SonTurkHaber.com
close
up
Menu

Çinli otomotiv devleri vergisiz pazar buldu! Yerli üretim gündemde

Aliağa daki orman yangını Foça ya sıçradı: Evler tahliye edildi, 4 kişi dumandan etkilendi Sözcü Gazetesi

Fenerbahçe Beko, ligde 12. kez şampiyon oldu

Hamas: Arabulucuların ateşkes çabalarına olumlu yaklaşmaya açığız

Akaryakıta çifte indirim! Motorin ve benzin litre fiyatı ne kadar, kaç TL? 26 Haziran 2025 İstanbul, Ankara, İzmir güncel akaryakıt fiyatları

100 milyon yıllık fosil amberde hapsolmuşlar... Sözcü Gazetesi

Evlilk vaadiyle vatandaşları dolandıran sahte gelin çetesine operasyon

Merzifon da yangın: 80 dönüm tarım arazisi zarar gördü Son dakika haberleri

Hurda sahasında yangın

ABD li Senatör Sanders tan Gazze deki zulme sessiz kalan Demokratlara tepki

Şanlıurfa da çıkan silahlı kavgada 2 kardeş öldü Şanlıurfa Haberleri

Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi için TTB montajında son gün 30 Haziran

Trump seçimde Müslüman aday Mamdani nin kazanmasını saçma buldu Dünya Haberleri

Hakan Çalhanoğlu sakatlandı Sözcü Gazetesi

Aslı Bekiroğlu, gönlünü rapçi ye kaptırdı Magazin haberleri

Sanayi tartışmasında silahlar konuştu: Abi ve kardeşi öldürüldü

Kassam dan İsrail askerlerine kanlı pusu! Tanka tırmanıp patlayıcıyı aracın içine bıraktı

Resmi Gazete de yayımlandı: İktidar yine kıyılara göz dikti

FETÖ nün karanlık yüzü belgesel oluyor: Karanlık İmparatorluk un çekimleri başladı Gündem Haberleri

Yalıkavak ın altından çıkanlar hayrete düşürdü: 161 kiloyu buldu

Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı nın avukatı iddiaları yanıtladı: Absürtlüklerle dolu

Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı nın avukatı iddiaları yanıtladı: Absürtlüklerle dolu

Halktv sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuruda bulunuyor.

Helin Yılmaz

Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hakan Bahçetepe, İBB'ye yönelik yapılan operasyonların 5.dalgasında gözaltına alınıp tutuklananlardan biri oldu. Bahçetepe'nin yanısıra üç belediye başkanı da aynı gün tutuklandı.

Bahçetepe'nin tutukluluğu ile Gaziosmanpaşa Belediye Meclisinde yapılan seçimde AKP'li Eray Karadeniz seçildi.

Peki, Hakan Bahçetepe neden, hangi iddialarla tutuklandı? Bahçetepe'nin avukatı Hasan Şahin halktv.com.tr'ye dosyanın detaylarını açıkladı.

Hakan Bahçetepe'nin gözaltı süreci öncesi neler yaşandı? Meclis çoğunluğunun AKP'de olması nedeniyle birlikte yürütülen çalışmalar sözkonusu olurken bir gerilimi hissetmiş miydi?

Başkanın operasyon konusunda duyumu da beklentisi asla yoktu. Çünkü kendinden, çalışmalarından emin. Alışma ve oryantasyon süreçleri vardı. Zaten ortalama olarak 1 yıldır belediye başkanlığı sürecinde belediye meclis çoğunluğunu AKP kazandığı için birlikte yönetim vardı diyebiliriz. Gaziosmanpaşa'nın evladı olarak Gaziosmanpaşa'ya hizmet ettiği için bir operasyon beklentisi yoktu.

Nietzsche'nin kitabında 'Çekiç konuşuyor' gibi olacak şimdi de subjektif tarafa geçeyim. Her şirkete, her belediyeye, her kişiye bir soruşturma olabilir. Tabii ki müvekkilimin bir şüphesi yoktu ama şu anda herkesin bir soruşturma beklentisi olmalıdır. Bizim ülkemizde iftiraya ve dedikoduya dayalı tutuklamalar yapılabiliyor.

İBB'de belediye uzun yıllar sonra AKP'den CHP'ye geçince devralınan belediyede birçok aracın, binanın, hizmetin farklı kurumlara verildiği açıklanmıştı. Gaziosmanpaşa da böyle bir ilçeydi. Gaziosmanpaşa'da böyle şeyler yaşandı mı? Böyle bir gerilim dönemi var mıydı?

Sayın müvekkilim 31 Mart'taki seçimlerde önde bitirdiğini duyunca tabii Gaziosmanpaşa'da müthiş bir sevinç. Çünkü doğruyu söylemek gerekirse 30 yıldır yöneten anlayışın yine kazanma ihtimalini kuvvetli görüyordu. Fakat burada kazanıldığında zaten bunu yayınlarda da söyledik. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin belediye başkanı ve yine aynı zamanda aynı seçimde tekraren aday olan Hasan Tahsin Usta öyle zannediyorum ki kaybetmeyi beklemiyordu. Esasen seçimler için kazanma-kaybetme kelimesinden ziyade önde bitirme, geride bitirme daha doğru bir ifade. Geride bitirmeyi beklemiyordu. Çünkü önde bitireceklerini düşünüyorlardı. "Yıllardır zaten bize karşı burada bir teveccüh var" diye düşünüyorlardı.
31 Mart'ta seçimi müvekkilim önde bitirince, daha sonra hemen diğer taraf "Oylar yeniden sayılsın" başvurusu yapıyor gecesi. Oylar yeniden sayılsın başvurusu yapıldığında alelacele belediyeye geliniyor ve 1 Nisan 2024 tarihinde bu konu meclise havale ediliyor.

Özgür Özel turpun büyüğünü açıkladı! AKP'ye 879 araç tahsis edilmiş

Şimdi oyların yeniden sayıldığı bir ortamda böyle bir havalenin yapılmasını iyi niyetle karşılamak mümkün değil. Ama yine de, yine de bir havale yapılmış ve havaleyi yapan kişi sayın müvekkilim değil, Adalet ve Kalkınma Partili belediye başkanı Hasan Tahsin Usta.

Bu noktada tabii ki Gaziosmanpaşa bir ilçe sonuçta ve bu duyumlar geliyor. İşte belediyeye gidiliyor. Bununla beraber 3-4 tane iş daha var. Onlarla ilgili işte yine 27, 28, 29, 30 Mart'ta alelacele alınmış kararlar var. Alelacele yapılmış işlemler var diyelim, daha doğru olsun.

Sayın başkanın kulağına da bunlar geldiğinde, müvekkilim daha sonra belediyeye gidiyor. "Arkadaşlar burası emanet. Makamlar kişilere özgü değil, gelip geçici olarak belli bir süreliğine kişilere halk tarafından yakıştırılan yerler. O nedenle duyuyoruz, alelacele işlemler yapılıyormuş, lütfen yapılmasın." diye bununla ilgili kendisi ve arkadaşlarıyla gidiyorlar, belediyede bunu ifade ediyorlar.

Sayın müvekkilim 5 Nisan'da mazbatasını alıyor. Çünkü yeniden sayımdan sonra yine önde bitiriyor seçimi, doğru olduğu üzere. Esasen yine önde bitireceğini, burada yine bir sübjektif yorum gibi değil, o taraf da biliyor. Buradaki bu yeniden sayım başvurularının zaten ne amaçla yapıldığını az çok siyasetle ilgilenenler bilir. Fakat bizler hukukçu olduğumuz için soyut isnatlarla değil, sadece ifade ederek geçiştirmeyle yetiniyorum bu kısmı.

Beşiktaş Belediyesi'nden bir araç meselesi var. Bu iddia tam olarak neyi kapsıyor? Nasıl bir hukuki zemini var da dosyaya girmiş?

İddiaya konu araç 06 CMM 944 plakalı araç. Şimdi bu araçla ilgili konu şu: Sayın müvekkilim bir yıl öncesinde ilçe başkanıydı. Esasen ilçe başkanlığı o kadar başarılı geçmiş ki, çok cenazelere, düğünlere, kısacası iyi güne kötü güne gitmiş ki Gaziosmanpaşa gibi o anlayışın kale olarak gördüğü bir yerde ciddi bir seçim başarısı kazanmış. Bunun altyapısı ilçe başkanlığı dönemidir. İlçe başkanlığındaki bu çalışmalar esnasında ilçelerde gerek başkan, gerek örgütteki diğer kişiler, ilçe örgütündeki diğer kişiler yönünden ilçede bir imece usulü vardır. İlçede böyle bir Tekalif-i Milliye emirlerinde nasıl ki bütün halktan bir şeyler alınmış, bir çalışma hali vardı, savaşa yönelik bir hazırlanma hali vardı. İlçelerde de ilçe başkanlıklarında herkes her şeyin ucundan tutar ve her şey herkesindir. Örneğin bir gıda yardımı yapılacaksa o gıda bütün halkındır. Örneğin bir araç varsa o aracı ilçedeki bütün çalışanlar kullanır. Çünkü kamu hizmeti gerçekleşsin bir an evvel, bu konuya tik atalım diye.

AKP'li Eray Karadeniz'in okuduğu üniversiteyi özgeçmişinde gizlemeye çalıştı

AKP koltuğuna çöktü! Tutuklu Hakan Bahçetepe'den açıklama

Şimdi burada bahsettiğim araç ilçede sayın müvekkilimin ilçe başkanı olduğu dönemde kullanılmış, doğrudur. Hiçbir ilçede, hiçbir ilçe örgütünde, mesela diğer kanadın ifadesiyle hiçbir ilçe teşkilatında kullanılan aracın akıbeti, ötesi berisi sorulmaz. Çünkü bilinir ki bu buraya, bu siyasi anlayışın hizmetine sunulmuş, kamusal faaliyet için kullanılan bir gereç gibidir. Burada bu araç sayın müvekkilimin ilçe başkanı olduğu dönemde kullanılmıştır. Sayın müvekkilim de o dönem kullanmıştır. İlçedeki diğer bileşenler de kullanmıştır. Gençlik kolları bagajına pankart atmıştır, gidip pankart asmıştır. Bir cenazeye gidilecektir, pilavı, helvası, ayranı konulmuştur. Bir düğüne gidilecektir, belki bir yardım konulmuştur. Korona dönemi eldivenler, maskeler konulmuştur. Bu araç bir tane dediğim plakalı ve ilçede kullanılan. Fakat bu aracı herhangi bir belediye tarafından kiralanıp kiralanmadığı bilinmez. İlçede herkes gibi sayın müvekkilim de o ilçenin mensubu olduğu siyasi partinin kullanılması amacıyla, özgülediği amaçla verdiği bir araç olarak biliyor.

“Bu araç bir cenazeye, bir düğüne, pandemide eldiven taşımaya gitti. Şimdi bu mu suç unsuru?” — Av. Hasan Şahin

Sayın müvekkilim aday adayı olma düşüncesinde olduğu için belediye başkanlığı öncesinde Ocak 2024 itibariyle zaten ilçe başkanlığını da bırakıyor. Çünkü amaç biraz daha çıtayı yukarı çıkartıp Gaziosmanpaşa gibi kazanması zor bir yeri, önde bitirmesi zor bir yeri kazanmak ve önde bitirmek. O noktada zaten Ocak 2024 itibariyle bu araçla kullanım babında bir alakası da kalmıyor.

Niye bunu vurguluyorum? Oradaki araç yönünden asıl çirkin iftira, yani bütün iftira çirkin ama en çirkin kısmı şu: İftira sahibi şahıs son kısımda diyor ki, "Bu aracı biz çok istedik, geri istedik ama hala vermediler. Hakan Bey ve yakınları hala bu aracı kullanıyor." Bakın, Ocak 2024 itibariyle Hakan Bey'in bu araçla hiçbir ilgisi yok. Bunu da bizim kanıtlamamıza gerek dahi kalmadı. Neden? İfadede PolNet sorgusu var. PolNet'te aracı kullananları sıralamışlar. Hepsi, yani çok büyük bir çoğunluğu, Cumhuriyet Halk Partisi Gaziosmanpaşa ilçe örgütü mensupları. Esasen biz bu PolNet sorgusunu görmeden, verdiğimiz ifadede hemen üst başlıkta bu durumu açıklamıştık. Aşağıda devletin çalışması bizim ifademizi bir kere daha kanıtladı. Bu kadar masumane bir durum. Araç yönünden bir sevk de yapmadı savcılık makamı. Görünce esasen ifadeyi alan savcı bey de tipiklik konusuna kendisiyle hukuki bir mülahazaya girdiğimde tipikliğin olmadığını anladım. Nedir tipiklik? Bir olay olur ve o olayın TCK'da yollama yapılan bir suç olur. Bir olay, örneğin biri gider birine bir yumruk atar. Evet, TCK'da bu kasten yaralama suçudur. Ama bu arabayla ilgili anlatılan senaryo ve iftira yönüyle bir tipiklik de yok. Yani bu neyin suçu?

Özetle bu araç, Cumhuriyet Halk Partisi'nin Gaziosmanpaşa ilçe örgütünün kullanımında olan bir araç. Sayın başkan da ilçe başkanlığı olduğu dönemde illaki kullananlardan biri olmuştur. Hiçbir şekilde yakınlarının kullandığı araç olması vesaire, böyle bir durum asla söz konusu değil. Zaten adaylık döneminde de kıymetli eşinin ve kıymetli babasının aracını kullanmış. Bunları da hep kanıtladık biz dosyada.

Bir de kazı ruhsatı karşılığında rüşvet alındığı iddiası var. O da ciddi bir iddia. Buna dair nasıl bir kanıt sunuyor iddia makamı da?

Benim bu dosyalarda özel müdafi olduğum, en azından bu son 90 günlük, 100 günlük süreçte, bir isim kıymetli Yavuz Saltık, diğeri de kıymetli Hakan Bahçetepe. Esasen soruşturmaları da farklı soruşturmalar. Biri daha çok Aziz İhsan Aktaş'ın iftiraları yönünde, diğeri de başkaca bir suçlama yönünde. Şimdi burada netleştireceğim kısım şu, o yüzden girizgahı yaptım: İddia makamının delille işi yok şu an. Bir hukukçu için bunu söylemesi zor. Niye zor? İddia makamı nedir? Bakın, adıyla mashar, iddia makamı. Bir şeyi iddia edecek.

Sayın müvekkilim Hakan Bahçetepe yönünden burada herhangi bir delil yok. Bir iftiracı var. Bu adam niye iftiracı? O onun vicdanını ve hukukun ileriki süreçte gerçekten işletildiği noktada hukuku bağlayan bir durum. Bizi bağlayan bir durum değil. Ama burada Amerika'yı yeniden keşfetmeye gerek yok. Bir insanın tutukluyken sırf serbest kalma gayesiyle "Yeter ki bir şeyler anlatayım" anlayışıyla hareket etmesi halinde görüyoruz. Şimdi iftira delil değildir. Dedikodu delil değildir. Burada bir iftira var. Dedikodu olması için de bir söylenti olması lazım. Böyle bir söylenti de yok. Tamamen bir kişinin türkü söyler gibi anlattığı durumlar var.

Şimdi kazı ruhsatı yönünden bu şahıs zamanında kendisinin belli yakınlıkta olduğu, belli iş hayatı olur vesaire, o şahıslar yönünden husumetle beslemiş olabilir. Ne için? Sulh Ceza sorgusunda gördüğümüz kadarıyla, Sayın Gürkan Dölekli Bey'in avukatlarının savunmalarında bizler orada gördük ki Aziz İhsan Aktaş yönünden Asliye Ticaret Mahkemesi'nden bir karar almışlar. Ne için? Şirketin yetkileri, imza vesaire konuları için. Aziz İhsan Aktaş, Gürkan Bey ve Özer Bey'e bir husumet güdebilir mi? Evet, güdebilir. Ama biz burada bunları da girmek istemiyoruz. Bizim girmek istediğimiz nokta şu, kendisinin iddiasına göre sayın başkana burada son derece absürt bir şekilde 300 bin dolar verildiği iddiası var. Şimdi bu noktada hemen kısaca süreci özetlemek gerekiyor.

Hasan Tahsin Usta döneminde, burada BEDAŞ'ın bir kazı durumu var. Esasen orada kazı başlatılıyor. Daha sonra Hasan Bey'le beraber çalışan, belediyeyle görevli bir şahıs gidiyor, konuşuyor. Burada kazı başlatılmış vesaire diye. Daha sonra BEDAŞ'ın resmi bir başvurusu oluyor. 600 küsur metrekare üzerinden Z harfine benzer bir kazı planı eşliğinde bir irtifak hakkı tesisi başvurusu oluyor. Burada o dönem Gaziosmanpaşa Belediyesi öncelikle reddediyor, "Uygun değildir" diyor.

Daha sonra BEDAŞ bu sefer 600 küsur metrekare değil 500 küsur metrekare üzerinden, artı ikinci bir değişiklik olarak da Z harfi şeklinde değil kazıyı taksim (/) işareti şeklinde güncelleyerek yeni bir başvuru yapıyor. Bu defa bu başvuru bekletiliyor. Bu bekletilen başvuru ne hikmetse, "Uygundur" da veriliyor bu sefer ilgili birim tarafından 1 Nisan'da alelacele sevk ediliyor.

Sayın müvekkilimiz mazbatayı almadan. Yeniden sayıldığı süreç ve bu noktada Hasan Tahsin Usta tarafından bir meclis havalesi gerçekleştiriliyor. Daha sonra sayın müvekkilim burada mazbatayı aldıktan sonra dedim ya size az önce, "3-4 tane iş duyuyor, işte bazı durumlar duyuyor, bazı tespitler yapılıyor." Her aklı başında insanın anlayacağı üzere herhangi bir iş, 1 Nisan'da bir kağıt parçasını çöpe atılması bile şaibe uyandırır. Niye, oylar yeniden sayılırken sen niye böyle bir şey yapıyorsun? 1 Nisan'da belediye binasının camının sildirilmesi bile şüphe uyandırır. Çünkü oylar yeniden sayılıyor. Sen ne yapıyorsun? Ve ilk sayıma göre kaybettin belediyeyi. Sen niye böyle bir şey yapıyorsun, değil mi? Burada da sayın müvekkilim, ilgili birimlere, "Bu olayları bir inceleyin." diyor. Başta bu iş olmak üzere. Daha sonra yazı işleri bunu hukuk ve imar komisyonuna gönderiyor.

Hukuk ve imar komisyonunu da incelememiz lazım. Beşer kişiden oluşuyorlar. Ayrı ayrı olarak her ikisinde de üçer Adalet ve Kalkınma Partili, ikişer Cumhuriyet Halk Partili üyeler var. Yani çoğunluk yine kimde? Adalet ve Kalkınma Partisi'nde. Burada hem hukuk komisyonundan hem imar komisyonundan oy birliğiyle "Uygundur" geliyor. Daha sonra meclise gündeme geliyor ve mecliste iki tane çok önemli husus var. Birinci yıldızlı en önemli husus: Sayın başkan meclise o gün başkanlık etmiyor, mecliste yok. Kim meclisi yönetiyor? Adalet ve Kalkınmali bir meclis üyesi başkan vekili sıfatıyla meclisi ve gündemi yürütüyor, yönetiyor.

Bunu kenara koyduk. Ne demiştik? 21'e 16, çoğunluk kimdeydi meclis üyelerinde? Adalet ve Kalkınma Partisi'nde, yani Cumhur İttifakı'nda. Oy birliğiyle geçiyor meclisten. Oy birliğiyle.

Nereye geldik? Bütün bu sürecin, kazı izni, ruhsatı yönünden 2024 Haziran sonu, Temmuz başına geldik. Yani seçimden üç-dört ay sonrası.

SORUŞTURMANIN TÜM YÖNLERİ İLE DERİNLEŞTİRİLMESİ TALEP EDİLİYOR

Şimdi ne dedik? Sevki, eski Adalet ve Kalkınma Partili belediye başkanı Hasan Tahsin Usta yapmış. Kim yine de böyle bir titizlik göstermiş bu süreçte? Sayın müvekkilim. "Bir inceleyin bakalım arkadaşlar, 1 Nisan gecesi alelacele yapılmış. Hani bir hukuka aykırılık olmasın, vatandaşın emaneti burası" düşüncesiyle yazı işlerine gönderen, titizlik gösteren kim? Cumhuriyet Halk Partili sayın müvekkilim Hakan Bahçetepe. Uygunluk veren kim? İmar Komisyonu. 3'e 2 çoğunluk kimde? Adalet ve Kalkınma Partisi'nde. Uygunluk veren kim? Hukuk Komisyonu. 3'e 2 çoğunluk kimde? Adalet ve Kalkınma Partisi'nde. Ve en nihayetinde geçtiği yer meclis, meclis çoğunluğu kimde? Adalet ve Kalkınma Partisi'nde. Adalet ve Kalkınma Partisi belediye başkanı sevki yapmış, havaleyi yapmış. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin çoğunlukta olduğu komisyonlar "Uygundur" vermiş. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin çoğunlukta olduğu meclis oy birliğiyle kabul etmiş. Üstelik bu meclisi Adalet ve Kalkınma Partili bir isim yönetmiş.

Burada da bütün bu sürece etki eden nokta Adalet ve Kalkınma Partisi'yken Cumhuriyet Halk Partili sayın müvekkilim belediye başkanıyken tutuklama kararı veriliyor hakkında. Yani burada illa bir şeyler araştırılacaksa, örneğin eski belediye başkanı Sayın Hasan Tahsin Usta'nın ifadeye çağrılması lazım. Örneğin hukuk ve imar komisyonundaki kişilerin, özellikle çoğunluk Adalet ve Kalkınma Partisi'nde diye dikkatinizi çekiyorum, çağrılmaları lazım. İfadelerinin alınması lazım. Bu bir isnat değildir. Onu da belirtelim, özellikle yanlış anlaşılmaya mahal vermeyelim. Bu bir isnat değildir. Eğer tüm bu süreçle ilgili hukuka aykırı bir şey olduğu düşünülüyorsa, bu sürecin atardamarlarını, kılcal damarlarını çağırmalısın, dinlemelisin. Bu insanlar suçlu olduğu için değil. Soruşturma bu şekilde yapılır. Örneğin o havaleyi yapanı bir kere değil mi, çağırman gerekir. Niye havale ettin? Üstelik oylar yeniden sayılırken. Türkiye Cumhuriyeti mahkemeleri, Cumhuriyet Savcılarına bizler hala güveniyoruz, ne olursa olsun. Çağırmaları gerekir ve hala çağrılmadı. O meclis üyelerinin, meclise başkanlık eden kişinin çağrılması gerekir.

Dikkatinizi çekiyorum, çoğunluk neredeydi? Adalet ve Kalkınma Partisi'ndeydi. Bu noktada bu meclis üyelerinin veya ve hatta diğer kişilerin, tüm bileşenlerin suçlu olduğu anlamında değil. Madem bu olayı araştırıyorsun, tüm bileşenleri araştırmalısın. Bu noktada bir yanlış anlaşılma olmasın. Mutlaka birinin itiraz etmiş olması lazım. Yani zaten şöyle, hukuka uygunmuş ki başvurudan sonra zaten. Bakın, bu çok basit bir süreç. Mesela yine Gürkan Beylerin ve Özer Beylerin ifadesinde yer aldığı üzere bu işlemin bedeli belli.

"Olay bittikten 6 ay sonra rüşvet verilmez ve alınmaz"

"2 MİLYON LİRALIK İŞE NASIL 600 BİN DOLAR VERİLEBİLİR?"

Biraz da absürtlüklere gelelim. Birinci absürtlük. Zaten burada belediyenin muhatabı BEDAŞ. Bakın, müvekkilimin muhatabı demiyorum, müvekkilim çünkü bu işin tarafı değil. Belediyenin muhatabı BEDAŞ. Niye? Kazı izinlerini sembolik bedellerle işte metrekare artı kazının şekli başvurusunu yapan BEDAŞ'tır.

Bir kere burada Gürkan Bey ve Özer Bey de olayın tarafı değil, müvekkilim de olayın tarafı değil. Burada olayın tarafları BEDAŞ Kurumu ve Gaziosmanpaşa Belediyesi'nin tüzel kişiliği. Bu kenarda, birinci absürtlük bu. İkinci absürtlük, bu işin toplam bedeli, bizim işte az önce ifade ettiğim gibi Gürkan Beyle Özer Bey'in ifadelerinde de geçtiği üzere 1.750.000 TL, 2 milyon TL civarı bir şey. En fazla 2 milyon TL tutacak bedelli bir iş için toplam isnat edilen, iftira edilen para tutarları toplandığında 600.000 dolar gibi bir rakam yapıyor, sayım yapıyor. Nasıl böyle bir rüşvet verilebilir? İşin zaten toplam bedeli 2 milyon TL.

Zaten rüşvetin normalde "Ben de çok zarar etmeyeyim, biraz karım olsun, işimi göreyim" mantığıdır. Ama burada o zaman Aziz İhsan Aktaş çok büyük dolandırılmış olması lazım. Burada, biz yine işin bedelini vesaire bilmeye hükmünde olmadığımızdan dolayı demiyorum. Absürtlük anlaşılsın diye diyorum. Üçüncü absürtlük. İdari süreç Temmuz'un başında tamamlanmış dedik, değil mi? Bizim Kasım ayında rüşvet aldığını iddia ediyor. Yani 5,5 ay sonra, yaklaşık, düz hesap 6 aya yakın bir süre sonra. Yani böyle bir iftira olabilir mi? Yeşilçam filmlerinde bile mizahsen olarak bir rüşvet alındığında, gecesinde alıyorlar. Bir rüşvet ya olay öncesi alınır ya da olay anında alınır. Olay bittikten 6 ay sonra rüşvet verilmez ve alınmaz. Üçüncü absürtlük burada.

Dördüncü absürtlük. Sayın müvekkilim Gürkan Bey'i hiç görmedi, tanımıyorlar birbirlerini. Özer Bey yönünden ise, şimdi bir insan belediye başkanlığını kazandığında hayırlı olsuna gelen ilk 1-2 ay çok olur. Gaziosmanpaşa'yla ilgili belki kısa görüşmeler. Değil mi? Bunlar sonuçta oranın iş insanları. Bir ya da iki kez görüşmesi olduğu kişi.

Şimdi beşinci absürtlüğe gelelim, Gürkan Bey yönünden verilen adli kontrol kararı yanlıştır. Gürkan Bey'in direkt serbest bırakılması gerekirdi, imza da atmaması gerekirdi. Özer Bey'in tutuklanması yanlıştır, serbest bırakılması gerekir. Sayın müvekkilimin tutuklanması yanlıştır, serbest bırakılması gerekir. İddia makamı beni doğruluyor. İftira sahibi şahıs Sayın Gürkan Bey'in paranın çıkış noktası olduğunu iftira ediyor, değil mi? Yine Özer Bey'in de sözde bu iftiraya konu parayı ileten kişi olduğunu iftira ediyor ve yine müvekkilimin de bu parayı aldığını iddia ediyor. Şimdi Gürkan Bey'in paranın çıkış noktası olduğunu iddia ederken iddia makamı, hatta soruşturma makamı diyelim, Sulh Ceza Hakimliği diyelim daha doğru olsun, Gürkan Bey'in serbest bırakılmasını yerinde ama eksik olarak öngörüyor. Niye eksik? Adli kontrolü gereksiz, direkt serbest bırakılmalıydı. Paranın çıkış noktası demek ki yok diyor. Demek ki böyle bir para yok diyor. Böyle bir olmayan paradan dolayı Özer Bey'e yazık değil mi, Özer Bey tutuklanıyor taşıdığı iddiasıyla. Müvekkilime yazık değil mi, müvekkilim aldığı iddiasıyla tutuklanıyor. Yani böyle bir para yok diyorsun, Gürkan Bey'i yerinde ama eksik olarak serbest bırakıyorsun, fakat parayı taşıdığı iftirası olunan Özer Bey'i ve parayı aldığı iddiası olunan müvekkilimi serbest bırakmıyorsun. Böyle de bir absürtlük var. Yani bu dosyayı nereden tutarsanız elde kalıyor.

Bu dosya yarın bir gün akademik kariyer düşünen biri olarak, eğer ben yarın bir gün ceza kürsüsünde öğrencilere ders anlatırsam, 'Nasıl ceza soruşturması yapılmaz, nasıl bir ceza hukuku garabeti olur', bu şahısların da kişisel verileri konusunda izinlerini alıp en azından medyaya yansıyan konularıyla ileride ders olarak anlatabilirim.

KARARDA BELEDİYE BAŞKANI BAHÇETEPE'NİN NEDEN TUTUKLANDIĞI YAZMIYORBelediye başkanı neyden tutuklanmıştı? Örneğin kaçma şüphesi, delil karartma; ne diye geçiyor?

Bu tür dosyalarda çok fazla kişi alındığı için işleyişi bilmekte fayda var. Her dosyanın savcısı vardır. Fakat burada ifadelerin savcılık makamınca da alınması yönünden bazı savcı beyler, savcı hanımlar da görevlendirilir, ifade alırlar.

Sulh Ceza Hakimliği'nde de aynı şekilde bir tane Sulh Ceza hakimi yerinde olarak yetişemeyeceği için, esasen sağlıklı bir yargılama da olmayacağı için, çünkü hepsini dinleyemez, hayatın olağan akışına da aykırı bu, adil yargılanma hakkına ve savunma hakkına da…

Burada Sulh Ceza Hakimliği şöyle yapıyor, işte birinci kişiyi ve avukatlarını alıyor, çıkıyor onlar, zaptı kapatmıyor. İkinci kişiyi alıyor, 3, 4, 5, 6, zabıt hep aynı. Daha sonra ara veriyor karar için ve aradan sonra çağırıyor, hızlı bir şekilde okuyor, zabıt kapatılıyor. Burada zabıt özensiz. Niye özensiz?

Toplu bir karar verildiği için ve farklı suçlamalar olabiliyor, bazı ortak suçlamalar olabiliyor ama farklı konular olabiliyor, farklı dalgalanmalar olabiliyor ve bu noktada zabıt sağlıklı değil. Tutuklanma gerekçesi olarak gerekçesiz bir karardır diye yayınlarda ve dilekçemizde belirttik. Çünkü herkese yazmışlar kim için hangi gerekçe olduğu belli değil.

Anayasa Mahkemesi'nin yakın zamanda yeni bir kararı oldu. Katalog suç tek başına tutuklama için yeterli değildir. Tutuklama gerekçesi; kaçma şüphesi, delil karatma şüphesi, kuvvetli şuç süphesi olabilir. Bunların hiçbiri yok. Belediye başkanı kaçmaz kaçacağını düşünüyorsan da adli kontrol verirsin. Katalog suç tek başına zaten yeterli değil. Somut deli yok, iftira var. Yazılacak bir şey olmadığı için toplu bir yazı var.

Durumu takip etmeye devam edin, SonTurkHaber.com her zaman en yeni haberleri sunuyor.
seeGörüntülenme:68
embedKaynak:https://halktv.com.tr
archiveBu haber kaynaktan arşivlenmiştir 27 Haziran 2025 08:02 kaynağından arşivlendi
0 Yorum
Giriş yapın, yorum yapmak için...
Yayına ilk cevap veren siz olun...
topEn çok okunanlar
Şu anda en çok tartışılan olaylar

Çinli otomotiv devleri vergisiz pazar buldu! Yerli üretim gündemde

26 Haziran 2025 13:13see160

Aliağa daki orman yangını Foça ya sıçradı: Evler tahliye edildi, 4 kişi dumandan etkilendi Sözcü Gazetesi

25 Haziran 2025 23:19see144

Fenerbahçe Beko, ligde 12. kez şampiyon oldu

25 Haziran 2025 23:15see116

Hamas: Arabulucuların ateşkes çabalarına olumlu yaklaşmaya açığız

25 Haziran 2025 19:20see113

Akaryakıta çifte indirim! Motorin ve benzin litre fiyatı ne kadar, kaç TL? 26 Haziran 2025 İstanbul, Ankara, İzmir güncel akaryakıt fiyatları

26 Haziran 2025 01:05see112

100 milyon yıllık fosil amberde hapsolmuşlar... Sözcü Gazetesi

26 Haziran 2025 00:15see111

Evlilk vaadiyle vatandaşları dolandıran sahte gelin çetesine operasyon

25 Haziran 2025 18:54see111

Merzifon da yangın: 80 dönüm tarım arazisi zarar gördü Son dakika haberleri

26 Haziran 2025 07:08see111

Hurda sahasında yangın

25 Haziran 2025 18:35see111

ABD li Senatör Sanders tan Gazze deki zulme sessiz kalan Demokratlara tepki

25 Haziran 2025 17:18see111

Şanlıurfa da çıkan silahlı kavgada 2 kardeş öldü Şanlıurfa Haberleri

26 Haziran 2025 00:48see110

Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi için TTB montajında son gün 30 Haziran

25 Haziran 2025 16:59see110

Trump seçimde Müslüman aday Mamdani nin kazanmasını saçma buldu Dünya Haberleri

25 Haziran 2025 23:49see110

Hakan Çalhanoğlu sakatlandı Sözcü Gazetesi

25 Haziran 2025 22:23see110

Aslı Bekiroğlu, gönlünü rapçi ye kaptırdı Magazin haberleri

25 Haziran 2025 10:41see109

Sanayi tartışmasında silahlar konuştu: Abi ve kardeşi öldürüldü

26 Haziran 2025 01:50see109

Kassam dan İsrail askerlerine kanlı pusu! Tanka tırmanıp patlayıcıyı aracın içine bıraktı

26 Haziran 2025 09:17see108

Resmi Gazete de yayımlandı: İktidar yine kıyılara göz dikti

26 Haziran 2025 01:19see108

FETÖ nün karanlık yüzü belgesel oluyor: Karanlık İmparatorluk un çekimleri başladı Gündem Haberleri

25 Haziran 2025 21:05see107

Yalıkavak ın altından çıkanlar hayrete düşürdü: 161 kiloyu buldu

25 Haziran 2025 15:14see107
newsSon haberler
Günün en taze ve güncel olayları