Gabi Guimaraes ten Türkiye sözleri!

Gabi, Volley News'e Türkiye'den ayrılması ve Vakıfbank günleri hakkında açıklamalarda bulundu.

'DOĞRU ZAMANIN GELDİĞİNİ HİSSETTİM'

'Türkiye'de her şeyi kazandıktan sonra kariyerinizde yeni bir sayfa açmak için İtalya'yı seçtiniz. Bu kararı vermenize ne sebep olan neydi ve bugüne kadar İtalya'nın size kazandırdığı en önemli şey neydi?'

"Kariyerim boyunca her zaman döngüler açısından düşündüm, tıpkı her dört yılda bir tekrarlanan Olimpiyat döngüleri gibi. Genellikle hem takım değiştirmek gibi profesyonel düzeyde hem de yemek yeme, uyuma ve diğer alışkanlıklarımı yönetme yaklaşımımı değiştirmek gibi kişisel düzeyde önemli değişiklikler içeren önemli kararlar alırım. Bu da o kararlardan biriydi. Yeni ve farklı bir mücadeleye atılmak için doğru zamanın geldiğini hissettim. İtalya bana olağanüstü bir fırsat sundu: dünyanın en rekabetçi liglerinden birinde oynamak, en iyi takımlardan birinin parçası olmak, olağanüstü bir antrenörle çalışmak ve en güçlü sporcularla yarışmak. Bu fırsatı gelişimim için temel bir adım olarak gördüm"

'İSTANBUL'DA BOŞ ZAMANIM OLMADI'

"Bu yıl benim için gerçekten çok özeldi. İtalya, Veneto ve Conegliano kalbime derinden dokundu. İstanbul'da geçirdiğim yıllarda voleybol dışında pek boş zamanım olmadı: Her zaman tamamen odaklanmış durumdaydım. Ama bu yıl farklıydı. Aynı adanmışlığı sürdürürken, biraz daha şımarmanın, keşfetmenin, etrafımı saran yeri gerçekten solumanın bir yolunu buldum. İtalya'da bulduğunuz doğa, kültür ve güzellik tek kelimeyle büyüleyici. Daha fazla açılmaya, kendimi özgür anlara bırakmaya, rahatlamaya ve şimdiki zamanın tadını çıkarmaya başladım. Ve tüm bunlar bana muazzam derecede iyi geldi. İtalya, insanın aklından çıkmayan yerleri ve atmosferiyle harika bir ülke. Zihinsel açıdan da beni çok zenginleştiren, böylesine yoğun bir sezonun baskı ve hedeflerini daha iyi yönetmeme yardımcı olan yeni bir deneyimdi."

'BİRLİKTE SAVAŞMALIYDIK'

Conegliano dışarıdan bakıldığında durdurulamaz gibi görünüyordu. Antrenör Santarelli'nin sırları neler?

“Bence bunun büyük bir kısmı Santarelli'ye ait. Komik olan, her maç veya turnuva kazandığımızda, ertesi gün spor salonunda çıtayı daha da yükseğe çıkarmasıydı. Bize sıkı çalışmaya devam etmenin ne kadar önemli olduğunu hatırlatırdı ve kendimize şunu sorardık: 'Daha ne yapabiliriz?'. Bizi ayakta tutan, her başarının fedakarlığın sonucu olduğunu, asla sıkı çalışmayı bırakmamamız, alçakgönüllü kalmamız ve rakiplerimize saygı duymamız gerektiğini anlamamızı sağlayan oydu. Zamanla ve çok çalışarak, her gün elinizden gelenin en iyisini yapmazsanız asla gerçek anlamda favori olmadığınızı anladık. Kağıt üzerinde belki de öyleydik, ancak gerçek şu ki her maç kazanılmalıydı, son noktaya kadar birlikte savaşmalıydık .”