültür dünyasına girişinin Maraş Lisesi 3. sınıfta okurken Erdem Bayazıt'ın edebiyat dersine girmesiyle başladığını söyledi. Liseden sonra 1974'te üniversite okumak üzere gittiği Ankara'da, Cebeci'de bir yurda yerleştiğini, kitapevinin de bu dönemde başladığını belirten Yurdakul, sözlerini şöyle sürdürdü: "Biraz da ekonomiyi toparlasın diye, 'Ben burada kitapçılık yapabilirim' dedim. 1975 yılı nisan ayında iki masa attım. Hafta sonları kitap satmaya başladık. Kitabı da çok kolay edinmedik. Ulus'ta Hacı Bayram'da kitapçılar vardı o tarihte. Çok sayıda iyi kitapçı ve yayıncılar vardı. Onlardan bir tanesine gittim kendimi tanıttım. Kitap istiyorum ama param yok dedim. Tereddüt ettiler ama sonra kabul ettiler. İstediğim kitapların hepsini verdiler. Orada kitap hayatı başladı ve iki yılı geçkin bir zaman yurtta devam etti. Ne zamana kadar? 1977 yılı başlarında Akabe Yayınevi ve Mavera Dergisi kurulana kadar."
İstanbul'da Sezai Karakoç, Ankara'da Nuri Pakdil ile vakit geçirdim
Yurdakul, Ankara'da Alaeddin Özdenören, Ahmet Özalp, Erdem Bayazıt, Necip Fazıl Kısakürek ve Cahit Zarifoğlu ile pek çok hatıraları bulunduğunu vurgulayarak, "Bu bahsettiğimiz yazar çizer isimlerinin tamamıyla anılarım oldu. Özellikle İstanbul'da Sezai Karakoç, Ankara'da Nuri Pakdil ile son 20 yılın tamamında çok yakın, çok iç içe, onlara çok saygı, sevgi duyarak ve onları anlamaya çalışarak geçirdim. Bu isimler kültür, düşünce, edebiyat dünyamızın önemli, unutulamaz, vazgeçilemez isimleri. Bundan daha önemlisi, inandıkları gibi yaşayan, inandıklarını hayatlarına harfiyen uygulayan, dünyacı bir anlayışa hiç yaklaşmayan, sadece yazdıklarıyla, söyledikleriyle değil, inandıklarını günlük hayatlarına harfiyen aksettirerek de yaşatan, yaşayan, çok az örneği olan önemli isimler" ifadesini kullandı.
Sezai Karakoç ve Nuri Pakdil gibi önemli isimlerin yazı hayatının dışındaki özel hayatlarının da anlatılması gerektiğini vurgulayan Yurdakul, "Bu insanların hayatları dışarıya, yazı hayatına dökülürse örneklikleri, yaşadıkları, yazdıklarıyla bütünlüğünü çok daha net gösterecek ve etkileyecektir" görüşünü paylaştı.Fatih Yurdakul, Ankara'da ve İstanbul'da kitapçılık hayatının temelinin insan merkezli olduğunu vurgulayarak, "İnsan var ise ve yaşayacaksa ve kıyamete kadar da bu gidecekse kitap da onunla beraber gider. Yani kitabı hiçbir güç, hiçbir teknoloji ortadan kaldıramaz" değerlendirmesinde bulundu.
Okunabilir her türlü kitap burada olacak
Kitabevindeki eserlere de değinen Yurdakul, "Ortalama 70-80 bin kitaba ulaşılacak. Okunabilir her türlü kitap burada olacak. Çocuk kitabından felsefeye, tarihten psikolojiye, coğrafyadan mantığa, bilimden siyaset kitaplarına, edebiyatın her türü, en geniş şekliyle yer alacak. Okunabilir, insana dokunacak her kitap bulunacak" dedi. Yurdakul, hayatında insanı esas alan, küçük, büyük, genç, yaşlı herkesi kitapevine beklediklerini vurgulayarak, şöyle devam etti: "Bir müddet sonra becerebilirsek ilkokul ve ortaokul öğrencisi düzeyindekilerden başlayarak masallar okuyacağız. Masal okuma günleri ilan edeceğiz çocuklara. Çünkü masal insan hayatının önemli unsurlarıdır. Masallar, eğer erken yaşta çocukları alıştırırsak olağanüstü güzellikler sunan, hayaller kurduran, gelecek tasavvurunu aşılayan önemli bir türdür ve bunları hep olduracağız" diye konuştu.
Yurdakul, iyiliği esas alan bir kitapevi olarak erkek, kadın, genç, ihtiyar demeden herkese hitap edilecek bir ortam oluşturduklarını dile getirerek, "Kültürel faaliyetlerimiz, etkinliklerimiz olacak ama bunlar şova dönük şeyler olmayacak. Bütünüyle kitaptan ne umuyorsak kitabı yazan ve hayatında önemli bir hale getiren yazarlar anlatacak, dinleyen de faydalanmış olacak." ifadesini kullandı.
Kalbimizi doyurmaya gelinecek bir mekan olacak
Kitabevine ulaşımın kolay olduğunu belirten Yurdakul, "Burası büyük bir mekan, çayı, kahvesi olacak bir mekan. Karın doyurmaya gelinecek değil, beyninizi ve kalbinizi doyurmaya gelinecek bir mekan olacak. Bütünüyle böyle bire bir insan ilişkilerinin olduğu, nerede bulunursanız bulunun buraya gelmeyi hayal edeceğiniz bir kitapevi" dedi. Yurdakul, birçok yayıncının ticari olarak zorlandığı bir dönemde kitapevine yatırım yaptıklarının altını çizdi. 50 yıldır hiçbir zaman kitaba dair faaliyet ve etkinlikleri ticari maksatla gündeme almadıklarını, gençlere önemli bir zemin olacağı düşüncesiyle hareket ettiklerini anlatan Yurdakul, sözlerini şöyle tamamladı: "Çünkü kültürün, edebiyatın, sanatın ustalarının olduğu bir mekana dönüşecek burası. Ustaların, üstatların belli aralıklarla ilan edilen bir program için değil, uğrayıp oturup sohbet ettiği, çayını, kahvesini içtiği, gençlere de yol gösterdiği bir mekan. Bu isimler yakında ilan edilip duyurulacak. Onlarla şu anda temas kuruluyor, görüşülüyor. Bir kısmı kendiliğinden bunu ilan etti. Biz sadece Üsküdar diye de sınırlamıyoruz. Burayı İstanbul'un merkezi ve kültürünün ana unsuru haline getireceğiz."


