FB... MHP… CHP... CUMHUR ZORDA!
Halktv sayfasından alınan verilere göre, SonTurkHaber.com bilgi veriyor.
Falda Cumhur’a yol göründü.
İnanmayan baksın!!! Şu yol ikiye ayrılmış, yolun başındakiler telveye, yani karanlığa doğru yürüyor.
İki vadede mi desem, üç vadede mi.. Ama daha fazla değil.. Karanlık dağılıyor.
Pazar günü iki sandık kurulur ve ikisi de iktidar ortaklarının midesine sancı saplarsa, kahve ne yapsın!
* “FENERBAHÇE” mesela: Ali Koç “O kadar para harcadık, tam karşılığını alacakken gitmek olur mu” diye tüm gücünü ve ilişkilerini ortaya koydu. Öyle ki, pek rastlanmayan bir mesajla, MHP’den kayıtsız koşulsuz destek aldı. Gerçi mesaj geçenlerde elini öpmeye gittiği Bahçeli’nin kendisinden gelmemişti. Ancak biri başdanışmanı Eyüp Yıldız.. Diğeri de Ülkü Ocakları Ankara İl Başkanı Ömer Şanlı gibi önemli iki isimden gelince ağırlığı hissediliyordu. Ömer Şanlı’nın sözleri zaten yeterince açık ve ağırdı:
"Bizler, Milliyetçi-Ülkücü Hareketin mensupları olarak, her daim milli değerlerin, ahde vefanın ve haklı mücadelenin yanında olduk. Bugün de aynı kararlılıkla Fenerbahçe’nin geleceği için irademizi ortaya koyuyoruz. Bu vesileyle; tüm kongre üyelerini, camiamızın bütün fertlerini ve futbolseverleri, birlik ve beraberlik içerisinde Sayın Ali Koç’un etrafında kenetlenmeye davet ediyoruz.”
Ne oldu peki? Ali Koç seçimi kaybetti. Bunu Ali Koç’un her sezon büyük vaatlerde bulunup FB’yi şampiyon yapamamasına bağlayanlar da var.. Kulüpte ve seyircisindeki Atatürk hassasiyeti nedeniyle MHP desteğinin ters tepmesine de..
“MHP ile AKP Atatürk karşıtlığında aynı kefeye konamaz” diyenler olacaktır. Ne var ki son yıllardaki bütün testlerde en azından sessiz kalması unutulmamıştır.
*. *. *
* “CHP” sonra: Dün ikinci sandık orada kuruldu. Sandıktan sürpriz olmayan bir sonuçla Özgür Özel yine yeniden genel başkan çıktı. Gün boyu yandaş medyaya baktım. Sabah grubu eleştirmek için bula bula protokolde Kılıçdaroğlu’na koltuk ayrılmamasını bulmuştu. Bilmezler miydi, Özgür Özel’in özellikle telefon edip davet ettiğini.. Kılıçdaroğlu’nun da daveti reddettiğini?
Bilirlerdi elbette. Ama “nankörler” algısıyla yalan söylemek yıllardır siyasetti ne de olsa!
CHP kurultayı mutlak titizlikle devam ederken, bir yanda dikkatler İstanbul’daydı. Görevden alınan belediye başkanına vekâlet için seçimin sonucu bekleniyordu. Saatler boyu ne sonuç ne de taraflardan birini coşturacak haber geldi. Dört turda da sonuç alınamayınca “TÜZÜK GEREĞİ”.. Tekrar edeyim, tüzük gereği kura çekildi.. Ve CHP kazandı.
AKP ve MHP temsilcileri neredeyse çıldırdı. Kürsüye yürüdü falan..
Günün özetini yapıp noktayı koyansa beklenmedik bir isim, Cem Küçük oldu.
“Cem Küçük: Söyle arkadaşlarına daha diretmesinler. Yenildiklerini kabul etsinler. Parti artık Özgür Özel'indir. Siz kaybettiniz bu işi.
Barış Yarkadaş: Konunun özü Kılıçdaroğlu-Özel rekabeti değil. Biz CHP'nin hukuka uygun olmasını istiyoruz.”
*. *. *
* “Erdoğan” ise uçuyordu. Teşbihte hata olmaz. Erdoğan hem dalgın halleri nedeniyle böyle dedirtti. Hem de sahiden ABD’ye uçuyordu. Önce BM Genel Kurulu’nda Gazze’yi anlatacakmış. Sonra da Trump ile buluşup kaç Boeing yolcu uçağı, kaç F35 diye masaya oturacakmış.
Üç önemli ülkenin aynı gün Filistin’i resmen tanıdığı bir gündemde BM’de kime neyi anlatacak.. Bunu yandaş medyanın en yüksek maaşlıları dışında kim ciddiye alacak, bilmiyorum. Geçelim ve programın kritik maddesine, Trump ile buluşmasına gelelim.
Buluşma Beyaz Saray’da olacak. Ve NATO zirvesindeki gibi ayaküstü fotoğraf vermek yerine yıllar sonra ilk kez resmi karşılama ile ağırlanacak.
Trump satıcı olarak keyiflidir herhalde. Erdoğan da “dünya lideri” unvanını hak etmeye çalıştığı için heyecanlı!! Peki o zaman niye Trump’ın oğluyla gizlice buluştu da biz bunları Özgür Özel’den duyduk diyeceksiniz. Yanıtı size -doğrusu benim anlayamadığım açıklamasıyla- AKP sözcüsü Ömer Çelik versin:
“CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Sayın Cumhurbaşkanımızı hedef alan sözleri, dış politika konusunda tam bir siyasi cehalet örneğidir. Özgür Özel, hiçbir şey bilmeyen birinin bile dış politika konusunda alfabe düzeyinde bir şeyler öğreneceği kadar süredir görev yapıyor. Fakat zerre kadar ilerleme olmadığı gibi, her geçen gün daha geriye gidiyor. Üstelik CHP’nin dış politika birikiminin de 'tasfiye' edildiği bir süreç yönetiyor.”
Yani?
Ne demek istiyor?
Dış politikada her şey mübahtır. Gazze’nin asıl katili Trump ile el sıkışmak da! Öğren de konuş mu diyor!
Ya yıllardır Türkiye’ye dış politika dahisi, dünya lideri diye pazarlanan Erdoğan? O ne diyor?
Erdoğan, tıpkı benim gibi enerjiden tasarruf için olsa gerek, kısa konuşmaya çalışıyor. ABD’ye giderken konuya dair iki şey söyledi:
“Ona (Özgür Özel’e) mi soracaktım.”
“Ne konuşulduğunu nereden biliyor? Orada mıydı?”
Derin bir nefes alıp yanıtlayalım:
1) Evet! Milyar dolarlar tutarında bir alışverişten söz ediyorsak ve parası sizden çıkmayacaksa EVET!
2) Özgür Özel’in orada olmasına hiç gerek yoktu. Trump, fiyat hariç her şeyi sosyal medyasından paylaşıvermişti zaten.
*. *. *
21 Eylül son ayların en keyifli günüydü.
Bizler bir genel başkanlık seçimi değil, bir liderin doğuşuna tanık olduk.
Eğer izlemediyseniz sosyal medyadan arayıp bulun ve konuşmasının sonundaki, salondakilere o haykırış gibi seslenişi izleyin:
“Kalkın.. Ayağa kalkın.. Türkiye’de milyonlar ayakta..”


