SonTurkHaber.com
close
up
Fener, içimde bir hüzün… Agos

Fener, içimde bir hüzün… Agos

SonTurkHaber.com, Agos kaynağından alınan bilgilere dayanarak haber veriyor.

Nicedir kapısını çalmak istediğim ve her mahalleli kadar inatçılığına güvendiğim Yakup Bey’i, kravatını kuşanmış, kasketini takmış, yerli-yabancı turistlerin hiç de dikkatini çekmeyen eskiyen dükkanında kumaşlarını sererken yakaladım. Yakup Bey de tüm bu değişime rağmen hâlâ inatla mahalleyi terk etmeyen esnaflardan.

“Şimdilik sizinle tek paylaşmak istediğim, şehrimin beni büyüten, dile getirmeye çalıştığım geleneğin parçası yapan, bildiğim ve aşina olduğum öteki dillerin hiçbirinde içime sinebilecek karşılığını bulamadığım, bulmak da istemediğim duygu: Hüzün… İstanbulluların kendini bu yaşlı şehre ait hissedenlerin, birlikte yaşamaktan dahası çoğalmaktan, birbirlerine aktarmaktan gizli bir haz duyduklarına, çok derinlerde içselleştirdiklerine inandığım hüzün… Çaresizliklerini örtme, hayata daha sıkı bağlanma hatta anlam katabilme umuduyla…”

Sevgili Mario Levi’nin satırları aklıma geliyor mahallenin bir köşesinde otururken. Nicedir bu hüzün bende de bir köşeye çöreklenmiş durumda. Ben onun gibi ustalıkla anlatamazdım tabii bu hüznü. Mario Levi, çok zor zamanlarda yazmanın “haber” ötesine geçebileceğini, yazmanın yepyeni bir dil yaratabileceğini öğretmişti bana.

Şekerci Aziz

Çocukluğumda renk renk dolu kavanozlarıyla beni mest eden Şekerci Aziz’in dükkanındaki köşedeki masada oturmuş gelip geçenleri seyrediyorum. Sürüsüyle birbirine, kentine ve kendine yabancı insanlar üç adımda bir poz vererek geçip gidiyor önümden. Biraz sonra birinin sosyal medyasında göreceksiniz en renkli, en kalabalık halleriyle bu mahalleyi. Aslında ne denli yalnızlaştırıldığı, renklerin soldurulduğunu bilmeyen insanların ağdalı sözleri eşlik edecek o fotoğraflara. Size mahallemi anlatacaklar, “Ne güzel eski İstanbul” diye övecekler… Geçmişin tüm güzelliklerini sahiplenip, acılarını görmezden geleceksiniz. Hiçbir zaman Şekerci Aziz’in neden gittiğini, Olga’nın neden delirdiğini, belediyenin rengarenge boyadığı evlerin içindeki gri yaşamları bilemeyecekler, bilemeyeceksiniz. Bu sokakların dillerini, Rumunu, Ermenisini, Yahudisini bilemeyecekler, bilemeyeceksiniz. Onlar gelip geçerken sokaklarımızdan, önünde poz verdikleri evlerimiz onların nostaljisi olurken, siz tüm bunları telefonlarınızdan izlerken biz her gün eksilmeye devam edeceğiz. Her gün bir komşumuz taşınacak artan emlak fiyatlarından, her gün bir esnafımız kepenk indirecek müşterileri gitgide eksildiğinden. Bir bir yıkılacak terk edilmeye mecbur bırakılmış evler. Onların nostalji dediği yerde göçlerle dillerini, kültürünü, insanlarını ve belleğini kaybeden bu mahalle bugün yarattıkları yepyeni bir kimliğe bürünüyor. “Eski İstanbul”un birçok “eski mahallesi” gibi…

Değişim

Şekerci Aziz’in yerini alan kafedeki masadan kalkıyorum. Fener’den Balat’a doğru yürümeye başladım. Doğru ya… Bir adı var mahallemin. Yazının en başından beri hiç adını anma ihtiyacı duymadan akıp gitti hikâyesi. Benim için memleket olan bu mahalle taşıdığı isminden çok ötede bir anlama sahip. İşte o Fener’de, sizin eski İstanbul’unuzda anılarım da benimle yürümeye başladı. Daracık sokakta sağlı sollu dükkanların sahiplerinin hepsi değişmişti. Anneannemden kalan o komşularımızın yerine lokumcular, parfümcüler, zincir kahveciler, tatlıcılar, tekstilciler gelmişti.

Mahalle kahvelerinden kafelere geçiş yapan Fener-Balat’ta Cafe Nero’lar vardı artık, Sümerbank yerli mallarını yıllarca satan Yakup Bey’in karşısına Mudo açılmıştı. Meşhur baklavacı Faruk Güllüoğlu da turistler için sahildeki bir dükkânda yerini almıştı. Oysa ki o sahil boyundan geçtiğinizde bir sürü piyano satan, tamir eden dükkanlar görürdünüz. Şimdi… Her bir eksilişi zamanla kabullenmeye çalışsak da yerine gelen yenilerin bizi dönüştürdüğü şeyi kabullenmek konusunda oldukça inatçıyız.

Yakup Bey

İçimde binbir şikayetle çarşıya vardım. Nicedir kapısını çalmak istediğim ve her mahalleli kadar inatçılığına güvendiğim Yakup Bey’i, kravatını kuşanmış, kasketini takmış, yerli-yabancı turistlerin hiç de dikkatini çekmeyen eskiyen dükkanında kumaşlarını sererken yakaladım. Yakup Bey de tüm bu değişime rağmen hala inatla mahalleyi terk etmeyen esnaflardan.

Eskisi gibi Sümerbank yerli malları satmasa da hala toptancıdan en iyi kumaşları seçiyor. 1956 yılında Van’dan İstanbul’a gelen Yakup Bey, 1963’te Balat’taki dükkanını açtı. 62 senedir aynı dükkanda kiracı oldu. Eskisi gibi işi gücü olmasa da, müşterileri artık gitse de o dükkanını bırakıp gitmek istemiyor. Ancak son senelerde artan kiralardan o da emekliliği düşünmek zorunda kalmış. “Belki de daha yüksek kiraya verecekler artık” diyor. Ekmek yediği bu mahalleyi kendi yurdu gibi benimseyen Yakup Bey, hâlâ gidip gelen az sayıda o eski müşterilerinin hatırına direniyor biraz da.

Sohbetimiz, ikimizin içindeki o tuhaf hüznü gölgeliyor biraz olsun. Yüzümüze bir tebessüm koyuyor. Artık yandaki eve, ötedeki dükkana yabancılaştığımız bu mahallede sahip olduğumuz tek tük tanıdıklar yüreğimizi ısıtıyor. Tüm bu duygularla, hatta geçmişin ve bugünün hesabını kapatıp çıkıyorum o dükkandan. Eşiğe vardığımda başka bir duygu kaplıyor içimi. Ya bir gün çarşıya çıktığımda göremezsem... 24 saatte neler değişmedi bu mahallede. Ne insanlar, bir küçücük valizle çekti gitti, Yakup Bey mi kalırdı geriye? İçimdeki hüzün yine büyüyor. Anneannemden bana miras kalan tüm komşularımı teker teker dolaşmak geliyor içimden. Yaklaşan vedalar var biliyorum. Ezberime alıyorum sokak boyu tüm evleri ve dükkanları. Gidenleri anımsayıp hatıralarıma gülümsüyorum. Gidecek olanların, bir zaman sonra özlemle anacağım bir hatırayı dönüşecek olanların hüznü siliyor tebessümü yüzümden. Kaybettiklerim ve kaybedeceklerimin bende bıraktıkları izler sarıyor etrafımı, bir çocukluk rüyasına dönüşüyor. Döner salıncaktaki küçük kız çocuğu lolipopunu yalarken neşesiyle caka satıyor bana. Anılar tebessümümü geri veriyor. Ne de olsa “İnsan en çok kaybettikleriyle kazanıyordu” diyordu Mario. Haklıydı. Gidenler, gidecek olanlar her koşulda benimleydi. Şimdi, Yakup Bey’i görebildiğim her gün için sevinmeliydim. Mahallenin bugününü, sosyal medyasında yeni bir paylaşım yapmak isteyenlere bırakıyorum. Ben daima onun geçmişiyle yaşayacağım. 

Durumu takip etmeye devam edin, SonTurkHaber.com her zaman en yeni haberleri sunuyor.
seeGörüntülenme:87
embedKaynak:https://www.agos.com.tr
archiveBu haber kaynaktan arşivlenmiştir 10 Temmuz 2025 14:10 kaynağından arşivlendi
0 Yorum
Giriş yapın, yorum yapmak için...
Yayına ilk cevap veren siz olun...
topEn çok okunanlar
Şu anda en çok tartışılan olaylar

Bebek Otel, Mandarin Otel ve Ottoman Otel: İstanbul Boğazı’nda büyük yıkım kararı

09 Temmuz 2025 15:47see175

Sağlık Bakanlığı 2. etap 18 bin personel ataması ne zaman yapılacak, tarih belli mi, tercih kılavuzu kadro dağılımı belli mi?

09 Temmuz 2025 17:06see174

Metrobüsler neden yanıyor: 10 ayda 7 inci metrobüs faciası...

09 Temmuz 2025 03:59see171

PSG 4 0 Real Madrid Maç Özeti İzle (VİDEO) Futbol Haberleri

10 Temmuz 2025 00:03see165

Görevden alınan Fahrettin Altun dan ilk açıklama

10 Temmuz 2025 07:55see159

Ünlü maden suları apar topar raflardan kalkıyor!

10 Temmuz 2025 00:54see158

Abraham ın ilk golünde asist Rafa dan!

09 Temmuz 2025 03:56see156

TKBB mutabakat zaptı imzaladı

09 Temmuz 2025 08:38see139

Şampiyonlar Ligi 1. ön eleme turunda ilk maçlar tamamlandı

10 Temmuz 2025 00:08see137

SON DAKİKA Resmi Gazete de yayımlandı: İletişim Başkanlığı na Burhanettin Duran atandı

10 Temmuz 2025 00:06see132

Yine ruhundaki inceliği konuşturdu... Gelin olduğu aileye derde derman ilaç gibi geldi

09 Temmuz 2025 04:05see132

Luka Modric ten Real Madrid e duygusal veda! 13 sene, 27 kupa, 597 maç...

10 Temmuz 2025 00:44see129

Kahramanmaraş ta sulama kanalına devrilen otomobildeki baba ve oğlu öldü, 2 kişi yaralandı Kahramanmaraş Haberleri

09 Temmuz 2025 04:45see129

Kırıkkale’de aranan 5 hükümlü jandarma operasyonuyla yakalandı

10 Temmuz 2025 00:50see127

Fahrettin Altun, İletişim Başkanı olduğu süre boyunca neler yaptı?

10 Temmuz 2025 00:02see127

Tarihe tanıklık ediyor! Çekilmiş en hüzünlü fotoğraflar...

09 Temmuz 2025 16:39see126

ING araştırdı, birikimi nereye koyduklarını buldu!

09 Temmuz 2025 16:04see125

İletişim Başkanlığı’na atanan Burhanettin Duran’dan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür

10 Temmuz 2025 00:55see124

Diyarbakır 45, Şırnak 47 dereceyi görecek!

09 Temmuz 2025 17:25see123

Silivri’de konteynerde yangın! Tarlaya sıçradı

09 Temmuz 2025 17:20see123
newsSon haberler
Günün en taze ve güncel olayları