Futbol Konseyi: Takımın, oyunun önüne geçen bir Mourinho ya ihtiyaç yok!
Hurriyet sayfasından alınan bilgilere göre, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
Hürriyet yazarları Güntekin Onay, Mehmet Arslan, Fırat Aydınus ve Uğur Meleke, Futbol Konseyi'nde haftanın gündemini masaya yatırdı.
1-) Üst üste 3. kez şampiyon olan G.Saray’da serüvenin devamı ne olacak? Devler Ligi’nde başarı için hangi takviyeler gerekiyor?
FIRAT AYDINUS: YERi EN ZOR DOLACAK OYUNCU MUSLERA
Galatasaray'da Muslera’nın ayrılması büyük bir kayıp. Takımda yeri en zor doldurulacak isim ve mevki. Keza orta alana Mertens tecrübesinde oyuncu bulmak da öyle. Ayrıca sezona damgasını vuran Osimhen’in kalıp kalmayacağı da Galatasaray’ın gelecek sezon Türkiye ve Avrupa’daki başarı grafiğini direkt etkileyecek. Gidenlerin yerine aynı değerde isimlerin alınması şart.
MEHMET ARSLAN: GALATASARAY FORVET ALMAK ZORUNDA
Eğer Osimhen’in devam edeceğini bilsem, şampiyonluk için “Banko Galatasaray” derdim. Öyle bir oyuncu ki, varlığı Fenerbahçe’nin kimyasını bozdu. Yokluğu da önümüzdeki sezon, Galatasaray’ın kimyasını bozabilir. Olmazsa olmaz birinci şart onun yokluğunu doldurmak. Muslera’nın yerine iyi bir kaleci ile Galatasaray savunma sorununu aşar. İyi bir omurgası var takımın. İcardi sakatlıktan dönüyor. Performansı soru işareti. Forvete transfer şart.
UĞUR MELEKE: HATALAR YiNELENMEMELi
Galatasaray'ın rakiplerine karşı bir devamlılık avantajı söz konusu. Teknik adamlarıyla 4’üncü sezona giriyorlar, bu süreçte Fenerbahçe 3, Beşiktaş 8 farklı hocayla çalıştı. Bir kadro istikrarları da söz konusu, Davinson-Abdülkerim, Torreira-Sara, Yunus-Barış gibi kritik aksamlarının sürekliliği var. Avrupa’da başarı için Okan Buruk, Young Boys ve Alkmaar süreçlerinde yaptığı hataları yapmamalı. Young Boys maçına Batshuayi’li bir 4-4- 2 ile çıkmıştı. Alkmaar’a da Cuesta’lı üçlü savunmayla.
GÜNTEKİN ONAY: OSiMHEN ÇOK FARKLIYDI
Şampiyonlar Ligi yeni formatında ilk 24’te veya 16’da yer almak çok zor değil. Ama şu net ki Galatasaray’da artık Osimhen, Mertens ve Muslera olmayacak. Galatasaray’ın bu 3 oyuncunun yerini nasıl dolduracağı çok önemli. Özellikle Osimhen Galatasaray’a büyük güç katmıştı. İcardi güçlü bir şekilde dönse de Osimhen her seviyede durdurulması çok zor bir santrfordu.
2-) Son 4 sezonu ikinci bitiren F.Bahçe, şampiyon olmak için neyi değiştirmeli? Yönetim değişmeli mi? Mourinho devam etmeli mi?
MEHMET ARSLAN: F.BAHÇE’DE YÖNETiM DEĞiŞiKLiĞi YAPMAK BiR YILI HEBA ETMEKTiR
Yönetim değişikliği bir yılı daha heba etmek demektir. Bu çok açık. Geçen yıl seçildi bu yönetim. Hem de 5-6 bini geçen oy farkıyla. Hiç de tarihine yakışmayan şeyler yaşıyor Fenerbahçe. Yönetim de panik içinde. Korkarım bu panikle yine doğru kararlar alamayacaklar. Yıldız transferi ile taraftarı susturmaya çalışacaklar. Sorun yıldız transferi değil, takıma ve oyuna katkı sağlayacak transfer. PSG örneği ortada. Mourinho mu? Takımın, oyunun önüne geçen, teknik adamlığı ile değil, konuşmaları ve bahaneleri ile öne geçen Mourinho’ya ihtiyacı yok Fenerbahçe’nin. Formülü hafta içi yazdım; Aykut Kocaman-Volkan Demirel ikilisi.
UĞUR MELEKE: ODAĞI SADECE SAHA OLAN BiR TEKNiK DiREKTÖR LAZIM
Fenerbahçe'de evet, bir teknik direktör sorunu var. Ama o teknik direktöre ülkeye ayak basar basmaz mazeret listesini teslim eden ve sezon boyunca saha dışı bahane üretmesini sağlayan iş bilmez bir yönetim de var. Ben Mourinho’nun takımı değil kendi imajını ön planda tuttuğunu, oyuncu kadrosuna saygı duymadığını ve hepsini gerilettiğini, maçlarda değil basın toplantılarında 20’li yaşlardaki muhabirlere karşı galibiyet aradığını gözlemliyorum. Fenerbahçe’ye odağı sadece saha olan bir teknik adam lazım
GÜNTEKİN ONAY: CAMiA iÇiNDE KiMSE YANLIŞLARI CESURCA DiLE GETiRMiYOR
Fenerbahçe'nin başarısızlığının ardında sadece sportif gerekçeler yok. Camia ve kulübün içinde sevgi, güven ve huzur ortamı yok. Ayrıca Fenerbahçe’de sağlıklı bir eleştiri mekanizması ortadan kalkmış durumda. Bu, Aziz Yıldırım’ın son yıllarında da böyleydi. Fenerbahçe ailesi içinde medyada kimse yanlışları cesurca dile getiremiyor. Bu da kulübü yönetenlerin sürekli doğruları yaptıklarını sanmasına yol açıyor. Ne yazık ki bu durum Fenerbahçe’de tamir edilemez bir kültür oldu.
FIRAT AYDINUS: SON 4 SEZONDA 5 HOCA DEĞiŞTi VE ONLARCA FUTBOLCU GiTTi-GELDi
Fenerbahçe son 4 sezonda 5 farklı teknik adam ile çalıştı. Bu süreç içinde İsmail Kartal 2 defa göreve geldi. Ayrıca bu zaman diliminde gelen-giden oyuncular, bonservis ile alınan, kiralanan, satılan, bedelsiz giden vs. oyuncu sayısı ve sirkülasyonu ortada. Yine bu zaman aralığında yönetim içinde yapılan değişiklikler, ayrılan ve katılan isimler... Ali Koç’un kongre kararı aldığı eylül ayına kadar özellikle kadroda değişimler ve transferler yapılacak. Şu an için görünen o ki Mourinho ile devam edilecek. Bu durumun Fenerbahçe’ye yansıması nasıl olacak bekleyip göreceğiz.
3-) 4 yıldır zirve yarışından erken kopan Beşiktaş, gelecek sezon bu gidişatı değiştirebilir mi? Solskjaer bunu yapabilecek kudrette mi?
GÜNTEKİN ONAY: iYi iNSAN AMA ŞAMPiYONLUKLAR KAZANACAK BiR PROFiL Değil
Beşiktaş'ın n her şeyden önce mantalitesini değiştirmesi lazım. Beşiktaş’ta başarısızlığa yer yoktur. Beşiktaş vasatı kabul etmez. Ne yazık ki siyah beyazlı camiada da hala ‘Necip Beşiktaş’ın ta kendisidir’ deyip, sözleşme uzatılıyor. Beşiktaş’ta aşırı bir duygusallık var. Kazanmak için sadece kalite yetmez; güçlü karakterler de gerekir. Beşiktaş’ın hem kaliteli hem de kazanmayı bilecek karakterde oyuncular transfer etmesi şart. Solskjaer’e gelince... Çok iyi bir insan, harika bir beyefendi. Ama asla şampiyonluklar kazanacak bir profil değil.
FIRAT AYDINUS: BEŞiKTAŞLILAR ÖNCE NASIL BiR TAKIM iSTEDiKLERiNE KARAR VERMELi
Ne yönetiminde ne teknik adam konusunda ne de futbolcu performansında bu 4 sezon istikrar sağlayamayan Beşiktaş’ta, mevcut kadro göz önüne alındığında Solskjaer, Harry Potter’ın değneği ile dokunuş yapsa da neyin ne kadar değişebileceği gerçeğinin taraftar farkında. Ekonomik duruma bağlı olarak Beşiktaş’ın önceliği ne olmalı, evvela ona karar verilmeli. Şu anki kadrodan kalacaklar ve yapılacak nokta transferlerle başarıyı mı kovalayacaklar, yoksa Solskjaer ile istikrarlı bir tablo oluşturup, sistemli bir kadro mühendisliği ile uzun vadeli transferleri mi yönelecekler?
UĞUR MELEKE: MUCi, MUSRATi VE ONANA’YI ALANLAR O PARALARI KULÜBE BAĞIŞLASIN
Beşiktaş kongresine şöyle bir önerim var: Hangi yönetici Muci-Musrati’ye 25 milyon, Arroyo-Ricardo’ya 8 milyon, Onana’ya 4, Emrecan Uzunhan ve Kerem Atakan Kesgin’e 3.5 milyon Euro verilmesinden sorumluysa, şahsi olarak bu paraları Beşiktaş’a bağışlasın. Bundan sonra transferden Beşiktaş’ın her sene değişen yöneticileri değil, Solskjaer sorumlu olsun. Beşiktaş’ın takviye yapabilmesi için bu tuhaf transferlerin de kompanse edilmesi lazım çünkü.
MEHMET ARSLAN: YENiDEN YÜKSELiŞ iÇiN TEK SEÇENEK ANTRENÖR VE PROJE TAKIMI KURMAK
Galatasaray ve Fenerbahçe’nin gerisine düştüler. Hem de tarihte eşine rastlanmayacak ölçüde. Ekonomik olarak da bu iki takımın gerisindeler. Yani transferde onlarla yarışamazlar. Ekonomik olarak bu mümkün değil. O zaman geriye tek seçenek kalıyor. Bir proje ve antrenör takımı yaratmak. Bu yolu başardıkları oranda yeniden, zirveye ortak olurlar. Serdal Adalı bu gerçeğin farkında ve bu yolda en büyük kozu da Solksjaer. Ben ona inanıyorum. Ama Beşiktaş’ın o sabrı göstereceğine inanmıyorum.
4-) Süper Lig’de yabancı VAR sezonunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Ayrıca Türkiye Kupası’ndaki 6’lı grup formatı için düşünceniz?
FIRAT AYDINUS: ÖNCELiĞiMiZ ‘VAR’ DEĞiL, SAHADAKi HAKEMiN OTORiTESi VE GÜCÜ OLMALI
Konu hakemin yerli veya yabancı olması değil, konu kalite, kalifiye, tecrübe. Sen tecrübesiz, kendi liginde doğru dürüst görev almayan, otomatik ofsayt sistemini kullanmasını dahi bilmeyen yabancıları getirirsen ne katar ki bize? Yerli VAR zamanında 57, yabancı VAR zamanında 63 kez OFR (monitörden izleme) yapılmış. Tüm sezonda 74 kırmızı, 138 penaltı verildi. Bunların kaçı VAR ile verildi, bakın ve acı gerçeği görün. Bizim önceliğimiz VAR hakemi değil, sahadaki hakemin otoritesi, kararlılığı, kontrolü ve spesifik pozisyonlarda inisiyatif alıp sahada o kararı verebilme gücü olmalı.
MEHMET ARSLAN: BEN OLSAM, SADECE ‘VAR’LARI DEĞiL TÜM HAKEMLERi YABANCI YAPARDIM
Ülke futbolunun geride kalmasının en büyük nedenlerinden biri de hakemlerimiz. Büyük baskı altındalar. En küçük temasa düdük çalıp eleştiriden kurtulmaya çalışıyorlar. Ben olsam, ben de çalarım. Bu alışkanlıktan kurtulmak için bırakın yabancı VAR’ı, tüm hakemleri yabancı yapardım. Türkiye Kupası’nın formatı ne yazık ki, çok maç oynansın felsefesine dayalı. Ve garip bir format. Arabesk yani. Bizim futbolumuz gibi. Ne diyeyim daha fazla.
UĞUR MELEKE: 20-30 SENE SONRA BAKTIKLARINDA MAÇLAR OYNANMAMIŞ ZANNEDECEKLER!
Türkiye Kupası’ndaki altılı grup formatının dünyada bir eşi benzeri var mı bilmiyorum. Altılı grup, üçer maç fikrinin temelinde ne vardır, bundan kim-nasıl fayda sağlar, böyle bir turnuva nasıl takip edilir, ne kadar âdil olur anlamak mümkün değil. 20-30 sene sonra insanlar 2024-25 Türkiye Kupası’nı vikipediden inceleyecekler, formata anlam veremeyecekler ve muhtemelen bir doğal afet filan yaşanmış, maçlar oynanamamış zannedecekler!
GÜNTEKİN ONAY: GEREKiYORSA COLLiNA’YI GETiRSiNLER VEYA CÜNEYT ÇAKIR MHK BAŞKANI OLSUN
Yabancı VAR uygulamasından önce hakemlerimize psikolojik ve teknik eğitimler verilmeli. Gerekiyorsa gitsinler eğitim için Collina’yı getirsinler. Veya Cüneyt Çakır MHK Başkanı olsun. Türk hakemleri ne yazık ki baskıyı kaldıramıyor. Cesur değiller. Eğer VAR uygulaması olmasa -ki onunla da sorunları çözemedik- vay halimize!


